60. bölüm

14K 875 2
                                    

Ayrılmak ne zor gelmişti Dicle'ye. Hava alanında yeni ailesine el sallarken göz yaşlarını tutamıyordu. Naciye "sizi size emanet ediyorum. Birbirinizi üzmeyin, torunuma iyi bakin " diye tembihlemişti.

"Şimdi ev bomboş olacak gittigimizde" dedi Dicle yanında oğlu kucaginda dikilen Fırat'a.

"Bizde eve gitmeyiz o zaman. Biraz dolaşır kendimizi oyalariz"

"Baba nereye gideceğiz? "

Karahan'ın meraklı ve hevesli sorusu ikisinin de yüzünü güldürmeye yetmisti. Fırat elini Dicle nin omzuna attı.

"Hadi bakalım guzel karımın ve tatlı oglumun yüzünü güldürecek bir şeyler bulmaya gidelim"

Ev düşündüğü gibi sessiz karanlıktı. Mina ve Tan da sabah saatlerinde yola çıkmışlar yan evde karanlığa gömülmüştü. Yüzü asıktı mutfaga girerken. Fırat Karahan'ı yatırmak için üst kata çıkarken Dicle kahve makinasının düğmesine bastı. Son iki gün nasıl güzel geçmişti en yakın arkadaşı evlenmiş, Fırat ile arasındaki buzlar tamamen erimiş, yeni ailesiyle harika zamanlar geçirmişti. Anne ve babası geldi aklına. İlk kez bugün sıkı sıkı sarilmislardi ona. Gözleri doldu aklına Naciye'nin söyledikleri gelince. Nasıl güzel söylemişti "bilseydim kendi evimde bakardim kızıma, torunuma" diye. Boynuna dolanan kollarla kendine geldi.

Fırat burnunu Dicle'nin saçlarına gömdü burnunu.

"Bence tarihe altın harflerle yazılacak adın"

"Niye ki?"

"Kocasının ailesinin gidişine bu kadar üzülen başka biri olamaz heralde"

"Kocamın ailesi değil onlar benim Ailem bir kere"

Dicle nin hırçın çıkışması Fırat'ı güldürdü.

"Tamam kızma canım. O kadar çok duydum ki senden oglumun babası, oglumun babaannesi.. çok şükür artık beni de onları da benimsedin"

Dicle gülümsedi. "Hep senin yüzünden. Sanki kendini benimsettin ya."

Fırat Yaslandığı yerden harakete geçti. Diclenin karşısına dikildi. Ellerinin arasına Dicle'nin yüzünü yerleştirdi.

"Ben de onu söyleyecektim sana. Oğlumuz uyudu. Ne dersin ben seni sen beni benimsesek?"

Dicle hemen kalktı yerinden

"Bence çok iyi fikir"

"Gel bakalım o zaman"

Fırat küçük bir hamleyle Dicle'yi kucagina aldı.

"Çıkardım ben zahmet ediyorsunuz sevgili eşim"

"Zahmet ne demek aksine cok hoşuma gidiyor sevgili eşim"

"Firattt"

"Biliyorum bende seni çok seviyorum Dicle"

Sabaha karşı gozlerini açtı Dicle. Yan tarafinda Fırat derin bir uyku halindeydi. Nefes alış verisini dinledi biraz. Ona sarilmamak için zor tutuyordu kendini. Fırat haraketlendi sanki onu hissedercesine kolunu üzerine atıp kendine çekti Dicle'yi. Dicle kendine sarılan kola bakıp gülmeye başladı. Kolunun altındaki kıpırdanma yüzünden gözleri açıldı Fırat ın.

"Ne oldu seni uyandırdim mi?"

"Yoo uyanıktim seni seyrediyordum sarılsam uyanirmisin diye düşünürken sen sarıldın bana"

Fırat daha da sarıldı Dicle daha da sokuldu... güne böyle başlamak ne güzeldi.

"Ben" dedi fırat "aynı evde yaşamaya başladığımızdan beri sabah gözlerimi açınca seni bulamamaktan korkuyorum. O sabah gibi..."

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Where stories live. Discover now