Piskopat Geliyorum Demez (KİTAP OLDU)

*Gözyaşı*

EVET ARKADAŞLAR YB GELDİ. UZUN BİR BÖLÜM. 14. BÖLÜMDE UFAK BİR HATA YAPMIŞIM. SELİM YERİNE OZAN İSMİNİ YAZMIŞIM. BUNUN İÇİN VE GEÇ GELEN YB İÇİN BİNLERCE KEZ HEPİNİZDEN ÖZÜR DİLERİM. OY VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN LÜTFEN. :-((( ÖZÜR DİLERİM TEKRARDAN.....
#BAHARDAN DEVAM#

(HATIRLATMA)

Dudaklarını çekmek yerine dudaklarıma bastırınca akmayan gözyaşlarım aktı. Ben karşılık vermeyince geri çekildi ve banyo olduğunu düşündüğüm bir yere girdi. O gider gitmez dolaba yöneldim. Elbiseleri çekerek kasaya ulaştım. Hızla telefondaki şifreyi girdim. Aynı anda banyodaki su seslerine dikkat ediyordum. Kasa açılınca hızla içindekileri çıkarıp çantama soktum. Dolaba geri dönüp her şeyi eski haline döndürdüğümde banyodaki su sesleri kesilmişti. Gitmeliydim.

Çantama daha da sıkı sarılarak kapıya yöneldim. Kapıyı açmak istedim ama kilitliydi. Bir dakika hangi ara kilitlemişti ki kapıyı. Hafızamı yoklamaya başladım. daha fazla aklım karışmadan telefonumu çıkardım ve Rüzgar'ın numarasını çevirdim. İlk çalışta telefon açılınca:

-Alo Rüzgar?

-Ne diye arıyorsun kızım çıksana hemen oradan.

-Ya kapıyı kilitlemiş.

-Offf. Çevrene bakındın mı?

-Hayır.

-Ne duruyorsun gerizekalı bakınsana!

-Offf tamam.

Telefon kulağımda hemen çevreme bakındım. Görünürde anahtar yokken banyonun kapısının açılması ile kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Hızla çantamı yere attım ve telefonu cebime sıkıştırdım. Masanın üstündeki bira bardağını elime aldım ve duvara yaslanarak rahatmış gibi gözükmeye çalıştım. Banyo kapısının yanındaki duvara yaslandı ve bana çapkınca gülümsedi Giray. Korkum son safhadaydı. Bana bakışları... Ne yapacağım ben şimdi.

-Orada dikilme istersen güzelim. Yanıma gel.

-Yok ya burası iyi.

-Anlamadım.

-Şey yani sen giyin ben beklerim.

-Giyinmek mi?

Ne söylediğimin sonradan farkına varan bir canlıyım. Bu yüzden kendimi tebrik ediyorum. Birden gülmeye başladı. Ben ona mal gibi bakarken.

-Neden gülüyorsun?

-Sana.

-Ne yaptım ki ben?

-Daha önce hiçbir erkek ile beraber olmadın dimi?

-Ha-hayır tabikide oldum.

-Peki şimdi niye benden kaçıyorsun

-Kaçmıyorum. Sadece--

-Sadece ne?

-Şey şey benim canım istemiyor.

-Komedyen misin sen?

-Ben gitsem iyi olacak aslında.

-Peki. Kaç bakalım elbet yine karşılaşacağız.

Dediklerinden bir şey anlamadım ama gitmeme izin vermedi mi? O zaman hemen gitmem gerek değil mi? Şaşkınlığı üzerimden atarak yerdeki çantamı bir hışım aldım ve kapıya yönelmiştim ki kapının kilitli olduğu aklıma geldi. olduğum yerde durarak ona döndüm. bana pis pis sırıtarak bakıyordu:

-Kapıyı açar mısın?

-Tabi ama önce dosyaları alayım.

-Anlamadım ne dosyası be bende dosya falan yok. Nereden bileyim senin dosyalarını.

-Hop yavaş gel. Sence ben o kadar aptal mı gözüküyorum? Duştayken seni izledim.

-Na-nasıl?

-Kamera ile.

