*Etkisiz Eleman*

41.8K 1.8K 83
                                    

YB GELDİ. BOL BOL OY VE YORUM. YORUM FAZLA OLMAZSA YB ERKEN GELMEZ. ZTN BİRAZ GECİKTİ BÖLÜM. ÇÜNKÜ YORUMLAR ÇOK AZDI. YORUM VE OY NE KADAR FAZLA OLURSA AKŞAMA BİLE YB GELİR. Kİ AYNI GÜN İÇİNDE İKİ BÖLÜM YAYINLADIĞIM BİLE OLDU.

LÜTFEN OY VE YORUM. MEDYADA BAHAR'IN KOMBİNİ VAR.

***

-O geldi Rüzgar. Beni boğuyordu.

-Yok kimse. Bak ben buradayım. Evin her yerinde koruma var. Gelemez. Kimse seni benden alamaz.

-Alamaz dimi?

-Seni benden ölüm bile alamaz. Sen benimsin kızım. Ben baharda esen rüzgarım sende estiğim baharsın. Biz bir mevsimiz. Sadece ikimiz. Seni benden fırtına bile alamaz. Bunu aklına sok.

-Sende şunu aklına sok. Fırtına esse bile benim tek Rüzgarım sensin. Yaprakları uçuran rüzgar, üşüten, ısıtan rüzgarım sensin benim. Senide benden kimse alamaz. Anladın mı?

-Anladım Baharım anladım. Seni seviyorum.

-Seni seviyorum.

***

Gözlerimi açtığımda ilk hissettiğim şey arkadan belime sarılan Rüzgar'ın elleriydi. Yavaşça başımı ona dönderdim. Uyanıktı. Bana bakarak gülümsedi. Burnumun ucuna masum tatlı bir öpücük koydu ve:

-Günaydın Şirine.

-Günaydın Gargamel.

-Hadi hazırlan. Okula geç kalacağız.

-Annenler?

-Kahvaltı yapıyorlardır.

-Bizi görmediler dimi?

-Bilmem. Yani görselerde bir şey fark etmez. Seni sevdiğimi biliyorlar.

-Nasıl?

-Uzun mesele. Hadi hazırlan.

-Tamam. Tabi sen önce şu kollarını çekersen kalkacağım.

Gülerek yataktan doğrulunca bende onun üstünden zıplayarak banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadım. Bugün benim için güzel bir gün olmalıydı. Banyodan çıktığımda Rüzgar odada yoktu. Dolabı açtım. Gerçektende tüm her şeyimi buraya getirmişlerdi İpek hanımlar. Özel okulda isteyen sivil isteyen formalıydı. Bugün canım sivil olmak istiyordu. Siyah bir gömlek ve krem rengi mini dantel işlemeli şortumu giyindim. Şort biraz kısa olsa da umursamadım. Saçlarımı omzumdan açık bıraktım. Gömleğin birkaç düğmesini de açtım. Siyah renk koyu bir makyaj ve siyah leopar gibi desenli çanta ve siyah ayakkabı ile hazırdım. (MEDYADA VAR.) Son olarak da parfüm sıkıp aşağıya indim. Kahvaltı masasındaydı herkes. Bana ilk bakan Rüzgar oldu. Kas katı kesilmiş bakıyordu. İpek hanım:

-günaydın tatlım.

-günaydın.

-çok güzel olmuşsun.

-teşekkürler.

-hadi otur kahvaltını yap.

Masaya Rüzgar'ın yanına oturdum. Tabağıma peynir koymuştum ki soğuk bir el bacaklarımda hissettim. Bacağımı iyice sıktı Rüzgar ve kulağıma eğilerek:

-hemen o şortu değişiyorsun. O gömleğinde düğmelerini kapatıyorsun. Ha makyajı da sileceksin.

-neden beğenmedin mi? Ben çok beğendim. Değişmeyeceğim.

-değişeceksin.

-hayır.

-peki.

Elini bacağımdan çekip bardağıma portakal suyu koymak için ayaklandı. Tam bardağıma meyve suyunu koyacaktı ki sürahinin hepsini üzerime dökünce ağzımdan tiz bir çığlık koptu. İpek hanım ve Kemal beyde şaşkınca bize bakıyordu. Rüzgar:

Piskopat Geliyorum Demez (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin