Zeynep kasıldığını hisserken elleri sütyenin arkasına gitmiş ve çözüp çıkatmıştı. İstemsizce elleri göğüslerinin üzerine gidecekken Kerem ile göz göze geldi. Kerem elleri tutup başının iki yanında birleştirdi ve gözlerine başı eğik bir şekilde baktı. Aynı duyguları onda da görüyordu ve bu daha da deli olmasına neden oluyordu. Dudaklarını göğslerine değdirdiğinde Zeynep'in inlemesini duydu. Zeynep bunu yaptığına şaşırırken bambaşka duygular yaşıyordu. Hissetmenin farkını yaşıyordu. Dudakları orada gezinirken daha alta karnına inmişti. Zeynep yandığını hissederken vücudu aldığı nefeslerden havalanıyordu. Kerem ellerini bıraktığında geri yukarı gelmiş ve öpmüştü heyecanla. Zeynep de aynı heyecanla onun gözlerine bakarken Kerem biraz doğruldu ve hızlıca üzerindekileri çıkarttı. Zeynep iyice nefessiz kaldığını hissederken nefes aldı. Kerem kendisininde son parçasını çıkardıktan sonra üzerindeki yerini almıştı. Yine nefessiz kalmaya devam ederken birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Zeynep'in yüksek sesi kulaklarına dolarken hırıltı ile karşılık verdi Kerem. Hissettiği acı ile tırnaklarını geçirmişti Kerem'in sırtına. Bu an farklıydı. Onun için özel olan ilk olan buydu.

Hissettiği acı yerini başka, istek arzu duygularına bırakırken birbirlerini tamamen hissediyorlardı. Kerem'in dudakları yüzünde dolaşırken nefeslerini hissediyorlardı.

_ Çok güzelsin.

Kendini ona daha da teslim ederken ellerini vücudunda gezdirmeye başlamıştı.

_ Seni seviyorum.

Derin bir nefes alırken okşadığı vücuduna karşt cevapladı.

_ Seni seviyorum.

İkisinin de istekli aşk dolu sesi onları kendinden geçirirken hızlanmalarına neden oluyordu. Saatin kaç olduğunu bilmeden sona geldiklerinde Kerem'in o değişik sesini yine duydu en yakınından.

_ Benimsin. Sadece benimsin.

Gözleri kapanırken dudaklarındaki son sesi verdi ve soluk soluğa cevap verdi ona kollarını boynuna sarıp öptükten sonra.

_ Seninim. Sadece seninim.

Rahatlamayla kendini Zeynep'in üzerine bırakırken Zeynep ona sarılmış onun gibi derin derin nefesler alıyordu yutkunarak. Bu ilkti işte onun için. Bu özeldi. Kerem onun saçlarını okşayıp dudaklarına yumuşacık bir öpücük bıraktıktan sonra üstünden dikkatlice kalkıp yanına uzandı ve yorganı üzerlerine çekip arada mesafe bırakmadan uzandı yanına. Zeynep de yavaşça ona döndü ve zor açık tuttuğu gözleri ile ona baktı. Kerem dikkatlice elini belinin altından geçirdi ve mümkünmüş gibi daha çok yaklaştı, ayrı kaldığı dudaklarını öptü mutlulukla. Zeynep onun gözlerine bakarken gülümsedi ve elini yanağına koyup okşadı yavaşça. Kerem'in dudaklarını yüzünün her yerinde mutlulukla hissederken eli onun boynuna doğru düşmüş ve gözleri daha fazla kendini tutamadan kapanmıştı.

Kerem hiç bıkmadan yüzünü öperken uyuduğunu anladığında yüzündeki gülümseme daha da büyüyerek izlemeye başladı onu. Bir kolunu kırıp başının altına koydu ve diğer eli ile yanağını omzunu boynunu okşayıp ilk defa yaptığı bir şeyi yapıp gülümseyerek içindeki mutlulukla izledi onu. Şuanda yatağında bir kadının, sevdiği kadının yattığına inanamıyordu ama öyleydi. Sevdiği kadın, karısı birde kızının annesiydi. Kolunu çekip başını yastığa koydu ve onu doyamayarak öpüp koklayarak kendine çekip göğsüne yasladıktan sonra yorgunlukla kapattı gözlerini.

Olduğu yerde kıpırdamadan uyumuş ve şimdide yavaşça o şekilde aralamıştı gözlerini. Kollarında olduğu adamın yoğun erkeksi kokusu gitmişti ciğerlerine. Yüzünde oluşan tebessüm onun kolları kadar sıcacıktı. Asla pişman değildi. Aksine mutluydu. Başını biraz çekip yüzüne baktığında uyurken bambaşka bir adam olduğunu gördü ve bu iç çekmesine neden oldu. Korksada elini yavaşça yanağına koyup hafifçe okşadı. Bu durumda olduğunu inanamıyordu. Başta karşı çıkıp saçmalık dediği şey şimdi hayallerini gerçekleştiriyordu. Bir daha asla dediği şey gerçekleşmişti. Hemde seni seviyorum dediği sevdiği adamla. Bunun mutluluğu içinde ayrı bir yer edinirken Kerem'in tam anlamıyla kendisine dönmesi ile eli durdu yanağında. Uyandığında ne diyeceğini bilmiyordu. Tek bildiği çok utandığıydı fakat bunu yenmeye çalışıyordu. Belindeki kol sıkılaşırken kendine çekmiş ve daha sıkı sarılmıştı. Demekki o gördüğü evlilik böyleydi. Bir yere ait olmak böyleydi. Karşısıdaki gözler yeşillenip aralandığında yüzündeki gülümseme onun yüzüne yansımıştı hemen. İlk defa görmüyordu böyle derin gözlerini kısarak güldüğünü ama anlamının derin olduğunu çok iyi biliyor ve görüyordu. Gözlerine baktığına inanamazken bunu yapabiliyordu. Onun sıcacık dudaklarını alnında hissettiğinde mutluluktan uçacak gibiydi artık. "

_ Ben n'aptım da sizi hak ettim bilmiyorum ki. Günaydın güzelim.

