사랑해 (SEBAEK FanFic)

~3. Bölüm~

Suratıma zoraki bir gülümseme yerleştirip "S-Sen en iyisini bilirsin h-hyung" sesim titredi. Normaldi. Telefonuma dönerek oyunu daha da hırsla oynamaya başladım. İçime tekrar bir yerleri yumruklama hissi doldu. Konser alanına geldiğimizde duran arabadan bu sefer en son çıkan ben oldum.Fanlar ismimi bağırırken onları duymazdan gelerek konser alanının içerisine girdim.

Hiç oyalanmaya vakit bulamadan kıyafetlerimizi giydik. Ve mikrafonlarımız takıldı. Son kez tekrar yapacaktık ve hemen ardından da fanlar içeri alınacaktı. Sahne altına gelip sahneye tek tek çıktığımızda çığlık atan fanlarımız yerine boş bir salon vardı. Anında MAMA çalmaya başladım Bu şarkı hepimiz için çok önemli bir yere sahipti. Tabi şuan o albümde olup şuan olmayan üyelerimiz vardı.

Kendi istekleriyle çıkmışlardı. Hiçbirini suçlamıyorduk. Hatta hala iletişim halindeydik. Luhan hyung benim Baekhyun hyungtan hoşlandığımı biliyordu. Sık sık ona anlatıyordum olanları. O da şuan mutlu olduğunu çok sık uçağa binmek zorunda olmadığını söylüyordu. Onun da sevdiği biri var ama daha anlatmadı.

***

Tamamen provalarımız bittiğinde koşarak sahne arkasına gittik. Fanlar da salona alınmaya başladı. Tüm sahne arkasında Baekhyun hyungtan kaçma hissiyle dolu olduğum için çok zorunda kalmadıkça onun sorularını es geçiyordum.

Makyajımın yapılması için koltuklardan birini oturduğumda bir yandan saçlarımı da son kez düzeltiyorlardı. Fazla abartılmadan makyajım yapıldığında kalkıp diğer hazır hyunglarımın yanına ilerledim. Kendi içlerinde tartışmalara dalmışlardı. Yanlarına gittiğimi bile fark etmemişlerdi.

Sessizce orda otururken birden yanımda bir sıcaklık hissettim. Kafamı çevirdiğimde Baekhyun hyung gülümseyerek bana bakıyordu. Gülümsemesine karşıkık vermek yerine ifadesiz bakışlarımla bakmaya devam ettim.

"Ne var hyung?" kaba olduğunu bilsem de ona sinirliydim ve sinirimi atmam lazımdı. Kaşlarını çatıp "Biraz saygılı olsana senin hyungunum değil mi?" bilmişçe sorduğunda onu umursamayıp "Hıhı öylesin" diyerek geçiştirdim. Sahneye çıkma zamanımız geldi. Tam Baekhyun hyung bir şey demek için ağzını araladığında Kai beni çekerek sahneye doğru götürmeye başladı.

Sanırım Kai benim kurtarıcımdı. . Sahneye çıkmadan önce tüm kontrollerimiz tekrar yapıldı. Ve şimdi çıkma vaktiydi.

***

Artificial Love sergilemek üzere kıyafetlerimizi değiştirmeye gittiğimizde hepimiz fazlasıyla terlemiş ve nefes nefese kaldık. Buna rağmen hepimiz enerji doluyduk. Çünkü fanlarımız bize her dakika enerji veriyordu. Kıyafetlerimizi hızla değiştirdikten sonra tekrar sahneye döndük. Bastonlarımız sahnedeki yerlerimizdeydi.

Dans edeceğimiz kısımlar Baekhyun hyung ile karşılıklıydı. Bu biraz tuhaf hissetmem sebep olmuştu. Şarkı başladığında eş zamanlı olarak bastonlarımızı aldık. Dans hareketlerini özenle yapıyordum. Bu şarkının dansını ne zaman yapsak hayranlarımız fazlasıyla bağırıyorlardı. Sanırım cidden sapık bir fandomumuz var.

Şarkının "Love Love Oh Oh,No No Oh Oh" kısmı geldiğinde dizlerimin üzerine çöktüm. Baekhyun hyung ile gözlerimiz birleşmişti. İkimiz de kendimizi bastona doğru ittirdik. İnliyormuş gibi aralamıştı dudaklarını ve gözlerime bakıyordu. Yanlış anlaşıldığını biliyordum. Ve bu yaptığı ile kalbim fazlasıyla çarpmaya başladı.

Sanırım yine ergenlik hormonlarım ile başa çıkmak zorunda kalacaktım. Dansın geri kalanında da Baekhyun hyungun bakışlarının üzerimde olduğunu hissettim. Şarkının sonlarında elimdeki bastonu atıp son hareketleri yaptıktan sonra şarkı bitti. Hiç beklemeden eşlerimizin yanına gittiğimizde Playboy başladı.