*Ceza*

56.2K 2.8K 57
                                    

GEÇ GELEN BÖLÜM İÇİN ÖZÜR DİLERİM AMA BU HAFTA BUNU İKİ BÖLÜM İLE TELAFİ EDECEĞİM. SALI GÜNÜ YB GELİR. OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN LÜTFENNNNNNNN..... :-)))))

Bana öyle bir sürat ifadesi ile bakıyordu ki ilk gün bana söylediği sözler aklıma geldi: 'ondan uzak dur'. Ama ben kararlıkla bakınca:

-Neyden bahsettiğini anlamadım.

-Ozan dedi ki Dünya'ya sor sana Rüzgar kim anlatsın.

-Ben nereden bileyim!

-Dünya lütfen.

-Neden öğrenmek istiyorsun?

-İşte. Yani merak ediyorum.

-Off tamam bahçeye çıkalım ama.

-Peki.

Bahçeye çıkınca boş gölgedeki banklardan birine oturdun. Boğazını temizledi yutkundu ve

-Yorum yapmak ve soru sormak yasak.

-Tamam.

Derin nefes alarak

-Bir yıl önce bu okula yeni gelmiştim. Şu an senin oturduğun sıra boştu. Bende oraya oturmuştum. Son saat derse kadar her şey normalken sınıftan içeri o girdi. Bana çatık kaşlarla gelip sıradan kalkmamı isteyince bende kim nasıl bir manyak bilmeden kafa tuttum. Bana çıkışta kurduğu cümle hala hafızamda. '' bu okula geldiğine bana kafa tuttuğuna kendi dilinle pişmanım diyeceksin'' bana aynen bunu dedi ama ben anlamamıştım. Takii ertesi güne kadar. Sabah okula geldiğimde erkekler bana alayla bakıp laf atarken kızlar bana iğneleyici bakıyordu. Bakışlarım okulun panosuna kayınca kalabalığı fark ettim. Kalabalığa doğru ilerledikçe panoda bir şeyler gördüm. Panoda-

Bir an duraksayınca ona yavru köpek gibi baktım:

-Panoda benim özel fotoğraflarım vardı. Özel derken diye sakın sorma. Özel işte. Bunu onun yaptığını anlayıp hızla yanına gittiğimde bana bir teklif sundu ya uslu durup onun köpeği olurmuşum ya da elindeki asıl fotoğraflarımı panoya asacağını söyledi. Bende tabiî ki onun köpeği olmayı seçince tüm okulun önünde bağırarak ondan özür diletti. İşte o gün bugündür onun köpeği sayılırım. Aslında tanıdıkça iyi biri. Ama huyuna gitmezsen. Şu an iyi denilecek düzeyde arkadaşız. Onun gibi kötü ve havalı biri değilim ama en az onun kadar bu okulda benimde saygım var. Zaten okulun dili onun arkadaşı olduğum için durmuştu. Ha bide Rüzgar'ın lakabını unutma!

-Lakabı mı?

-Piskopat.

-O psikopat değil mi?

-Türkçe'ye göre evet. Ama işte zamanla Psikopat Piskopat oldu. Ki birde espri anlamında dendi başlarda. Mesela pislik ile psikopat kelimesini birleşimide diyebiliriz. Rüzgar 'ı kızdırmak için bizde derdik arada. Sonra zamanla öyle kaldı. Ayrıca Rüzgar psikopat denilmesinden nefret eder. Çünkü ona istemediği anlarını hatırlatır.

-Çok saçma. Psikopat psikopattır. Piskopat denilmesi falan.

-Zamanla tanıdıkça saçma olmadığını anlayacaksın. O gerçekten bir Psikopat!

-Soru sorabilir miyim?

-Hayır. Hadi sınıfa çıkalım.

-Ama-

-Hadi dedim.

***

Eve girer girmez çantamı fırlatarak mutfağa yöneldim. Kerem beyefendi arkadaşları ile buluşacakmış bu yüzden ben yalnızdım. Açım diye yakınarak mikrodalgadaki yemeği çıkarıp kolam ile beraber masama kuruldum. Yemeğimi yeyip hızla odama girdim. Girdiğim an attığım çığlık ve gözlerimin hangi ara bana tuzak kurduğunu anlamadığım gözyaşlarımı akıtması bir oldu. Yerdeki izler. Gözlerim odayı tarayınca bulması gerekeni bulmuş bir şekilde ona baktım. Bana alayla:

Piskopat Geliyorum Demez (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now