41. bölüm

14.3K 923 8
                                    

"Hayvansin işte"

Fırat işi bitip üzerinden kalkarken Dicle nin söylediği cümleye kahkahayla cevap verdi. "Daha bir dakika önce yalvarıyordun altımda"

Dicle nin midesi bulandı. Yatakta toplanırken yüzünü ekşitti "gerçekten igrencsin"

"O nasıl peki çok mu nazik demiştin? Ona ihtiyacın yok ne zaman istersen ben burdayım. Bak sertte seviyorsun sen."

Dicle kafasını kaldırmadan belindeki ipi toparlamaya çalışıyordu. Cevap vermek istemedi sohbet gittikçe kötüye gidiyordu. Fırat in bilmediği bir de bu yönü vardı demekki. Gözleri doldu yine. Kapıya doğru yürüdü Fırat önüne geçti. Çenesinden tutup başını kaldırdı. Dolu gözlerine baktı. Emretti;

"Bir daha değil o adamla gorusmek adını bile anmayacaksin"

Dicle kaslarını çatıp cevap verdi "niye naparsin bu kez işin bitince parada mi bırakırsin yastığın üzerine? Daha ne kadar asagilayabilirsin beni? Ve şunu unutma ben senin gözünde çocuğuna bakmakla yükümlü bir kadın değil miyim? Beni sırf bu yüzden buraya cagirmisken sırf egolarin yüzünden beni ne kadar yaraladiginin farkında bile değilsin değil mi?"

Dicle nin yarali gözleri acılı ses tonu hiç etkileyemedi Fırat ı. Tek derdi o adamdı ve dicle ile o adamın ne kadar yakın olduğuydu. Onu odaya çekerken gerçekten derdi konuşmaktı. Ama ürkek bakışları, dik başlı halleri, elinden kurtulmak için cirpinislari tahrik etmişti. Yine de yatağa yatırirken -aslında atarken- böyle bir birleşme olmasını düşünmemişti. Ama yine Dicle yüzünden olmuştu olanlar. Fitili ateşleyen onun cümleleriydi. Sonuçta nasıl zevk aldığını kendi gözleriyle görmüştü. Şu an döktüğü timsah göz yaşları tamamen kendini aklamak içindi.

"Ben" dedi Fırat. "Sana soyleyecegimi söyledim. Sen sadece benim çocuğumun annesisin ve hayatına hiç bir erkek giremez"

Çatallasan ses tonuyla cevap verdi Dicle "ama sen bu hakka sahipsin öyle mi? Ne zaman ve nerde istersen"

"Ona senin ihtiyaçlarını karşılamak diyelim güzelim. Sonuçta bir kadın pardon çocuklu bir kadın bir erkekle ancak cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için birlikte olur. Sevgi açığını çocuğu kapatır değil mi?"

Dicle nasıl karar verdi nasıl yaptı kendi de anlayamadan Fırat in suratına okkalı bir tokat yapıştırdi. "Sen çok terbiyesiz bir adamsın umarım oglumun huyları sana benzemez" Fırat ın şaşkınlığından faydalanıp kapıyı açtı direk yukarı çıktı.

Fırat bir süre daha yanaginda eli dikilip kaldı odada. Biraz ileriye gittiğini kendi de biliyordu ama Dicle nin el ağırlığının hafife alınmaması gerektiğini öğrenmişti. Resmen yanağı zonkluyordu. Alt katta biraz oturdu mutfaga geçti dolabı seyretti. Kendine kahve yaptı. Telefonunda ilaç alarmı çalınca yukarı çıktı. Kapıdan yavaşça odaya girdi. Karahan hala uyuyordu. Dicle yatakta değildi. Banyodan gelen su sesinden orada olduğunu anladı. Yatağa oturup oğlunu kontrol etti. Elleri ayakları yine buz kesmiş alnı alev alev yanıyordu. Yavaşça seslendi gozlerini açtırdi. Karahan karşısında babasını görünce ağlamaya başladı.

"Anneee... Anneee..."

Fırat oğlunu kucagina aldı. Su sesi kesilmişti. Oğlu kucaginda banyonun kapısını tıklatı.

"Annesi oğlum uyandı seni istiyor"

Dicle üst kata çıkıp bir süre camin önünde dikildi. Ağlaya ağlaya artık gözünde yaş bile kalmamıştı. Eli hala Fırat a attığı tokat yüzünden zonkluyordu. Karahan in ateşi yükseliyordu, bu gidisle sabahlayacakti. Burnuna alev alev Fırat kokusu geliyordu. Direk banyoya girdi. Derisini kazır gibi keseledi kendini dakikalarca. Saçlarını dolaptan aldığı havluyu sarıp giyinirken kapı tıkladı.

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora