_ Uzun zamandır da birliktesiniz yani? Duygu da doğduğuna göre.

_ Evet. Uzun zaman oldu.

_ Sana bir şey sorabilir miyim ? Ama yanlış anlama lütfen.

_ Yok hayır lütfen.

_ Kerem evleneceğiniz zaman sana evlilik sözleşmesi imzalatmak istese... Kabul eder misin?

Ahmet'in dediği şeye Zeynep şaşırmıştı. Bunu beklemiyordu. Tamam tanımıyorlardı düşünebilirlerdi ama böyle sorarak test etmek nasıl bir şeydi! Gözlerini Ahmetle buluştururken sıktı dişlerini.

_ Tabii ki. Sözleşmenin bir değeri yok benim için. En büyük sözleşme bizim aramızda zaten. O da Duygu.
İçinden geleni söylemişti. Karşılık vermek değildi bu. Gerçekten içinden bu gelmişti. Pişman da olmadı. Alışkındı böyle şeyler duymaya daha fazlasını duymuştu. Bunlar hiç bir şeydi ama artık söyletmeyecekti kendisine. Susmayacaktı. Kahvaltının devamı sessiz ve sakin geçerken Zeynep dışarıda gördü Ufuğu. Yemekten kalkar kalkmaz bir şey söyleyip Duyguyu onlara bıraktıktan sonra montunu giyindi ve dışarı çıkıp Ufuğun yanına gitti.

_ Zeynep hanım, bir şey mi istediniz efendim? İçeri geçin isterseniz, çok soğuk dışarısı.

_ O bile etkilemiyor inan Ufuk. Allah gönderdi seni bana. Bu sefer bir şey isteyeceğim senden.

_ Buyrun efendim.

_ Bir bahane bulsanda bizi eve götürsen. Kerem aradı de, ne bilim işte gitmemiz lazım de. Sen bulursun bir şeyler.

_ Gitmek istediğinizi söyleseniz efendim.

_ Ayıp olur şimdi. Öyle denmez. Hadi Ufuk. Bak valla ne istersen yaparım.

_ Estağfurullah efendim. Ben hemen konuşurum.

_ Çok sağol Ufuk.

Zeynep daha fazla soğukta durmak istemeyerek içeri girdi. Neyse ki görmemişlerdi ve Duyguyla oynuyorlardı. Bir süre sonra Ufuk içeri girdi ve bir bahane uydurup gitmeleri gerektiğini söyledi. Ahmet de Sevim de istemesede mecburen kabul ettiler. Zeynep arabaya biner binmez derin bir nefes verdi.

_ Zeynep hanım.

_ Şu hanımı kaldırsak. Nurgül de öyle diyor. Ben alışkın değilim. Genelde ben derim bey hanım. Hiç hoşuma gitmiyor.

_ Kusura bakmayın efendim ama böylesi daha doğru.

_ Peki. Sen ne söyleyecektin?

_ Haddime değil efendim ama tatsız bir durum mu oldu?

_ Yok sadece, tanımadığım bir yer olunca rahat edemedim. Duygu da öyle. O yüzden.

_ Peki efendim.

Evin önüne gelinceye o büyük siyah demir kapı açıldı yine. Ne gerek vardı ki böyle bir şeye. Korunan bir yer gibiydi.

_ Sağol Ufuk.

_ Ne demek efendim. Bir şey isterseniz bana söyleyebilirsiniz.

_ Olur söylerim. Görüşürüz.

Arabadan inip hızlıca içeri girdi. Ev yine sıcacıktı. Huzurluydu. Rahattı. Geleli çok az olmuştu ama sanki hep burada yaşıyormuş gibiydi. Evde Nurgül dışında kimse yokken yukarı çıkıp Duygu ile birlikte duş aldı. Onun üzerini giyindirdikten sonra hızlıca kendisi de giyindi. Duyguyu beşiğin içine koyup kitap ve oyuncak verdi. Çantasından telefonunu çıkartıp yatağın üzerine oturdu.

_ Reyhan abla.

_ Zeynep. Canım. İyi misin? Duygum nasıl iyi mi?

_ İyiyiz abla iyiyiz merak etme sen. Biz iyiyiz de sen nasılsın? Merakdan ölecektim.

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now