_ İyi ki varsın Kerem. İyi ki karşılaşmışız. Seni çok seviyorum.

_ İyi ki güzelim. Bende seni çok seviyorum.  Hem de çok.  

**********

O gece  Zeynep aldığı serum ile uyumaya yakınken yana kaydı ve kocasına yer açtı. Ondan ayrı uyumayı sevmiyordu. Kolundaki serum olmasa da uyuyamacağını biliyordu.  Elinden hafifiçe kendine çekti.

_ Yanıma gel. Sen rahat etmezsin. Bende etmem. 

Kerem gülümseyerek yanına yavaşaça kıvrılıp onu kendine çekti ve Zeynep başını göğsüne yaslayıp sıkıca sarıldı kocasına. Kerem kolunu beline sararken bir eli ile de saçlarını okşuyordu.

_ Etmeyiz güzelim.  Haklısın. Uyu güzelce dinlen. Ben yanındayım. Hep burdayım. Seni çok seviyorum.  

_ Seni çok seviyorum hayatım.

Dedi ve daha fazla dayanamadan uykuya teslim etti kendini. Kocasının kokusu burnunda varlığı yanında olunca bu daha rahat oluyordu. 

Kerem onun saçlarını okşamaya devam ederken aklında mesaj vardı. Bunu şimdilik unutmak istediğinden yavaşça  uyuyan karısına döndü ve onu iyice koynuna yerleştirip sarıldı. Zeynep hemen boynundaki yerini bulurken ona daha sıkı sarılmış ve devam etmişti uykusuna.  Kerem onun kokusunu içine çektiğinde kendisinin de uykusu gelmişti.  Zaten hiç uyuyamamıştı. Buna cesaret edememişti. Sanki karısı o seruma konulan sakinleştirici gibiydi.  İçine işliyor kanına karışıyor sakinlik veriyordu.   Herşeyiyle iyi geliyordu.  İlacı oydu.  Ve çok geçmeden onun da gözleri kapandı karısına sıkı sıkı sarılı iken.

*******

Diğer günün sonunda doktor Zeynep'in kontrollerini yeniden yapmıştı ve Zeynep de biraz daha toparlamıştı.  En azından biraz daha raket hareket ediyordu.   Kerem onun da istediği gibi eve gidip gidemeyeceklerini sorduğunda doktor olumlu cevap vermiş dikkat etmeleri gerekenleri söylemişti.  Kerem Zeynep'in yeniden üzerini giyinmesine yardım ettikten sonra  onu beklemeden kucağına almıştı. Zeynep de başını omzuna yaslarken karşı çıkmamış gözlerini kapatmıştı. Dışarı çıktığını esen rüzgardan anlamış ve gözlerini aralamıştı. Kerem Ufuğun açtığı kapıya yaklaşıp karısını yerleştirdi ve kendisi de yanına oturup hemen onu göğsüne çekti.  Zeynep de ona sarılırken yeniden kapadı gözlerini.

Kerem onu sıkıca sarmış ve yanağını, saçlarını okşamaya başlamıştı.  İç çekmemek için zor tuttu kendini. Araba durduğunda kendisi hareket etmeyip karısını bekledi. Zeynep bir süre sonra ondan biraz ayrıldı.

_ Hadi evimize gidelim artık, kızımızda özlemiştir bizi. Bizim onu özlediğimiz gibi. 

Kerem başını salladıktan sonra uzandı ve alnını öpüp arabadan çıktı. Zeynep de onun uzattığı elini tutup indikten sonra kolunun altına girip evlerine ilerledi. Kapıya vardıklarında   Zeynep derin bir nefes aldı ve kötü havanın kalkmasını istedi. Kızına yansıtmak istemiyordu tabiki.

Kapıyı çalıp içeri girdiklerinde Nurgül'ün yüzündeki üzüntüyü gördüğünde olabildiğince  gülümsedi ve üzerindekini kocasının da yardımı ile çıkarıp uzattı.

_ Hoşgeldiniz efendim. 

_ Hoşbulduk. Duygu nerede ?

_ İçeride, salonda efendim.

Zeynep ona başını salladı ve kocası ile birlikte salona ilerledi. Cesareti yoktu.  Zor gelmişti.  Kızını çok özlemesine rağmen zor gelmişti. Kocası belini hafifçe okşadığında kendine geldi ve salona girdiler. Duygu gelen sesler ile başını kaldırmış ve annesi babasını görmüştü. Attığı çığlık her yerde yankılanırken hemen koltuğun üzerinde ellerinin üzerine dönmüş bacaklarını aşağıya uzatarak yere hızlıca inip onlara doğru elleri açık bir şekilde koşmaya başlamıştı.  Kerem hemen yakalayıp kucağına aldığında özlemle koklayıp öpmüştü. Zeynep de hemen kızına döndüğünde ellerini saçlarında dolaştırıp öpmüştü defalarca.

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now