30

58 8 4
                                    

Arda'nın vermiş olduğu bilgiler bitince Kenan, "Bu iki olay Beyaz Ev ile bağlantı kurulması için fazlasıyla yeterli,"dedi. Teyit almak için Semih'e baktı. Semih bakışlarını Arda'ya sabitlemiş, parmakları ise çoktan hareketlenmişti. "İyi misin Semih?"

Semih'ten herhangi bir yanıt gelmedi.

Arda, "Şefim adam kilitlendi,"diyerek Semih'in yanına geldi. Elini Semih'in gözlerinde gezdirdi. "Göz bebekleri hareket etmiyor."

Kenan, "Damacanadan su ver,"dedi ve atik bir şekilde Semih'in koluna girdi. Masasının önündeki eski deri koltuklardan birine oturttu.

Koltuğa oturan Semih kendisine geldi. "Ben... Ben bir anda daldım."

"Hele şu suyu bir iç kardeşim,"diyen Arda plastik bardağı uzattı. Bakışları Semih'in hareket eden parmaklarındaydı. "Tabi bardağı tutabilirsen."

Birkaç saniye sonra Semih tamamen kendine geldi. Parmaklarındaki titreme son buldu. Bardağı alıp tepesine dikti. "İki kız... İkiz kardeşler..."dedi,"ben bunları gördüm. Yani hayaletlerini ya da ruhlarını... Ya da... Belki diğer kadın da ilk gün gördüğüm kırmızı elbiseli kadındı."

Kenan, "Bize anlattığın olaylardaki değil mi?"diye sordu. "Beyaz Ev'in koridorlarında gezinenler."

Semih, "Evet..."diye mırıldandı.

Arda, "Tövbe bismillah,"diye tepki gösterdi, "iş iyice ruhlar alemine doğru kayıyor."

Bir süre daha kayıp vakaları üzerine konuştular. Kenan, Arda'ya, kayıtların aileleriyle görüşülmesi ve ifadelerinin yeniden daha detaylı bir şekilde alınması talimatını verdi. Daha sonra yeniden Semih'in getirdiği evraklara ve mimari plana baktı. İsim listesini uzatıp, "Dışarıdan güvendiğin birisini görevlendir. Şu isimlerin hepsini araştırsın,"dedi.

Geriye bir tek mimari plan kalmıştı. Semih, "Ben o planı çözebilecek birisini tanıyorum,"dedi,"isterseniz birlikte gidelim."

Kenan ve Semih birlikte çıktılar. Arden'in ofisinin yolunu tuttular. Hava kararmaya yüz tutmuş, güneş gözden kaybolmuştu.

Arden üst kattaki ofisinde, geniş çalışma masasında sarı bir ışığın altında çalışıyordu. Alt kattaki kapı tıklatılınca gelenin Semih olduğunu düşünerek merdivenlerden indi. Kapıyı açtığında karşısında Kenan'ı da görünce şaşırdı.

"Merhaba. Bu arkadaş Kenan. Komiser Kenan. Geçen sefer ayaküstü olması nedeniyle gerektiği gibi tanıştıramadım sizi."

Arden, karşısında komiseri görünce heyecanlandı. "Merhaba. Hoş geldiniz Kenan Bey."

Hep birlikte üst kata çıktılar. Arden merak içerisindeydi. Semih'in bir komiserle birlikte gelmesi fazlasıyla endişe duymasına neden oldu.

Semih de Arden'in endişelendiğini tahmin ediyordu. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden konuyu açtı. "Arden, Kenan komiserim'e bir konuyu araştırmasına yardımcı oluyorum. Şimdi de sana işimiz düştü."

Arden, konunun ormanda bulunan parçalar olduğundan emindi. Ancak yine de bilmemezlikten geldi. "Tabii ki... Yani elimden gelen bir şeyse."

Kenan pek konuşma taraftarı değildi. Sessizce Arden ve Semih'i dinliyordu.

Semih, yanında getirdiği rulo şeklindeki planı Arden'e uzattı. "Bir mimar olarak bunu incelemeni istiyoruz,"dedi,"belki bize faydası dokunur."

Arden planı alırken, "Bu ne?"diye sordu.

"Plan. Beyaz Ev'in planı..."

Arden dilan'ı açar açmaz aynı tepkiyi gösterdi. "Ama bu Osmanlıca..."daha sonra çalışma masasındaki dökümanlarını topladı. Beyaz Ev'in planını ışığın altına yerleştirdi.

İnönü'den Önceki Beyaz Ev | Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin