37. bölüm

14.5K 919 28
                                    

Muayenehanenin Bahçe kapısından çıktıklarında Fırat sağa sola bakındi.

"Arabayı nereye park ettin sen?" Diye sordu Dicle ye bakmadan. Dicle de ona bakmadan soğuk bir ses tonuyla cevap verdi.

"Taksiyle geldik biz arabayı da sahibine gönderdim bu sabah şu an şirketinin bahçesindedir "

Fırat elinden tutan minik elin cekistirmesiyle aşağıya baktı.
"Baba annemin kirmisi arabasi vardı ama sabah Mina aldı onu."

Fırat cevap vermeden başını salladı. Demek Dicle Hanim savaş başlatmıştı. Eğildi oğlunu kucagina aldı.

"Peki ne yapıyoruz şimdi Karahan Fırat babasiyla ne yapmak ister?"

Karahan in yüzü asildi "bana kızdın mi?"

Fırat şaşırarak cevap verdi "yooo hayır oğlum neden kızayim ki sana?"

"Ama annem bana kızınca hep Karahan Fırat der"

Fırat oğlunun basının yanından Dicle ye bir bakış attı. Dicle ayağıyla kaldırimin arasındaki toprakları eşeliyordu. "Hayır canım ben sana kızmadim. Annende sanırım Fırat adını çok sevdiği için sana öyle soyluyodur. "

Dicle gozlerini devirdi. "Hımmm bayılırım. "

Fırat duyduğu halde üstüne gitti.
"Efendim Dicle bir şey mi dedin?"

"Evet napiyoruz burda daha ne kadar dikilecegiz dedim"

"Oğlum karar versin ne yapacağımıza gideriz. Acelen mi var?"

Dicle cevap vermek yerine omuz silkti. Şu an Fırat ı bir kaşık suda bogmamak için zor duruyordu. Arabayi nerdeye park etmismiş? O arabaya bir daha binme ihtimali olduğunu düşünmüş olması bile delirtti Dicle yi. Ona çakıl yolda sarf ettiği o kadar cümleden sonra aç kalsa susuz kalsa da en son minnet edeceği insan olduğunu er yada geç gösterecekti Fırat a.

"Vapurla gezelimmm"

Hiç şaşırmadı Dicle oğlunun bu kararına. Denize bayılıyordu. Vapurda martılara simit atmak için cildiriyordu.

"Vapur mu?"

Karahan yeşil gozlerini kirpistirdi. "Simit alıp martılara atarım. Olur mu?"

"Tamam gidelim o zaman."

Fırat oğluyla arabasına doğru yürürken Dicle olduğu yerde dikilmeye devam ediyordu. Arkalarından seslendi. "İşiniz bitince eve bırakırsin"

İkisi birden durdular. Fırat şaşkınca Dicle ye baktı. İlk defa bir çocukla yanlız kalacaktı ve bu konuda çok cahildi. İki yeğeni vardı çok sevdiği ama onlarla da hep anne babalarıyla en kötü ihtimal kendi annesi varken bir araya geliyordu. Sadece sarılmakla öpmekle bitmiyordu ki iş.

Karahan Fırat in elinden kurtulup annesinin yanına geldi. "Anne sen gelmeyecek misin?"

"Hayir canım bugünü babanla geçirmeni istiyorum."

Karahan itiraz etti. "Bende gitmem."

Dicle gülümseyip oğlunun yüzünü ellerinin arasına aldı. "Ama baban seni çok özledi ve seninle başbaşa vakit geçirmek istiyor "

Fırat ikisinin yanına geldi. Yüzüne yapmacık gülümsemesini yerleştirdi. "Annesi bence sende bizimle gelmelisin. Martılar senin de onlara simit atmani istiyorlardir "

Dicle kısık gözlerle Fırat in eğreti bakan yüzüne bakti. "Peki" dedi. Karahan ellerini çırpıp arabaya koştu.

Fırat Dicle nin koluna yapıştı "derdin ne senin?"

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Where stories live. Discover now