33

50 8 110
                                    

Ahmet'in oğlunun açıklaması gelene kadar herkes neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ahmet, hâlen Semih'e bakıyor ve benzer şeyler hakkında konuşmaya devam ediyordu.

Semih çaresizce Kenan'a bakındı. Ne yapacağını bilmiyor, sanki Kenan'dan yardım istiyordu.

Arda, "Şansa bak arkadaş,"diye mırıldandı, "onca vaka arasında yaşayan bir adam bulduk. Onun da kafası gidik."

Ahmet'in oğlu Arda'nın mırıldanmasını duymuştu. Panikle, "Onca vakada adı geçenler arasında yaşayan tek adam mı?"diye araya girdi.

Arda, "Yok yok yanlış anladın,"diyerek açıklama yaptı, "öyle aklına geldiği gibi bir şey değil."

Kenan, "Babanın raporlarını görebilir miyim?"diye sordu.

Genç adam, "Tabii ki,"diyerek odadan çıktı. Bu esnada Ahmet, Semih'e bakarak konuşmaya devam ediyordu.

Semih, "Yanlış hatırlıyorsun amca,"diye karşılık verdi sonunda, "ben o çocukluk arkadaşım değilim. Hem baksana aramızda kaç yaş fark var!"

"Ben yalancı mıyım? O'sun işte. Birlikte iğde topladık o kadar."

Ahmet'in oğlu özel bir hastaneye ait bir dosya ile odaya girdi. Dosyayı Kenan'a uzattı. Kenan birkaç sayfa karıştırdıktan sonra bir sayfayı detaylıca okudu. "Doğru söylüyor,"dedi,"bu adamın durumu pek iç açıcı değil."

Arda, "Sadece çocuklukta mı yaşıyor?"diye sordu.

Genç adam, "Ya anı yaşıyor ya çocukluğu,"diye yanıtladı.

Bu kez Semih, "Anı yaşamak derken?"diye araya girdi.

"Yemek hazır mı, televizyonu açsana gibi günlük yaşam içerisindeki hareketleri normal. Ama ne zaman ki geçmişe dair bir soru sorulsun, anında böyle oluyor."

Kenan, "Peki orta geçmiş, yakın geçmiş; bunları hatırlıyor mu?"diye sordu.

"Neredeyse sıfır. İsterseniz bir de siz deneyin."

Kenan, Ahmet'e doğru yaklaştı. "Yıllar önce bu adamdan para almışsın,"dedi elindeki makbuzu göstererek,"kimdi bu adam? Neden aldın parayı?"

Ahmet, Bu kez bakışlarını Kenan'a çevirdi. "Ben kimseden para almam!"

Kenan, birkaç kez daha soru sordu. Ancak hiçbirisinde sağlıklı bir yanıt alamadı. En sonunda pes etti. "Bize buradan ekmek çıkmaz,"dedi,"hadi gidelim."

Ahmet'in oğlunun çeşitli kişisel ve iletişim bilgilerini aldıktan sonra çıktılar. Arabaya geçmeden önce Kenan her zamanki gibi göz ucuyla etrafına bakındı. Ahmet'in oğlu perdenin aralanmış kısmından, kollarını birbirine kenetlemiş bir şekilde gitmelerini izliyordu. Dikkatle perdenin arkasındaki genç adamı süzdü. "Bu çocukta sanki bir iş var,"diyerek kendi kendine mırıldandı. Ancak soruşturmada henüz bir arpa boyu bile yol alamamış ve herhangi bir şüpheliye ulaşamamışken akli dengesini yitirmiş bir adamın oğluna fazla odaklanmanın zaman kaybı olabileceğini düşündü.

Arabaya binerlerken Arda, çevrede konuşlanmış ekiplere "normale dönün"şeklinde bir işaret yaptı. Daha sonra direksiyona geçip kapısını kapattı. Kıkırdayarak, "Atölyeye mi dönüyoruz şefim?"diye sordu.

Kenan, "Ardaaa!"diye karşılık verdi,"neden gülüyorsun?"

Bunun üzerine arka koltuktaki Semih daha fazla dayanamadı ve kahkahayı patlattı. Semih'in kahkahası Arda'nın gelecek daha büyük bir kahkahanın fitilini ateşlemişti.

Ahmet'in Semih'i çocukluk arkadaşına benzetmesi ikisinin de komiğine gitmişti.

"Az daha kendimden şüphe etmeye başlamıştım. Acaba adamın çocukluk arkadaşıydım da erken yaşta öyle reenkarnasyonla yeniden mi dünyaya geldim diye..."

İnönü'den Önceki Beyaz Ev | Semih KılıçsoyWhere stories live. Discover now