4) BU NEYDİ ŞİMDİ

Start from the beginning
                                    

Hoca Bey her ne kadar içtiyse hala bıraktığım şekilde deliksiz uyuyordu. Tabi ben o, uyanmadan evimden gitmeden rahat edemezdim. Böyle düşünmekte haklı olduğumun farkındaydım ve böyle düşünmem gayette normaldi.

Her neyse diyerek yattığı yerin tam karşısındaki koltuğa geçtim. Tabi ki onu izlemek gibi bir niyetim yoktu. Kimi kandırıyorum ki, ben fark etmesem de gözlerim Hoca Bey'e kayıyordu. Aslında bakılmayacak biri değildi ki son derece yakışıklı ve sahip olduğu erkeksi yüz hatları sayesinde benim bakmam ya da bir başkasının bakması çok normaldi. Şuan hem yakışıklı hem de masum bir şekilde uyuyor olduğunu düşünüyor halde bulunca kendimi birden afalladım ve aklıma gelen sinsi bakışları sayesinde hızlıca çektim gözlerimi üstünden. Sehpanın üstünde yer alan kitabımı aldım ve okumaya başladım...

----------------------------------

Kitap okumaya kendimi o kadar kaptırmıştım ki yarısına bile gelmiştim. Kulağıma gelen sesle irkildim.

"Gitme" "Bırakma beni" "Anne" "Gitme ne olursun" sesin sahibi Yiğitti ve göründüğü üzere uykusunda sayıklıyordu o da yetmezmiş gibi çok fazla terliyordu. Yerimden kalkıp yanına gittiğimde uykusunda olmasına rağmen yüzüne baktığımda acı çektiğini bakar bakmaz anlamam uzun sürmedi. Alkolden olabilir miydi acaba? Elimle alnına dokunduğumda yanacak gibi hissedince elimi hızlıca çektim. Bu olanların yanında bir de ateşler içindeydi. Ne yapmalıyım şimdi. Daha önce böyle bir durumla hiç karşılaşmadım ki ben.

Ara ara annesine sesleniyordu ve acısından olsa gerek kıpraşıyordu yattığı yerden. Durum bu şekilde devam ederken daha fazla seyirci kalamayıp, soğuk su ve bez hazırlayarak hemen baş ucuna oturdum.

Anladığım kadarıyla annesini kaybetmişti ve gördüğü rüyalardan da etkileniyordu. Zaten rüyasında annesini gördüğü ortadaydı. Gerçekten bulunduğu duruma üzülmüştüm.

Alnına tuttuğum bezler işe yaramıştı. Ateşi düşmüştü ve sayıklaması da kesilmişti.

Saat çok geç olmuştu. Ama hala uyuyordu. Anlamadığım tek şey neden bu kadar içmişti? Bir insan neden bu kadar içerdi ki?

-------------------------------------------

Gözlerimi açmakla her ne kadar zorlansam da zor bela açmıştım. Hayır Elif burada uyumuş olamazsın. Şu an dün Hoca Bey'in üzerindeki pikeyle selamlaşıyordum. Sanırım uyuya kalmış olmalıyım. Yattığım yerden hızlıca doğrulup kafamı Hoca Bey'in olduğu tarafa çevirdiğimde, kahve cennetini andıran gözlerle buluştu gözlerim. Yorgun bakıyordu ve bu oldukça normaldi.

"Günaydın" demesiyle kendime gelmiştim ve

"Hala buradasınız" diyerek yanıtladım Alkolün etkisinden olsa gerek o sinsi bakışlar bu gün yerini masumluğa bırakmıştı. Aslında her zaman sinsi bakışları yerine böyle baksa ne kadar da iyi olur diyerek iç geçirirken

"Teşekkür ederim" demesiyle afalladım ve afallamam sonucu kafamı sağa sola hareket ettirerek kendime geldim. Bir nevi mahçup olduğunu bildiren bakışlara sahipti şu an. Ne yapmalıyım ki, pek tanımıyorum sonuçta karşımdaki Mete olsaydı "Aaa hiç sorun değil abim" derdim bunu kesinlikle karşımda duran adama söyleyemezdim. O yüzden fazlaca tepkisiz ve umursamazca

"Sadece yardım ettim. Artık iyi olduğunuza göre gidin lütfen benim de okula gitmem gerekiyor" diyerek konuşmamı sonlandırdım. Ardından vereceği tepkisini beklemeden odama yöneldim. Evet isteyince kutuplar kadar soğuk bir ortam yaratabiliyordum.

Saate baktığımda bir oh çekip rahatladım. Şükürler olsun ki geç uyanmamıştım ve hazırlanmak için harakete geçtim. Her zamanki gibi kısa sürede hazırlanmıştım. Odamdan çıkıp içeriye yönelirken gitmesini umduğum kişi gitmemişti. Koltukta oturmuş ve kafasını iki elinin arasına almış ofluyordu. Umursamadan

"Hala neden buradasınız?" sorumu sorarken sert çıkışmışta olsam yüzüne bakmaya devam ediyordum. Ayağa kalkıp bana lanet okuduğum aslında bir yandan da yakıştırdığım gülüşünü gönderdikten sonra yüzündeki ifade yine masumluğa dönmüştü. Pek anlam veremesem de

"Dün..." dedi ve cümlesini tamamlamadı.

"Dün ..." dedim cümlesini tamamlamasını ima eden bir ses tonuyla,

"Dün bir şey yaptım mı ? Hatırlamıyorum ve gereksiz konuşmuşta olabilirim. Gereksiz rüyalarda görmüştüm o yüzden soruyorum" diyerek cümlesini tamamladı.

"Ha evet alkolün verdiği şuursuzlukla beni terbiyesizce evime ittirip az daha inme indiriyordun daha sonra salakça sırıtıyordun" her ne kadar bunları söylemek istesemde

"Hayır, bayıldınız ve size yardım edip eve getirdim. Uyku esnasında" dedikten hemen sonra birden sustum. Bir dakika bu adam rüyasında "Gitme, Anne, Bırakma beni" derken şimdi neden rüyasına gereksiz diyordu? Anne sonuçta neresi gereksiz bu rüyanın diye düşünürken, Hoca Bey'in

"Uyku esnasında..." benim yaptığımı yapıp cümlemi tamamlamamı istersecine konuşup sorar gözlerle bakıyordu. Oysa soğuk bakışlar atmıştım ben.

Bense düşüncelerimi bir köşeye atıp

"Uyku esnasında, annenize sesleniyordunuz ve fazlasıyla acı çeker gibi bir haliniz vardı" diyerek cümlemi bitirdim. Hiç beklemediğim bir şekilde

"Hiçbir şey duymamış, görmememiş gibi davran. Yardımın için tekrardan teşekkürler" dedikten hemen sonra ciddi ve öfkeli bakışlarını gözlerimden çekip hızlıca evimden çıktı.

Ben ise neden bu kadar sinirlendiğine anlam verememiştim. Kendi kendime

"Bu neydi şimdi?" demekle yetinmiş şaşkın bakışlarımla kalakalmıştım.

Oy-yorum eksik eyleme güsselll yoldaşş😍







Benim UğrumaWhere stories live. Discover now