O günden sonra öncelikli iş olarak, Beyaz Ev'in içindeki kamera bağlantılarını gizlice iptal ettiler. Mahkemeden izleme kararını sonlandırdılar. Arda ve Kenan dışında evin içinin izlendiğini kimsenin bilmemesi gerekiyordu.

Arda, parça parça ellerindeki önemli evrakların fotokopilerini çekti. Atölyede çalışan diğer polislere belli etmeden arabanın bagajına attı. Kenan ise diğer rütbeliler ile yalandan toplantılara katılıyor, onların verdiği talimatları yerine getiriyordu.

Ertesi günün akşamında, Semih'in odasının karşısındaki iki oda çoktan yeni bir ofise dönüşmüştü. Semih, Halil'e kimsenin bu kata çıkmaması talimatını vermiş, dedesinin zamanında koyduğu merak etmeme ve konuşmama kurallarını yeniden getirmiş, Kenan ve Arda için olabilecek en iyi şartları sağlamıştı.

Aradan günler geçti. Kenan ve Arda, normal mesai saatlerinde diğer ekiplerle birlikte çalışırlarken akşamları gelip Beyaz Ev'de çalışmaya devam ettiler. Bu zamanlarda Semih de hep yanlarındaydı. Sürekli olarak onlara yardımcı oldu.

Tek istisnası Arden'in Semih'te kaldığı gecelerdi. İçeride gizli bir çalışma yürüttüklerini Arden'den saklamıştı. Arden ile vakit geçirmek için alt kattaki odalardan birini ayarlamıştı. Üst kata çıkmasına hiç izin vermiyordu. Ancak Arden, Semih'in tuhaf davranışları, aklının sürekli başka şeylerle meşgul olması ve bazı zamanlarda lavaboya gidiyorum diyerek yarım saat ila bir saat arası ortadan kaybolmalarından işkillenmişti.

Bir gece, "Semih, bana anlatmadığın bazı şeyler olabilir mi?"diye sordu.

Semih, "Nasıl yani? Neyi anlatmamış olabilirim ki?"diyerek karşılık verdi.

"Ne bileyim. Son zamanlarda çok farklısın. Yanımdasın ama yanımda değilsin gibi. Benim ofisime de neredeyse hiç uğramaz oldun. Ben buraya gelmesem aklına düşeceğim bile yok."

Semih, "Yok canım, sen öyle hissetmişsin. Değişen bir şey yok,"diyerek geçiştirmişti.

Ellerinde yüzlerce sayfalık kayıp şahısların dosyaları vardı. Her gece onları okuyorlar, son yıllarda kaybolan kişilerle Beyaz Ev arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyorlardı. Semih kendini dosyalara fena kaptırmıştı. Neredeyse kaybolan yüzlerce insanın hayatlarını artık ezbere biliyordu.

Yine böyle bir gecede Arden Beyaz Ev'e geldi. Semih'in aklı, kayıp şahıs dosyalarındaydı. Arden Semih'in derin düşüncelerle boğuştuğunu fark etti. Ancak bu kez ne bir soru sordu ne de açıklama yapması için ısrar etti. Sadece Semih'in yine bir bahaneyle bir süre kaybolmasını bekledi.

Beklediği olmuştu. Semih lavaboya gideceğim diyerek Arden'in yanından ayrıldı. Arden, gizlice Semih'in peşinden kapıya yöneldi. Üzerimde sadece Semih'in bol bir gömleği vardı. Ses çıkarmamak için ayakkabılarını giymemişti. Daha sonra onu takip ederek üst kata çıktı. Semih'in lavabo yerine başka bir odaya girdiğini gördü. Peşinden yürüdü. Kulağını kapıya dayayarak, içeriyi dinledi. Semih dışında başka birilerinin de var olduğunu anlaması uzun sürmedi. Seslere dikkat kesilince, içeridekilerden birinin Kenan olduğunu anladı.

Semih, Kenan ve Arda'yla bir kayıp vakası üzerine heyecanlı bir tartışmaya girmişti. Bu esnada kapı yavaşça açıldı. Arden, üzerinde bacaklarına zar zor değen bol gömlekle kapıdan içeriye girdi. "Aa, kimler varmış burada?"dedi, "Komiserimin burada olduğunu neden söylemedin Semih?"

Kenan ve Arda bir anda bakışlarını Arden'e çevirdiler. Semih, Arden'in sesini duyunca, "İşte bu olmadı," diye mırıldandı. Bir anda çift yönlü bir suçluluk duygusuna kapıldı. "Arden, senin ne işin var bu odada?"

"Merak ettim ve arkandan geldim. Rahatsız etmiyorum değil mi?"

Arden çoktan odanın içerisine kadar girmişti. Masaların üzerine yığılmış evraklara ve klasörlere bakındı.

İnönü'den Önceki Beyaz Ev & Semih KılıçsoyWhere stories live. Discover now