*Okuldan Arkadaşım*

Start from the beginning
                                    

-kız? Rüya değil dimi?

- o konu kapandı. Bahar.

-adı Bahar mı?

-evet. Ben ben ona aşığım.

-emin misin bundan.

-evet. Onu gözlerine bakamıyorum. Tüm erkeklerden kıskanıyorum. O dudaklarını sürekli öpmek istiyorum. Yanından bir saniye ayrılmamak hep ellerini tutmak istiyorum.

-fena kapılmışsın sen. Ama ben hala benden ne istediğini anlamadım.

-gelelim o konuya.

# BAHAR'DAN DEVAM #

Neriman teyzeye yardım ederek sofrayı kurduk. Bakalım kimmiş bu misafir. Son olarak salatayı da koydum masaya. Zil çalınca Neriman teyze kapıyı açmaya gitti. Bende gelen kahkaha sesleri ile beraber kapıya döndüm. rüzgar ve yanında esmer bir kız vardı. Baya yakın bir şekilde salona girdiklerinde kaşlarımı çatmadan edemedim. Rüzgar:

-aa meraba Bahar. Kusura bakma görmedim seni.

-görünmez miyim ben?

-bak tanıştırayım Elif bu. Elifcim buda okuldan arkadaşım Bahar.

-memnun oldum Bahar.

Okuldan arkadaşı? Vat? Ne diyor bu çocuk? Sinirlenmiştim. Neriman teyze:

-oğlum siz oturun ben servis yapayım. Sonra çıkayım. Bizimki beni bekliyordur.

Hızla araya girerek:

-Neriman teyze sen çık. Ben hallederim servisi.

-emin misin kızım?

-evet. Hadi sen çık.

-eh iyi peki.

Neriman teyze evden çıkınca bende mutfağa gittim ve hain planımı uygulamaya başladım. demek okuldan arkadaşınım. Demek oda Elif. Dur sen. Çorbanın kapağını açtım. Baharatları aldım. pul biberden bol bol koydum. Biraz tarçın. Biraz tuz. Biraz da karabiber. Oh çok güzel oldu. Çorbayı aldım ve salona geçtim. Bizim bahtsızlar yemek masasına oturmuş şen şakrak gülüyorlardı. Çorbayı sertçe masaya koyduğumda ikisi de bana baktı. Elif denen kıza dönerek:

-kaseni ver.

Kız kaseyi bana uzattı. Bende kaseye bol baharatlı çorbamdan koydum. Sonra Rüzgar'ın kasesine de çorba koydum. Kendime de koyup dikkat çekmek istemedim. Sandalyeyi sertçe çektim ve oturdum. Rüzgar masanın baş köşesinde ben ve Elif denen o kızda karşı karşıya oturmuştuk. İkisi de çorbalarından birer kaşık aldıkları gibi tükürdüler. Rüzgar'a su uzatarak:

-al canım su. Soğuk.

-ne koydun be bunun içine?

-ben yapmadım ki. Neriman teyze yaptı.

-bu kadar iğrenç bir çorba onun olamaz. Bu çorbayı yıllardır yapıyor o.

-ben nebileyim be?

-neyse. Biz diğer yemeklerden alalı o zaman.

-zevkle.

Kaseleri tepsiye koydum ve mutfağa geçtim. Fırından sebzeli tavuğu çıkardım. Servis tabaklarına koydum. Üstüne bol bol kekik ve nar ekişisi döktüm. Tabakları tepsiye koyup geri salona geçtim. Tabakları onlara verdim. İkisi de tereddüt etseler de çatallarıyla yemeğin tadına baktılar. Bir iki ve üç. Birden ikisi de ağızlarındakini peçeteye püskürdüler. Bende gülmeye başladım. mutfaktan olara su getirdim ama şekerli su. İkisi de suyu aldılar. Ama içtikleri gibi onları da ağızlarından püskürdüler. Rüzgar masadan kalkarak:

-amacın ne senin Bahar?

-hiççç. Sadece yemek yemek.

-ge ye bakalım. Yiyebileceksen.

-Neriman teyze çok alıncak ama.

-kızım sen delisin. Bak cidden delisin.

-intikamdan bahsediyordun dimi? Al sana intikam. Bu kızda senin sürtüklerindendir. Sen beni aptal mı sandın? Bu kızla beni kıskandıracaktın.

-alakasız.

-iyi peki. Size iyi keyifler. Ben kaçar.

-nereye?

-sanane. Unuttun mu okuldan arkadaşınım ben senin.

-Bahar.

-sevgilimle buluşucam. Üzgünüm sana vaktim yok.

-sevgilin kim lan senin?

-sanane Rüzgar. Unuttun mu-

-sen benim sevgilimsin. Oldu mu? Duymak istediğini duydun şimdi otur oturduğun yere.

-öküz. Duymak istediğim o mu sanıyorsun?

-değil mi?

-değil.

-ne peki?

Birkaç adım onun dibine yaklaştım ve fısıldayarak konuştum.

-seni seviyorum desen mesela.

BÖLÜM SONU

2

Piskopat Geliyorum Demez (KİTAP OLDU)Where stories live. Discover now