14. bölüm

13.2K 919 15
                                    

Aynanın karşısında saçlarını toplarken yine aynı şeyleri düşünüyordu Dicle
" bu yaşadıklarımın hepsi rüya."

Seher in odaya girmesiyle düşüncelerinden sıyrıldi.

"Diclem paşam bahceye çıkmak istiyor sıkı giydirsem cikarsam diyorum. Bunaldı yavrucak"

Dicle omuzlarini silkti.

"Tamam sen öyle diyorsan."

Seher in odadan çıkmasıyla yatağının ucuna oturdu. Dirseklerini dizlerinin üzerine koyup başını ellerinin arasına aldı. Anne ve babasına japonya ya döneceğini söylediği gece yani bir hafta önce babası tekrar kriz geçirmiş. Uykusunu annesinin çığlıkları bolmustu. Ambulansla hastaneye götürdükleri Ali bir kez daha kefeni yirtmis doktor bir sonrakinde şanslarının %5 bile olamayacağını belirtmisti. Annesinin ısrarları, babasının hayat mücadelesi istemese de Dicle'yi bir karar vermeye suruklemisti. Babasının hastaneden çıkışından sonra anne ve babasını karşısına almış ve konuşmuştu.

"Bakın bu kararı verirken sırf babamın sağlığını, babamın is durumunu düşünüyorum. Zannetmeyin ki o çıkar düşkünü adamla aramda duygusal bir şey olacak. Bir süre sen sağlığına kavuşup, işlerini toparlayabilene kadar rol yapacağım. İstemesemde onunla vakit geçireceğim. "

Leman araya girecek oldu

"Zamanla belki..."

"Asla anne asla öyle bir şey olmayacak. Adam parayla beni berdel yaptı resmen. Nasıl bu adamı benim kocam olarak görebilirsin?"

Sorusu cevapsız kaldı. Para karşılığı kızlarını istemiş onlarda vermişlerdi net! Ama 5 yıl öncesi zaten kızlarını gözlerinden çıkartmışlardi, biliyordu. Şu an anne ve babasının tek derdi hayatlarının eskiye dönmesinden başka birşey değildi.

"Bir şey daha var. Oğlum. Bakalım bay ukala onu kabul edecek mi?"

Leman ayağa kalktı.

"Bak ben onu düşündüm. Oğlun zaten bizim nufusumuzda. Bir süre bundan bahsetmeyelim. Sonuçta o senin bekar olduğunu biliyor, şu an eğer bir çocuğunun olduğunu duyarsa vazgecebilir. Sonrasında..."

Dicle de ayağa kalkip annesinin yanına geldi.

"Oldu anne ben anladım. Neyse bu konuyu düşünmek bana kalsın sen benim adima düşünme olur mu? Senin icin zaten olmayan oglum hakkında kafanı yorma."
Bir hafta önce yapılan bu görüşmeden sonra imzalar atılmış annesinin keyfi yerine gelmis babasının is hayatı düzene girmeye başlamıştı.

Dicle boşta olan misafirhaneyi duzenleyip oğluyla kendisine bir yaşam alanı oluşturmuştu. Geniş bir arazinin içinde bulunan evlerinin orman kısmında bulunan misafirhane normal bir ailenin rahatça yasayabilecegi genişlikte, kendine ait giriş çıkışı bulunan özellikle evden bağımsız bulunuyodu. Dubleks evin geniş bir verandasi, verandanin önünde küçük bir havuzu vardı. Anneannesi yerine koyduğu Seher ı de kendi yanlarına almış en azından oğlu için evin içinde sevgi besleyen tek insanı yakınlarında tutmayi başarmıştı. Şimdi üç kişilik bir aileleri vardı. Anne ve babasını ne kadar az görse o kadar memnun oluyordu. Bir haftadır her gün Korhan arıyor bir aksam yemegi yemek için ısrar ediyordu. Artık hayır demekten sıkılmış bu aksam için tamam demeye razı olmuştu. Amcası Japonya'daki özel esyalarını toparlamis ve kargolamisti. Sanki gerçek memleketi japonya emanet ülkesi Türkiye idi. Yaklaşık bir ay olmuştu İstanbul a geleli. Hastane dışında hiç bir yere gitmemişti. Bu akşam en çokta bu yüzden geriliyordu. Yoksa her zamanki gibi Korhan ı dinler görünüp asla söylediklerini isitmeyecekti.
Bir süre sonra Seher elinde paketlerle odaya geri geldi.

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Where stories live. Discover now