-Neden hep olumsuz düşünüyorsun? Neden hep bardağa boş tarafından bakıyorsun? Neden bardağa dolu tarafından bakmayı denemiyorsun?

-Eğer bardak boşa dolu tarafı yoktur Rüzgar. Bu kadar basit.

-O bardağı beraber doldursak?

-Denedik ama bardak çatlat Rüzgar. Hep damlatıyor.

-Belki o çatlağı tamamen gideremeyiz. Ama deneriz. Bana son bir şans ver.

Duraksadım ve ona döndüm. gözlerini hafifçe kısmış bana bakıyordu. Soğuk olan ellerini tuttum. Hızla bana baktı. Gözleri hafiften parlamaya başladı. Yavaşça dudaklarına yaklaştım ve soğuk olan dudaklarını öpmeye başladım. oda şoku atlatarak bana karşılık vermeye başladı. Nefes almak için ayrıldım ve gözlerine baktım. Hala ellerini tutuyordum.

-Bu eli bir daha bırakırsan Rüzgar o ellerini keserim. Bu dudaklar bir daha benden başkasını öperse kerpetenle koparım. Bu gözler bir daha başkasına bakarsa oyarım. Bu burun bir daha başka bir kızın kokusunu koklarsa öyle bir kırarım ki estetikle bile düzeltemezler. Hele bu kulak bir daha başka bir kızın sesini duyarsa kulak zarını delerim. Anladınız mı Rüzgar bey?

-Anladık da sanki bu tehditleri bir süre önce ben sana demiştim.

-Hatırlayamadım.

-Hatırlatabilirim istersen.

-Şu an bundan daha önemli bir şey var.

-Ne?

-O Giray'dan bizi ayırmasının hesabını sorucam. O dosyaları ben kendim alıcam.

-İşte bu benim kızım.

-Havalanma.

-Allah Allah. Senin dilin uzamış.

-Şu an seninle uğraşamam. Görev beni bekliyor.

-Ajan Bahar ve yardımcısı ajan Rüzgar.

-Taksi bul ajan Rüzgar.

Gülerek çevreye bakındı. Buralarda pek taksi geçmediği kesindi.

-Otostop mu çeksek Rüzgar?

-Ben çekerim.

Gülmeye başladım. Bir kaç arabaya el uzattı ama durmadılar. Sonunda gelen bir arab durdu ve öndeki camı indirdi. İki kız vardı arabada. İkiside tam bir sürtük. Durma nedenleri benim olanın yakışıklılığıydı ya neyse. Rüzgar:

-Şey bizi merkeze kadar bırakır mısınız?

-Atla şeker çocuk.

Rüzgar'ın elini sıkarak arabaya bindim. Arkada oturuyorduk. Kızlar aynalardan benimkini kesmeye başlamıştı bile. Arabayı kullanan kız:

-Adımızı söylemeyi unuttuk. Ben ebru.

Rüzgar tam ağzını açacağı sırada ben:

-Memnun olduk. Ben Bahar buda erkek arkadaşım Rüzgar.

-Siz sevgili misiniz?

-Elimizden belli olmuyor mu?

-Yok yani kardeş falan sandık?

-Ah canım ya. Yazık. Biz haftaya evleneceğiz hatta.

-Hımm. Yakışıklı çocuk. Yani sende idare edersin.

-Yavaşla. Midem bulanıyor.

-Acelemiz var bizim. İstersen sen in.

-Bence fazla ileri gitme. Zaten midem bulanıyor bir bakmışsın araban batmış.

Piskopat Geliyorum Demez (KİTAP OLDU)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon