_ İyiyim canım benim çok iyiyim. Seni bir de Duygumu çok özledim orası var.

_ Biz nasıl özledik bir bilsen

_ Beni bırak şimdi, siz rahat mısınız? Adam nasıl davranıyor ?

_ Rahatsız abla merak etme. İyi davranıyor. Dün ailesiyle tanışmaya gittik. Şimdi de geldik.

_ Ee nasıl geçti?

_ İyi geçti. Duyguyu sevdiler hemen. Tabii bilmiyorlar ki...

_ Dün bilmiyorlardı, bugün ve bundan sonra da bilmeyecekler. Duygu onların torunu. Bu kadar.

_ Onlarda dediğim gibi çoktan kabullendiler. Böyle abla. O herif bir şey yaptı mı sana? Bak bana doğruyu söyle.

_ Yok canım yapmadı. O adam geldiğinde iyice benzetti bunu. İçimin yağları eridi. O gün bugündür sesi soluğu yok.

_ İyi olmuş. Eymen de aramış.

_ Evet sana ulaşamayınca beni aradı. Ama o Kerem'i Duygu'nun babası olarak biliyor. Ki öyle de zaten.

_ Eymen'e anlatırım belki.

_ Kimseye anlatma Zeynep. Kimseye anlatma. Kendin inanmaya çalış. Eğer anlatırsan kendine de hatırlatmış olacaksın.

_ Zaten hatırlıyorum abla. Unutulacak bir şey değil ki bu.

_ Sen dediğimi yap anlatma. Bu oyuna ayak uydurmaya bak. Yeri geldiğinde en iyi sen oyna. Belki... Belki bir gün bu oyun gerçeğe döner.

_ O ne demek ?

_ Bir şey demek değil. Kendine de Duyguya da dikkat et. Aralık buldun mu ara mutlaka.

_ Tamam abla sen de ara istediğinde. Dikkat et kendine.

_ Görüşürüz canım. Duygumu öp bol bol.

Telefonu kapattığında beynindeki yeni düşüncelerle savaşmaya başladı. Gözlerini kapatıp bir süre sonra geri açtı. Duygu'nun yanına gittiğinde kızının uyumuş olduğunu gördü. Eğilip öptü saçlarını okşayarak. Beşikte olduğunu bildiğinden yavaşça çıktı odadan ve aşağıya indi. Mutfağa geçti.

_ Nurgül. Kolay gelsin nasılsın?

_ Sağolun Zeynep hanım. Teşekkür ederim siz nasılsınız?

_ Bende iyiyim. Ne yapıyorsun bugün?

_ Ben de ona bakıyordum efendim. Kerem bey pek ağır şeyler yemediği için düşünüyordum. Sizin istediğiniz bir şey var mı?

_ Yok. Kerem hiç mi yemez? Yani köfte pilav falan.

Nurgül buna da şaşırmıştı çünkü ne yediğini bilmiyordu Zeynep.

_ Aslında yer. Çok da sever. İşe çok erken gittiği için bir şeyler atıştırır. Geç geldiyse de gece olduğu için ağır şeyler yemez.

_ Anladım. Ama sever diyorsun?

_ Sever efendim.

_ Hmm, peki kıymalı börek sever mi?

_ Çok sever efendim. Geçen gün istedi yaptım ama yetişemedi bir türlü.

_ Peki, o zaman sen diğer yemekleri yaparken bende börek yapayım.

_ Olur mu hiç efendim. Ben hemen yaparım.

_ Nurgül bak ben daha önceden kafe de çalıştım garson olarak. İnan hiç öyle yüksek bir yerden gelmedim. Geldiğim yerden de çok mutluyum. Genelde de çok beğenirler kıymalı böreğimi. Sende robot değilsin canım. Sen yemekleri yaparken bende bunu yapacağım.

Zeynep yine şaşırmıştı Nurgül'ü. Nurgül hayretle dinlemişti onu. Dediğini kabul etti ve yemekleri yapmaya başladı.

_ Kıyma dolapta değil mi?

_ Evet efendim çıkartayım ben.

_ Dur sen ben alırım.

Zeynep dolaptan kıyamıy çıkarttı ve yine Nurgül'e döndü.

_ Yufkalar nerde?

_ Geçen gün yaptığım için kullanmıştım efendim. Ufuğa söyleyeyim hemen alsın.

_ Sen bırakma yemeği ben söylerim.

Zeynep nihayet bulmuştu ilgilenecek zaman geçirecek bir şeyler. Ufuğun kapıda olmasına sevinerek yanına geçti.

_ Ufuk yine bir şey isteyeceğim senden.

_ Buyrun Zeynep hanım.

_ Bir... Ya da iki kilo yufka alır mısın?

_ Tabii efendim hemen aldırıyorum ben çocuklara.

_ Teşekkür ederim. Bu iyiliklerinin karşılığını buldum. Söylesem mi diye düşünüyorum ama söyleyeceğim. Kıymalı börek yapıyorum. Diğerlerine de söyle bir yere kaybolmasınlar.

_ Zahmet etmeyin efendim. Nurgüle söyleseydi...

_ Ben yapmak istedim. Hadi oyalama beni. Bekliyorum.

İçeri girip böreğin içini hazırlamaya başladı.

_ Eliniz çok yatkın gibi görünüyor bu işlere Zeynep hanım.

_ Küçüklükten beri ben yapıyorum genelde yemekleri. Seviyorum da. Seninde yemeklerin çok lezzetli. Ne kadar zamandır burda çalışıyorsun?

_ Çok uzun zaman oldu efendim. Zeynep hanım bir şey sorabilir miyim ?

_ Tabii ki.

_ Ben sizi daha önce de görmedim. Yani burda.

_ Evet gelmedim hiç buraya.

Böreğin içi biterken Ufuk geldi yanlarına.

_ Buyrun Zeynep hanım.

_ Tam zamanında geldin. Çok teşekkür ederim.

_ Rica ederim kolay gelsin efendim.

_ Sağol. Size de.

Ufuk çıkınca Zeynep böreği kısa zamanda tamamlayıp fırına verdi. Daha sonra tekrar Nurgül'e döndü.

_ Yardım edecek bir şey var mı?

_ Yok efendim ben hallediyorum.

_ Peki. Ben bir Duyguya bakayım tekrar gelirim.

_ Peki efendim.

Mutlulukla ayrıldı mutfaktan. Odaya çıkınca Duygu'nun hâlâ uyuyor olduğunu gördü ve öpüp geri aşağıya mutfağa indi.

_ Uyuyor. Banyo da yapınca iyice uykusu gelmiş.

_ Duygu için istediğiniz bir şey var mı ?

_ Yok canım. O da zaten artık yavaş yavaş yemeye başladı. Azar azar veriyorum normal yiyecekleri. Kerem kaçta gelir acaba?

_ Hiç belli olmuyor efendim. Arayın isterseniz.

Kararsız kalmıştı Zeynep arayıp aramamak arasında ama en sonunda telefonu kulağına götürdü.
Uzun bir süre çaldı telefon. Tam en sonuna gelmiş kapanacakken açıldı.
_ Efendim.

Nefes nefese geliyordu Kerem'in sesi. Kesik kesik.

_ Kerem. Şey bir şey soracaktım ben. Bugün kaçta gelirsin?

_ Erken gelmeye çalışacağım çıkarım birazdan.

_ Gidecek misin? !

Arkadan gelen bambaşka kadın sesi ile söyleyeceği şeyi unuttu.................

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin