40. bölüm

15K 930 12
                                    

Fırat hışımla yataktan kalktı. Burun buruna geldiler. İşaret parmağını Dicle nin yemyeşil gözlerine salladı "bana bak Dicle eğer benim çocuğumun annesiysen her şeyine dikkat edeceksin. Buna -baştan aşağı Dicle yi süzdü- kılık kiyafetinde dahil kiminle nerede ne yaptığında"

Dicle gozlerini devirdi. "Olduuu Firat Bey görürsem söylerim"

Fırat Dicle nin bu kayıtsız hâline daha da sinirlendi. Tam gozlerini belertip konuşacakti ki Karahan yatakta oturdu. Dicle yarı uyur yarı uyanık haldeki oğlunun yanına yatağa geçti. Kulağına fisildadi "Annem ben geldim. " Karahan Dicle ye baktı.
"Anne çok özledim seni"

Dicle katahan i yatirip yastiga oğlunun yanına başını koydu. Yüzünü ona döndü. "Biliyorum Karam bende seni çok özledim."

Fırat birbiriyle aşk yaşayan anne oğulu seyretti bir süre. Dicle nin yarı çıplak halde yatağında uzanmis haline daha fazla dayanamayıp odadan çıktı. Siniri hala geçmemişti alt kata inip koltuga uzandı. Gözünü kapattığı anda kapısının önünde Dicleyi arabasindan indiren adam geldi aklına. Kimdi neydi öğrenmesi gerekiyordu. Sabah ilk işi güvenlikten adamın plakasını öğrenmek olacaktı. Daha dün bir bugün iki ne zaman nerede bulmuştu Dicle bu adamı. Belli ki zengindi de. Sikintiyla kumanda da kanal kanal gezmeye başladı. Bir sure izlemedigi televizyona bakindi durdu. Saate baktığında Karahan in ilaç saatinin geldiğini gördü tekrar kalkıp yukarı çıktı. Dicle hala başı yastıkta bir taraftan Karahan in başını okşayip bir yandan da onu seyrediyordu. Dicle onun içeri girmesiyle toparlandı. Fırat komidinin üzerindeki ilaçları gösterdi. "Ateş düşürücünün saati geldi" Dicle başını sallayıp yatakta doğruldu. Karahan ı uyandırıp kendine yasladi. "İlaç saati annecim. Hadi bakalim"

Bu sırada Fırat kaşığa şurubu koyup yatağı dolandı diğer taraftan yatağa oturup ilacı oğluna içirdi. Gozlerini zor açan Karahan anında başını tekrar yastığa indirdi.

"Anneee sende yat"

Dicle talimata uyup yastığa başını koydu. "Ah bu elbiseyi nereden giydim ben" diye söylemekten bir hal olmuştu. Sağıni solunu cekistire cekistire uzandı tekrar.

"Babaaaa sende gel"

Kapıdan çıkmak üzereyken geriye baktı Fırat. Yatagin boşta kalan tarafını minik eliyle gösterip tekrar "baba gelll" dedi. Dicle oğluna dönük
Yüzünü çevirmedi hiç. Tek derdi kalbinin hızla çarpma sesinin duyulmamasiydi. Fırat yavaş adımlarla yatagin Diger tarafına Dicle gibi yan yattı. Karahan her ikisinin ellerini tutup karninin üstüne koydu. İkisinin de sadece parmak uçları birbirine temas ediyor görüş açılarını Karahan kapatıyordu. Ama sadece o minicik temas bile hem Dicle yi hem Fırat i baştan aşağı sarsmaya yetiyordu. İkiside en son bu yatakta neler yaşandığını gayet iyi hatirliyordu. Kulağa gelen tek ses Karahan dan gelen horlama sesiydi. İkiside gozlerini kapatıp durumu hazmetmeye çalışıyorlardı.
Fırat ve Dicle, Dicle nin cantasindan gelen melodi sesi ile gözlerini açtı. Dicle elini karahan in üzerinden yavaşça çekip komidinin üzerindeki çantasına uzandı. Yataktan doğrulup sırtını başlığa yasladi. Arayan Mina ydi. Fisiltiyla cevap verdi.

"Efendim canim."

"Tatlım naber? Erken bitti işimiz eğer hala cluptaysan uğrayacağız yanına. Tan in evinde bir uğradık şimdi"

Dicle Fırat a bakmadan Karahan in alnından ateşini kontrol ederken cevap verdi.

"Yok canım erken çıktım Karam ateşlendi."

"Aaa ne diyorsun e Fırat ta değilmiydi o?

"Himm evet bende burdayım. "

"Tamam geliyoruz bizde çıktık zaten evden aç kapıyı"

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Where stories live. Discover now