_ Günaydın.

"Gözleri yeniden buluştuğunda Kerem bu sefer saçlarını okşayıp yanağını ordanda dudaklarını öpmeye başlamıştı. Ona karşılık verirken iyice ona ait hissediyordu kendini. Kerem doğrulup üzerine eğilmesiyle kollarını doladı hemen boynuna. Dudakları dudaklarından boynuna inip kendine hapsederek öpüyordu. "

_ Çok güzelsin yine söylüyorum.
Ve bu güzellik de benim.

"Dudakları boynunda detaylıca gezinirken Zeynep onun kollarında dokunuşlarında eriyordu adeta. Elleri ensesinden sırtına doğru inmeye başladı ve birazda olsa pürüzlü olduğunu anladı. Bunları dün omu yapmıştı? Eli orada dolaşırken kendine inanamadı ama fark ettirmek istemeden yavaşça dokundu. Kerem'in iyice üzerine eğilmesiyle omzunu öptü şefkatle. Bakışları buluşurken Kerem'in şefkatli dudaklarını hissetti bu sefer omzunda. "

_ Yanımda, yatağımda yatan ilk ve tek kadınsın. Herkes için geçerli annem bile, o bile uyumadı benimle. Sadece sen.

" Eli yeniden yanağına çıkarken ışıldayan gözler ile bakmaya devam etti. "

_ Asıl biz n'aptık da seni hak ettik. Artık söylemekten çekinmediğim gibi tekrarlamaktan da çekinmiyorum; seni çok seviyorum.

Dün gözlerinden geçen ve hiç sönmeyen ışık daha fazla parlamıştı gözlerinin içinde. Bunu ondan duymak öyle güzeldi ki... Dudaklarına yumuşacık bir öpücük bırakıp güzel gözlerine geri baktı.

_ Bunu söylemekten hiç çekinme olur mu? Hep söyle. Çünkü bende seni çok seviyorum. Kalbimin gerçekten atmasına neden oluyorsun. Sizin yanınızda kalbim atıyor benim. Çünkü sizi çok seviyorum. Ne kadar şanslıyız ki evliyiz, kızımız var. Hem belki artık ikinci çocuk fikrine de karşı çıkmazsın.

Yüzü gülerken o da güldü bu düşüncesine.

_ Sen olduktan sonra karşı çıkmam. Ama biraz erken daha Duygu tam büyümedi. Biraz zamanı var.

Ondan duyduğu olumlu cümleler içinde bir şeylerin hareketkenmesine neden olurken yeniden buluşturdu dudaklarını. Elinin altındaki vücudunu okşuyordu ezberlemek isteyerek. Böyle şeyleri ilk defa hissediyor, kalpten hissediyordu. Kerem'in başını göğsüne koyup sarılmasına şaşırırken belli etmeyip ona sarıldı hemen. Sanki kırk yıllık çiftler gibilerdi. Düşündüğü olmamış o utanma duygusu geçmemişti içinden. Tamamen onunken neden utanacaktı ki? Ona sıkı sıkı sarılırken dudaklarını yeniden boynunda hissediyordu. Eli onun sırtında dolaşmaya başlarken Kerem öpmeye derin derin solumaya devam ediyordu kokusunu. Hiç bir kadının kokusunu böyle hissetmemişti. Hiç bir kadını böyle isteyip, böyle hissetmemişti. Bir gün bir kadının göğsünde böyle uyuyacağını hiç düşünmezdi. Kokusunu içine çekerken burnunu sürttü boynuna, öptü defalarca. Zeynep bundan mutluluk ve huzur duyarken elini teninden ayırmadan saçlarına çıkartıp yavaşça okşadı.

_ Kerem.

_ Efendim güzelim.

_ Sen bizi hiç bırakmayacaksın değil mi?

Sesi istemeden de olsa titremişti. Kerem hızla başını kaldırıp sulanmış olan tireyen gözlerine baktı içi yanarak. Elini yanağına koyup okşarken öptü.

_ Ben sizi hiç bırakmayacağım. İnsan ailesini nasıl bırakır ki? Evet bende bilmiyordum ama artık çok iyi biliyorum ve sizi bulmuşken asla bırakmam. Sen böyle şeyleri düşünüp üzme artık kendini. Ağlamanı istemiyorum. Güzel gözlerinden yaş gelmesin, gülsün. Tamam mı? Bir daha böyle şeyler düşünmek yok. Ben sizi çok seviyorum. Siz benim ailemsiniz, herşeyimsiniz, sahip olduğum tek şeysiniz. Şirin baba şirinelerini nasıl bırakır ki.

Gözünden yaş düşmeden burnunu çekti güldü. Artık çıkaracaktı bu fikirleri aklından. Çünkü onlar düşünmeye gerek yoktu.

_ Ben sizi asla bırakmam. Size zarar gelmesine asla izin vermem. Ne olursa olsun asla izin vermem.

Diyip ciddileşen yüzü ile öptü alnını. Evet asla izin vermezdi. Peki ya yaşadığı içinde bulunduğu karanlık tarafı zarar görmesine neden olursa? Bunun olmaması için herşeyi yapacaktı. Kimsenin kendisinin bile zarar vermesine izin vermeyecekti. .............................

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin