(5.3)-İsteme Töreni

Začít od začátku
                                    

"Emre," Batı'nın sesi tıpkı Sedef gibi ağzına bir şeyler tıkıştırmakla meşgul olan Emre'nin kendisine dönmesine neden oldu. Genç adam tek kaşını kaldırıp soru dolu gözlerle kendisine bakarken "Akşama müsait misin?" diye sordu rahat bir tavırla.

"Biz her zaman müsaitiz patron," diye güldü Emre. "Yani sen iş vermediğin sürece. Biliyorsun."

Batı gülerek "Öyle değil ağabey," dedi alayla karışık. "Hayırlı bir iş için yani."

Emre'nin sırıtışı anında solarken "Hayırlı bir iş," diye tekrar etti. "Ne gibi bir hayır?"

Batı gözüyle hem Nil ve Ege'de hem de Cemre ve Doğu'da hayali çizgiler çizdi. Emre'nin olayı anladığını ama anlamamazlıktan geldiğini elbette biliyordu. Sedef duyduğu cümleyle kulak kabartırken "Cemre'yi isteyeceğim işte," dedi Batı. "Saf ayağına yatma boşuna. O kızı her türlü alırım, dostum. Vermezsen de kaçırırım, bilirsin." Emre'nin konuşmasına izin vermeden ekledi. "Hatta bence Ege ve Nil'i de aradan çıkaralım hem çifte düğün daha az masraflı olur."

Nil öksürmeye başlarken Ege de Batı'nın açıksözlülüğü karşısında şaşırmadan edememişti. Emre bir kardeşine bir de Doğu'ya baktı. "Bu ne acele? Daha yeni sevgili oldular." Kaşları anında çatıldı. "Yoksa..."

Cemre ağabeyinin ensesine hafif bir tokat attı. "Saçma saçma konuşma Emre. Biz sadece yarına garantimiz yokken bugünü doyasıya yaşamak istiyoruz."

Emre rahatlayarak bie nefes verdi ama bu rehavet kısa sürmüştü. "Böyle de yaşıyorsunuz işte, ne gerek var düğüne falan?"

Batı istemsizce Sedef'in yüzüne baktı. Ona baktıkça aklına Gece geliyordu. Gizleme konusunda yeteneği olsa da Onur'un ihanetinin acısı hala damağındaydı. Babasının hatalarını kıza ödetmek istemiyordu ama bir yanı da onun burada olmasını istiyordu. Melih ile arada yaptıkları konuşmaların çoğunda genç adam orada ikisinin de mutlu olduğunu teyit ediyordu ama ne olursa olsun o kızın bir yanının -ki o yanı babası oluyordu- bu ülkede kaldığını biliyordu. Batı'nın gülüşü soğusa da bunu fark eden tek kişi Duygu idi çünkü adam yine zaman kaybetmeden örtmüştü maskesini yüzüne. Batı yine de merak ediyordu. Sedef'i kendi kardeşi yerine koyabilir miydi? Onun ailesi, kardeşini acımasızca kendisinden çalan insanlardı ama olaya daha geniş bir perspektiften baktığında hayatını çalan adamın kızına aşıkken Sedef'i üzmek adaletsizlik olmaz mıydı? Babası yerine koyduğu adam hayatını mahvetmesine rağmen onun kızının iyiliğini bile hala düşünürken tüm suçu Sedef'e yıkmak büyük bir bencillik gibi geliyordu Batı'ya. Üstelik, insan kendi ailesini seçemiyordu. Öyle olsa babasının can düşmanlarından Memduh olmasına nasıl dayanabilirdi ki?  Birkaç gündür ses seda çıkmasa da Memduh'un da onlara yaklaşacağına adı gibi emindi Batı. Hangi birine yetişeceğini bilmediği olaylardan en güzeliyse, atfetmekti belki. Duygu'yu affettiği için mutlu değil miydi şuan? Ona bir şans verdiği için iyi hissetmiyor muydu? Sedef de bir şansı hak ediyordu. Hem belki Gece'ye yapamadığı ağabeyliği ona yapardı. Eski Batı olsa bu fikre alayla gülerdi ama ikizinin varlığı o taş kalbini yumuşatmıştı. Artık istese de kötü olamıyordu.

Omzundan dürtülmesiyle irkildi genç adam. Doğu'nun yüzündeki tebessüme anlam vermezken masadaki her yüzün kendisine dönmüş olduğundan anladığı kadarıyla kardeşi birkaç kere ona seslenmişti. En kısa sürede Memduh'un karşısına çıkması gerektiğini zihninde bir yere not ederek "Pardon," dedi. "Dalmışım. Ne dedin?"

"Diyorum ki sana da uygunsa bu akşam Cemre'yi istemeye gidelim." dedi Doğu. Yüzünde bir çocuğun şeker gördüğündeki o heves vardı. Cemre'nin yüzüne baktığında kızın yanaklarının hafif pembeleştiğini gördü. Onlar yaşananlar için fazla masumdu. Belki de her şeyi kendi sırtlanmalıydı ve kardeşinin mutlu oluşunu izleyerek güç bulmalıydı. Doğu, mutlu olmayı hak ediyordu. Hem artık Batı da yalnız değildi. Onun, en az kendi kadar güçlü olan Duygu'su vardı. Memduh ile yaşanacak yüzleşmede de, yarım bıraktıklarını tamamlamada da bundan güç alabilirdi. İlginç, diye geçirdi içinden genç adam. Sevginin daima güçsüzleştireceğini sanıyordum. Ama şimdi, dünyayı tek başıma kalbimdeki o sevgiyle değiştirebileceğime inanıyorum.

Zamanın Üçüncü TekiliKde žijí příběhy. Začni objevovat