_ Zeynep ile tanıştınız. Duygu da sizin torununuz.

Sevim kendini daha fazla tutmayarak ilerledi ve Duygudan gözünü ayırmadan ona yaklaştı. Bir süre sadece baktı. Kendi torunuydu. Oğlunun kızı. Kerem'in. Bir eli ağzına giderken diğer eli ile Duyguya uzandı.

_ Bu bizim torunumuz mu ?

Kerem annesine bakarken gözlerinin dolduğunu gördü. Ahmet'in de zaman kaybetmeden yaklaşması ve Sevim gibi dikkatle Duyguya bakmasından kısa bir süre sonra konuştu.

_ Evet sizin torununuz, benim de kızım.

Sevim de tıpkı Ahmet gibi inanmaz şekilde bakarken ne diyeceklerini bile bilemediler. Sadece kendilerine masumca elleri ağzında bakan Duyguya bakıyorlardı.

_ Hâlâ inanamıyorum.

_ İnanmayacak bir şey yok. Her şey ortada. Böyle yaparsanız size biraz zor yaklaşır. Hadi içeri geçelim, konuşuruz.

Kerem onlardan önce ilerleyip salona geçti. Zeynep beklemenin anlamsız olduğunu düşündüğü için gülümsedikten sonra peşiden gitti. Kerem'in oturmuş olduğunu gördüğünde kendisi de ilerleyip yanına oturdu. Çok rahat davranıyordu ailesine karşı. Kısa bir süre sonra da Ahmet ile Sevim gelip oturdular karşılarına. İçerisinin dışarıya göre sıcak olmasından dolayı Zeynep yavaşça Kerem'e döndü ve kucağında oturan kızına gülümseyerek baktıktan sonra Kerem'e döndü.

_ İçerisi sıcak, montunu çıkartalım terlemesin.

_ Tamam.

Kerem birden panikleyince Zeynep gözlerini anlamlı şekilde; sakin ol demek istermişcesine açıp kapattıktan sonra uzanıp kızının montunun fermuarını açtı ve dikkatlice çıkarttı üzerinden. Montu yanına koyarken kolundaki minik elin sahibi olan kızına döndü. Duygu artık annesine gitmek isteyince Zeynep hemen aldı onu kucağına. Bacaklarının üzerine oturtturup sırtını kendine yasladıktan sonra saçlarını okşadı.

_ Ee, bir şey söylemeyecek misiniz?

_ Kerem, oğlum sen ilk söylediğinde de şaşırmıştık ama şimdi, şimdi canlı canlı görünce daha da şaşırıdık. Ne diyeceğimizi bilmiyoruz.

_ Adı Duygu değil mi oğlum?

_ Evet baba, Duygu.

_ İnanmıyorum, ben dede mi oldum şimdi?

_ Bende babaanne oldum.

_ Dedikleriniz doğru, bakın sizde kabullendiniz hemen.

Bu sefer Sevimden de önce Ahmet dayanamayıp kalktı oturduğu yerden. Hâlâ inanamasa da ilerleyip geldi Duygu'nun yanına. Zeynep'in önünde diz çöktüğünde Kerem şaşkınlıkla baktı babasına. Ahmet elini uzatıp tuttu Duygu'nun ellerini.

_ Kerem bu senin kızın, benim torunum mu şimdi?

Ahmet cevap beklemiyordu Keremden. Sormuştu az önce cevabını almıştı ama şimdi beklemiyordu. Söylesede duymuyordu zaten. Gözleri Duygu'nun gözlerine değdiğinde kendikilerin dolduğunu hissetti.

_ Alabilir miyim kucağıma?

Sormuştu ama gözlerini bir saniye bile ayırmıyordu Duygudan. Sanki bakmasa gidecekmiş gibi. Büyülenmiş şaşmış kalmıştı karşısında.

_ Tabii ki.

Zeynep ellerini kızının koltuk altından geçirip Ahmet'e uzattı. Ahmet korkarak aldı kucağına. Duygu tanımadığı birisinin kucağına gidince yine huysuzlanmaya başlamıştı. Ama Ahmet bunu bile tam algılayamazken kalktığı koltuğa oturdu. Duyguyu kendine doğru çevirip baktı yüzüne. Elleri şefkatle yüzüne saçlarına giderken Sevimde aynı anda gelmişti. Kerem onların haline inanmaz gözlerle bakarken başını çevirdi Zeynep'e. Onun bakışlarıyla buluşunca biraz ona doğru kayıp rahatsız etmeyecek şekilde oturdu.

YENİ BİR HAYAT (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now