Peki ya o hiç sesini duymadığı hep hasret kaldığı babasını ismini herkesten, herşeyden çok sevdiği karısından duymak... Tarif edilemez bir şeydi. Öyle hoşuna gidiyordu ki hep bu şekilde seslenmesini isteyebilirdi. Bu sesleniş ona daha çok özlem ve gurur vermişti. Babasının adıydı... Onun gözünde kesinlikle Zeynep'in kendisine dediği gibi kahramanıydı.
Bir şeyler birleşince ne kadar da aynıydı. Sanki düzenin onlara oynadığı kocaman bir oyun gibi. Labirent gibi... Nereye dönseler farklı benzer, aynı, aynı olmayan.

Bu ona başka duygularda eklerken onu kendine iyice çekti ve sıkıca öpmeye başladı.

_ Senin sayende günlerim ayar oldu. Sabahları ışıklar dolmaya başladı. Hele şimdi böyle sesleniyorsun ya... Dünyalar benim oluyor. İçimi acı yerine sana olan aşkım sevgim daha çok kaplıyor. Daha da anlatılmaz bir hâl alıyor.

Zeynep hemen buruk bir şekilde gülümserken başını boynuna yasladı ve vücuduna iyice sarılıp ona varlığını iyice hissettirdi.

_ Sen yeterki iste ben hep böyle seslenirim sana. Sen mutlu ol. Bunu hak ediyorsun. Hemde fazlasıyla. Sen beni hep çok mutlu ettin bende seni mutlu etmek istiyorum. Zaten sen mutlu olunca bende doğal olarak mutlu oluyorum.

_ İnan çok mutlu oluyorum güzelim, çok. Tarifsiz bir şey ama sen anlıyorsun. Sen herşeyimsin. Yeri gelince arkadaşım, eşim yeri gelince... Annem. Duyguya gösterdiğin gösterdiğimiz sevgi ama benim hiç görmediğim o duyguları yaşatıp öyle hissettiriyorsun bana ve bu bana senin değerini gösteriyor. Seni ne kadar çok sevdiğimi gösteriyor.

Onun içinden konuşması ile dayanamayıp gözlerini kapattı ve yaşlarını gelmesini engelleyerek kollarını boynuna çıkartıp sıkıca sarılırken biraz daha yukarı çıktı ve daha da sıkı sarıldı. Kerem hemen onu kendine iyi çekip sarılmış ve gözlerini kapatmıştı. Onun varlığı herşeyi unutturup yerle bir edebilirdi.

_ Senin içindeki boşluğu nasıl olmam gerekirse öyle olur doldururum. Yeri gelir en iyi arkadaşında olurum yeri gelir annen de olurum. Hangisine ihtiyacın olduğunu biliyorum ben. Sana nasıl iyi geliyorsa öyle olurum. Seni hiç yanlız bırakmam.

Ona daha da sıkı sarılıp gözlerini gülümseyerek araladı ve varlığını hissettirerek dediklerini daha da doğruladı Kerem'i bulutların üzerine çıkarttırken.

Böyle mutlu olmaya alışık değildi. Gülmeye alışık değildi. Birşeylere alışık değildi. Ama artık alışmıştı. Artık gerçekten mutlu olup yine alışık olmadığı şekilde mutlu edebiliyordu. Zeynep'in yanında onun cümleleri bakışları karşısında ona aşık olmaması veya aşkının fazlalaşmaması mümkün değildi. Öyle şeyler diyordu ki içine alıyordu onu. Kendine hapsediyordu. Hele ki şimdi şuan dedikleri.... Ne diyebilirdi. Karşılığında ne söylese yerine tam olarak giderdi. Olmazdı. Olamazdı çünkü üstüne söyleyemezdi.

Onun gibi gözlerini hemen açtı ve başını biraz geri çekip gülümseyen yüzüne güzel gözlerine onun gibi baktı. Hiç konuşmadan bir süre sadece öylece baktı. Nasıl birşey olduğuna baktı. Ne diyeceğini düşündü. Hiç bu kadar tıkanmamıştı. Hiç böyle olmamıştı, böyle hissetmemişti. Tepki olarak eli saçlarına gitti ve yavaşça geri çekip eğilerek alnını uzunca süre öptü. Dudakları anlatıyordu zaten demek istediklerini. Hissettiriyordu. Dudaklarını yine yavaşça çekerken yeniden gözlerine döndü ve başını iki yana salladı.

_ Bir şey diyemiyorum. Herşey tıkandı. Sana diyecek bir şey bulamıyorum. Sen nasıl birşeysin anlamıyorum ki. Nasıl bu kadar iyi olabiliyorsun. Nasıl bu kadar derin düşünebiliyorsun. Gerçekten birşey diyemiyorum. Tek diyebileceğim şey seni çok sevdiğim. Seni ne kadar çok sevdiğim. Anlatamadığım kadar çok sevdiğim. İnanamıyorum. Birisini böyle seveceğimi hiç düşünmedim. Hiç düşünmedim ve şimdi öyle bir duygu var ki içimde... Öyle bir his ki. Yine anlatamam. Öyle bir aşk ki. Ucu bucağı yok. Bende ama beni aşıyor.

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin