(47) Hamile Miyim?

Start from the beginning
                                    

Yaktığım sigaranın dumanını içime çekerek kapıya yakın olan duvara sırtımı yasladım. "Zaten bildiğim şeyleri bana neden anlatıyorsun?"

"Bir de benden dinle çünkü senin hastalıklı zihnin olaylara farklı açılardan bakıyor." Elimdeki sigara paketini işaret edince çakmağı paketin içine koyup ona attım. Havada yakaladığı paketten bir dal sigara çıkartırken, "O günden sonra baban bizim için ne yaptı?" diye sordu. "Bizi hiçbir işe yaramayan o tanık koruma programına aldırmak dışında bizim için ne yaptı?"

"Nereden bileyim ben!"

"Hiçbir şey yapmadığını sende çok iyi biliyorsun." İkimizde evin farklı duvarlarına yaslanıp sigaramızı içerken artık gitmek istiyordum. "Başımıza Carlos gibi bir belayı musallat ettiği halde yanımızda kalmadı. Bizi korumak yerine bir görevden diğerine koşmaya devam etti. O patlamanın yaşandığı gece kadınlar ve çocukları aldıklarında ve her anneden bir çocuk kopardıklarında baban yanımızda değildi."

Saçlarımı işaret etti. "Carlos bizi kaçırıp saçına siyah bir toka taktığında da baban yanımızda değildi. Annemi son kez gördüğümüz o gece de baban yanımızda değildi." Başını iki yana salladı. "Ona ihtiyacımız olduğu zamanlarda hiç yanımızda olmadı."

Gözlerinde aşağılayıcı bir ifade olduğunda bunun nedeni bir aptal olduğumu düşünmesiydi. "Yanımızda olması için daha kaç kez kaçırılıp kendimizden bir şeyler kaybetmemiz gerekiyordu?" Başıyla camdan dışarısını işaret etti. "Hiç tanımadığımız o insanları kurtarmak neden bizden daha önemliydi? O kadar berbatlar ki çoğu kurtarılmayı bile hak etmiyor!"

Yarı ettiğim sigaramdan bir nefes daha çekerek kendimi dumana boğdum. "Babamın iyi bir koca ve iyi bir baba olduğunu hiçbir zaman savunmadığımı biliyorsun. Ancak o iyi bir askerdi ve kurtardığı insanların büyük bir bölümü kurtarılmayı hak ediyordu."

"O herif hâlâ yaşıyorsa bu senin sayende."

Gerçeklikten uzak bir şekilde güldüm. "Bana bilmediğim bir şey söyle." Eğer ben Carlos'un öfkesini üzerime çekmeseydim şimdiye kadar kim bilir kaç kez babamı öldürmüştü. "Belki de bizi bu yüzden eğitti," dedim alayla. Umursamaz bir ifadeyle başımı duvara yaslayıp nemli tavana baktım. "Onun yokluğunda aileyi korumamız için."

"Eh işe yardı da." Bir süre sustu fakat daha sonra söyledikleri hızla ona dönmeme neden oldu. "Bize aşıladığı şeyler yüzünden sen babanın kalkanı oldun, bende annem için Marasliyan'ların fahişesi. Sen babana etten bir kalkan olurken sekiz yaşındaydın, bende annemin kalkanı olurken on altısındaydım." Bakışlarım doğrudan onu bulduğunda sigarayı dudaklarına yaklaştırdığı eli titriyordu. "Hak etmediği şeyler yaşayan sadece sen değilsin."

Dudaklarından süzülen gri duman yüzünü yalayıp kirpiklerini titreştirdi. "O gün Carlos bana annemin videosunu izletti," diye fısıldadı. "Bir hücrede perişan bir haldeydi." Gözleri dolarken gülmek için kendini zorladı. "O kadar savunmasız görünüyordu ki videoda olsa bile gözlerindeki o korkuyu ve çaresizliği gördüm." Yürüyüp elindeki sigaranın izmaritini sobanın içine attı. "Annem korkuyordu, Efil çünkü hep olduğu gibi babamın ona geç kalacağını biliyordu."

Bana sırtını dönüp tekrar pencereye yürüdü. "Fazla savunmasız ve kimsesiz görünüyordu." İçerideki sigara dumanı çıksın diye pencereyi açtı. "Beni hep dışlayan baban sayesinde kimsesizlik duygusunu çok iyi bildiğim için annemin kimsesi olmak istedim." Yönünü bana doğru çevirdiğinde titreşen gözlerinden bir damla yaş aktı. "Bunun için bazı bedeller ödemem gerekiyordu." İlk gözyaşı sol gözünden akmıştı. Bir tek bu konuda birbirimize benziyorduk.

Islak kirpiklerinin arasından gözlerimin içine bakınca aceleyle başımı iki yana salladım. "Söyleme." Ona yalvardığımın farkında bile değildim. "Söyleme, Gazel bildiklerin sende kalsın." Duymak istemiyordum. Allah kahretsin duymak istemiyordum çünkü duyacaklarıma hazır değildim.

SAKA VE SANRIWhere stories live. Discover now