Frıfrıfragman

1.8K 171 31
                                    


"Defne ne dedi şimdi bu?" diyen Zeytin'le elimde çevirdiğim kalemden gözlerimi ayırmadan, bana yanaşan Zeytin'i derin bir nefes alarak sessizce cevapladım.

"Yani demek istedi ki, ben oraya gelmedim; çünkü o olgunluğa henüz erişmedim. Zaten erişseydim kendim yönelirdim. Siz beni göt edeceklerini bildiğinizden oraya koyup egonuzu tatmin ettiniz ama ben o egoyu size geri sok-"

"Ha?"  Bir an sonra şaşkın ifadesi silindi.

Bacağımı çimdikleyince kaşlarımı çatıp huysuzca ona baktım.

"Ne biçim konuşuyorsun kızım, öğretmenimiz o bizim!"

"Ben değil demedim ki. Daha doğrusu ben demedim, Aliş dedi." Omuz silktim. "Ben sadece konuşmada sansür görevi görmedim, o kadar."

"Huysuz." diye homurdandı aksiliğime karşı. Sarı saçlarındaki bir tutamı hafifçe çekip güldürdüm onu.

"Çılgın." dedi elime vurarak.

"Şebek." dedim Leyla hocanın Aliş'le diyaloğunu dinliyor gibi gözükmeye çalışarak.

---

Kızgınlıkla öne atılıp bileğine yapıştım. Parmaklarını açarken elimdeki kağıt parçalarını avucuna doldurup parmaklarını geri kapatmıştım bile. 

Sorgular gibi bir ifadeyle gözleri yüzümde gezinince etrafı umursamadan asi bir tavırla konuştum.

"Oğlum ben seni çekeceğime gözüme yanlış eyeliner çekerim daha iyi be!"

Gençler! Şu bir iki gün çok yoğundum, yorumlara tek tek cevap veremedim. Girdiğim gibi çıktım watty'den. Özür dilerim. Yorum yazan parmaklarınız dert görmesin be, öptüm her birinizi. 

KESKİNWhere stories live. Discover now