Bakışlarım onun bakışlarını takip edince tam dolabı çeken bir kamera olduğunu görmem ile son duamı etmeye başladım. Çünkü birazdan beni öldürecekti. Rüzgar ama belki o kurtarır dimi ben? Ne kurtaracak be? Asıl o kaçar. Offfff ne yapıcağım ben be? Bu düşüncelerden sıyrılmama neden olan şey yanı başımda hissettiğim erkeksi kokuydu. Başımı hafifçe yukarı kaldırdım ve bana bakan Giray'ın bir çift gözü ile karşı karşıya geldim. Bana farklı çok farklı bakıyordu. Birkaç adım geriledim ama kapıya çarpınca durmak zorunda geldim. Ellerini iki yanıma koyarak bana yaklaştı. Bedenini bana dayamıştı. Sanki tek beden gibi. Korkum anlatılacak gibi değildi. Bir eli ile kolumdaki çantayı aldı. Napacağına bakıyordum. Çantadaki dinleyiciyi çıkarıp attı. Sanki her şeyi biliyormuş gibi. Dosyaları da alıp bir kenara attı. Sonra bana döndü. İyice yüzüme yaklaşarak?

-Daha önce hiçbir erkek ile birlikte olmamışken nasıl olurda beni kandırmaya çalışırsın?

-Ben-ben yani zorladılar.

-Rüzgar dimi?

-E-evet.

-Onu hallettim zaten. Merak etme.

-Ne-ne yaptın?

-Bence sen şu an sana ne yapacağımı sormalısın.

Gözlerimden istemsizce akan gözyaşının artmasına neden olan Giray'ın kalın dudaklarını dudaklarıma bastırmasıydı. O kadar sert bastırıyordu ki? Nefes alamıyordum. Ellerim ile onu itmeye çalıştım. Sonunda bana gerek kalmadan geri çekildi ve bileğimi kavrayarak beni odanın içerisine sürükledi. Hızla yatağın üzerine fırlatarak:

-Sence sana ne yapmalıyım güzellik?

-Yapma yalvarrım. Ben mecbur kaldım.

-Beni kandırmaya nasıl gö*** yetti lan?

-Rü-Rüzgar istedi. Zorla yaptırdı.

-İyi şimdi bende zorla yapacağım. Ama zevk alacaksın.

-Yalvarıyorum Giray ne olur? Yapma. Bırak gideyim.

-Bu gece beraberiz güzellik.

Artık isteyerek ve hıçkırarak ağlıyordum. Dayanacak halim kalmamıştı. Zar zor yatakta doğrulmak istedim ama onun sert tokadı yatağa yapışmama neden oldu? Birden üzerime çıkmasıyla şoka uğradım. Ellerimi bileklerimden tutarak başımın üstünde sabitledi. Yüzünü bana yaklaştırarak:

-Bu yaptıklarının hesabını masumluğunla vermeye ne dersin?

-Yapma ne olur? Yaşayamam yaparsan eğer.

-Her şekilde öleceksin zaten. Bırak önce zevk alayım. Sende zevk alacaksın zaten.

Bir eli ile yüzümdeki saçlarımı çekti. Ben hıçkırarak ağlarken dudaklarını yanağıma sürttü. Gözyaşımı eli ile silerek hızla üzerimden kalktı. Çekmeceyi açtı ve anahtarı yatağa fırlatarak:

-Hemen git.

-Na-nasıl yani?

-Git dedim defol.

Hızla anahtarları ve çaktırmadan dosyayı da alıp topukluların üstünde zorla yürüyerek odandan çıktım. Dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım. Rüzgar'ın arabasını aradı gözlerimi. Arabayı buldum ama içindeki Rüzgar değildi de Ozan'dı. Hızla arabaya bindim.

-Rüzgar nerede?

-Hastanede. Sen iyi misin? Bir şey yaptı mı sana?

-Ha-hayır?.

Çantamdan dosyayı çıkardım ve:

-Bu istediğiniz dosya.

-Lan ne dosyası ne yaptı sana niye ağlıyorsun?

-Hiç-hiçbir şey. Lütfen beni götür bu pis yerden.

-Tamam güzelim sakin ol.

Başımı cama yasladım ve sessiz gözyaşlarımın akmasına izin verdim.

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. GEÇ GELEN BÖLÜM İÇİN TEKRARDAN ÖZÜR DİLERİM.