-Güneş??

-Hıı? Efendim.

-Tamam gülmüyorum. Sakin ol.

-Haa tamam. Yanlış anlama ben o bücürü kızdırmak için öyle dedim.

-Hıhı tabi.

-Talha!

-Efendim canım.

Oha bana yine canım dedi!!!

-Ben doydum.

-Daha bitirmemişsin.

-İştahım kalmadı.

-Ne oldu?

-Hiçbir şey.

-İyi bende doydum zaten. Hadi gel film izleyelim.

-Tamam buraları toparlayıp geliyorum.

-Gerek yok yarın birini gönderecekler.

-NE! 1 dakika yarın birini göndereceklerini biliyordun. O zaman ben niye bugün eşek gibi her yeri temizledim.

-Kötü mü oldu canım ne güzel temiz temiz oturuyoruz.

Oha yine canım dedi......

-Temiz temiz oturuyor olabiliriz ama ben çok yoruldum.

-Tamam bu kadar yorulacağını hesaba katmamıştım. O yüzden bırak bunları hadi gel.

Beraber film seçip izlemeye başladık. Talha'nın yanında oturuyordum. En son hatırladığım şey kadın ve adamın birbirine sarılmasıydı sonrası karanlık..

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Talha'nın ağzından

Film bittiğinde Güneş'e döndüm. Uyuyordu. Onu şimdi nasıl yatağına götürecektim ki. Uyandırmaya da kıyamadım. Bu kız fazla hırçındı. Tusem ile inatlaşması neydi öyle? Gülmekten karnım ağrıdı resmen. Uzun zamandır kendimi bu kadar mutlu hissetmemiştim. Hatta ben uzun zamandır bu şekilde gülmemiştim. Bu kız fazla iyiydi. Şebnem Hanım ve Ufuk Beyin biricik ikizlerinden biriydi. Ailesini çok iyi tanıyorum ama Güneş'i bilmiyordum. Aynı şekilde diğer ikizini de bilmiyordum. Ufuk Bey Arya'nın babası Savaş amca ile ortaktı. Bu sayede onu tanımıştım.

Ben annemin babasından kalan inşaat şirketinin başındayım. Mimarlık konusunda Savaş Amca ve Ufuk Bey bizle çalışıyorlar. Beraber güzel işlere adım attık. Bu meslekte çok yeni olmama rağmen onlar benimle birlikte çalışmaktan hiç çekinmediler. Bende umutlarını boşa çıkarmadığımı düşünüyorum. Babamdan hiçbir şekilde maddi destek almıyorum. Onun bize, anneme yaptıklarını hazmedemiyorum. Ben bu şekilde hazmedemezken annem nasıl bunları kaldırır.

Handan Göksoy. Hayatımızı mahveden kadın! Annemle babamın ayrılmalarını fırsat bilen ve aralarına giren kadın! Benim gibi Doruk'un da ondan nefret ettiğini biliyorum. Doruk annemin üzüntüsünü görmemek için Mersin'in dışında kalan koleje yazıldı fakat Handan Hanım bizi orada da buldu. Kızı Arya. Oda o okulda. Olanlardan habersiz yaşayan bir kız Arya. Güneş'in en yakını. Savaş amcanın sevgili kızı. Doruk'tan hoşlandığını söylemişti Güneş. Bunu bir ara Güneş'ten öğrensem iyi olacak. Doruk'un da o kıza olan yakınlığı dikkatimi çekti. Bu güne kadar bir kızla yakın olduğunu görmediğim kardeşim bu kıza fazla mı yakındı? Handan Göksoy'un kızına. Doruk'un o kızı Handan'ın kızı olarak görmediğine eminim. Savaş Amcayı ve Esra Teyze'yi oda benim gibi sever. Ailesini çok sevdiğimiz bu kızı yeni tanımamız ne kadar doğru bilemiyorum. Yine cevaplarını bilmediğim sorularla yapayalnız kaldığımı düşündüm. Fakat bu sefer yalnız değildim. Güneş tam yanımdaydı. Onun burada olduğunu bilmek iyi hissettiriyordu. Sanırım bu kızdan hoşlanıyorum. Bana tuhaf şeyler hissettiriyor. Daha önce ki kızlar gibi değil. Daha başka.. Mesela ona dokunmaya kıyamıyorum. Canının acımasını istemiyorum. O merdivenden düşeceğini bilmenin korkusunu yaşadım. Ona bir şey olsaydı üzüleceğimi anladım. Evet, kesinlikle bu kız farklıydı. Gidip dolaptan bir örtü aldım ve Güneş'in üzerini örttüm. Bende diğer koltuğa geçtim ve gözlerimi kapattım.

ARKA DÖRTLÜWhere stories live. Discover now