25. bölüm

15.7K 972 22
                                    

Yıllarca bu an için ne çok gözyaşı dökmuştu Dicle. Fırat lâ yanyana oturmak, onunla sohbet etmek, gülmek... Şu an hayali ile yanıp tuttustuğu adamla aynı koltuktaydi. Saçları onun elinde bir de üstüne çirkin sesiyle şarkı mirildaniyordu gitme diye.

"Sesiniz çok kötü "

Fırat birden şarkı söylemeyi bıraktı parmakları hala Dicle nin saçlarıyla temas halindeydi

"Şirkette tamam da ikimizken siz biz olmasak"

Dicle gülümsedi "o zaman sesin çok kötü "

Fırat bir an mutluluktan öleceğini sandı. Rüya gibiydi şu an yaşadıkları. İnanmakta gerçekten zorlanıyordu. Evindeydi, Dicle yanındaydi, saçları ellerindeydi, gülüyordu,gayet normal iki insan gibi konusuyorlardi... ve biraz daha böyle otururlarsa kendine hakim olamayacağını biliyordu. Ayağa kalktı elini uzatti

"Bittiyse kahven hadi birakayim seni. Seher Hanimdan daha tanışmadan veto yemeyelim."

Dicle elini kendine uzanan ele uzattı. Odanın ortasında karşı karşıya dikildi ler.

"Ben teşekkür ederim. Bu gece için." Dedi Dicle.

Fırat boşta kalan diğer elini de tuttu. Her ikisini dudaklarına götürüp öptü. "Ağlamana asla izin vermeyecegim bundan sonra. Sen bana güveneceksin ben sana yardım edeceğim ve kurtulacagiz bu asalaktan birlikte. Tamam mı? "

Dicle başını salladi. "Ama nasıl? "

"Yarin pazar saat iki gibi gelip alsam seni birlikte bir plan Program yapsak nasıl olur?"

"Olur"

Sessiz geçen yolculuktan sonra Dicle misafir evine giden arka yolu tarif etti. Kapının önüne geldiklerinde bir kez daha baktı Fırat a.

"Ben tekrar teşekkür..."

Fırat cümlesini bitirmesine izin vermedi işaret parmağını Dicle nin dudaklarına koydu

"Etme. Ben bu aksam bana inandığım için sana teşekkür ederim asıl. Şimdi git rahat rahat uyu. Yarın hersey çok güzel olacak Tamam mi?"

Dicle birden öne atıldı. İki koluyla birden Fırat a sarıldı. O kadar iyi geliyordu ki ona sarılmak. sanki bütün kötü şeyler o anda yok oluyordu. Erkeksi kokusunu içine çekti boynunun altından. Sonra geriye çekildi. Hızlıca indi arabadan. Küçük ağaç kapıdan içeri girdi. Karanlıkta kayboldu.

Fırat bir süre karanlığa bakarak bekledi. Sonra sessizce arabayı çalıştırdı. Kafasında kuyruğu birbirine değen o kadar çok tilki vardı ki.

Dicle ise başladıktan sonra daha doğrusu Korhan ile birlikte oldugunu duyduğundan beri hakkında araştırma yapmaya başlamıştı. Babasının hasta olduğunu biliyordu zaten ama Korhan la ortak is yapmaya başladığını Korhan in babasının borçlarını ödediğini öğrenmiş ama iki gun once ogrendigi son bilgi onu hem delirtmiş hem de mutlu etmişti. Önce Dicle nin onunla gönüllü olarak birlikte olmamasını öğrenince içi rahatlamis, Ama yine de sevdiği kadın hakkında o pisligin ileri geri konuşmasına tahammül edememişti. Aslında o durumun icabında bakmaya başlamıştı. Yarınla ilgili Dicle ile yapacakları bir şey yoktu. Sadece iş dışında onunla zaman geçirmek istiyordu. Ne güzel bir akşamdı bu aksam... Eve gidip uyumak daha doğrusu uyumaya çalışmak için can atıyordu.

Seher her zamanki gibi televizyonun karşısında ki yerine oturmuş bir yandan örgüsünü örüyor bir taraftan da muhteşem Türk dizilerini izliyordu. Kapı açılınca Dicle ye bir göz attı gozluklerinin üzerinden. Dicle nin içi içine sığmıyordu hızlı adımlarla Seher in yanına attı kendini elindeki sislere aldırmadan sarıldı ona.

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt