(9) Bahis

305K 19.9K 35.7K
                                    

"Bazen her şey yanağa konulan küçük bir buseyle başlar."





İlahi bakış açısı.

Duha arabanın içinde otururken dalgın gözlerle karşısındaki gecekonduya bakıyordu. Kadem yine buraya gelmişti. İkisinin tüm çocukluğunun geçtiği yer bu izbe sokak ve gecekonduydu. Sefilliğin içinde birbirlerini bulduklarında ikisi de henüz çocuktu. Duha sokaklarda yatıp kalkarken çok fazla çocuk tanımıştı ama hiçbiri Kadem gibi içine dokunmamıştı. Kadem on yaşındaydı, Duha onu bulduğunda Kadem sadece on yaşındaydı. O yıllarda Duha'da henüz on iki yaşındaydı. O zamanlar bu gecekondu terk edilmiş bir yerdi, ama daha sonra Duha ve Kadem'in satın aldığı ilk yer olmuştu. Kadem'i ilk kez burada görmüştü. Yüzü gözü dağılmıştı ve sırtında sigara izmaritlerinin bıraktığı yaralar vardı. Morarmış gözleri kapalıydı ve dudaklarında sızan kanın içinde nefes almıyor gibiydi. Birileri öldü diye ona işkence etmeyi bırakıp onu buraya atmıştı. Evet, Kadem günlerce ağır işkencelere maruz kalmış gibiydi. Ve Kadem daha on yaşındaydı o zamanlar.

Duha bile onu öldü sanmıştı.

Yanında diz çöküp kontrol edene kadar Kadem'in aldığı cılız nefesleri fark etmemişti. Yalan yok Duha onun yaşadığını anlayınca onu bırakıp gitmeyi düşünmüştü çünkü Duha'da henüz çocuktu ve belki de Kadem'den daha kimsesizdi. Çöplerde topladığı yemek atıklarıyla hayatta kalmaya çalışırken Kadem için ne yapabilirdi ki? O zamanlarda Duha belki de herkesten daha aciz ve kimsesizdi.

O yıllarda sırf Kadem'e olan sevgisi için ikisini en yukarılara taşıyacağını bilemezdi.

Kadem'i orada bırakıp gitmeyi düşündüğü esnada elinde sıkıca tuttuğu şeyi görmüştü. Boş bir kibrit kutusu. Evet, Kadem'in elinde boş bir kibrit kutusu vardı ve yaktığı tüm kibrit çöpleri yüzünün yakınında duruyordu. Sanki karanlıktan korkmuştu ve elindeki kısa ömürlü kibritlerin hepsini sırasıyla yakmıştı. Son kibrit çöpüyle de hayata veda eder gibi gözlerini yummuştu. Son kibrit çöpüne kadar dayanmıştı. İşte Duha'yı etkileyen bu olmuştu, son ana kadar savaşması.

O gün Duha koşarak dışarı çıkmıştı ve yolda geçen insanlara Kadem'e yardım etsin diye yalvarmıştı. Çoğu kişi üstü başı kir pas içindeki çocuğu iterek görmezden gelmişti. Ama içlerinden biri Duha'nın yakarışlarına kayıtsız kalamamıştı. Ona acımış ve onu takip etmişti. Kadem'i o halde görünce yaşlı kadın hemen ambulansı aramıştı. Günler sonra Kadem hastanede gözlerini açmıştı.

Kadem uyandıktan sonra Duha kendi yoluna gitmek istemişti. Onun için üzerine düşeni yaptığı için artık sefil hayatına geri dönebilirdi. Fakat Kadem yüzsüzce yapışmıştı ona. Duha sadece kimsesizliği bildiği için etrafında birilerini istemiyordu. Lakin dövse de kızsa da Kadem bir türlü onun peşini bırakmıyor, ördek yavrusu gibi her yerde onu takip ediyordu. İt herif istediğinde gerçekten de tam bir yüzsüz olabiliyordu!

Bir süre sonra Duha etrafında Kadem'i görmeye alışmıştı. Önce ona alışmış daha sonra benimsemiş ve en sonunda da kardeş yerine koyacak kadar çok sevmişti. Zaten ne olduysa hep Kadem'i sevmeye başladıktan sonra olmuştu. Bir anda Duha on iki yaşındaki bir çocuğun saflığından çıkıp büyümüştü çünkü Kadem için büyümek zorundaydı. Onu korumak, onu hayatta tutmak ve en önemlisi ona daha iyi bir hayat sunmak için Duha büyümeliydi. On iki yaşındaki bir çocuğun zihninden çıkıp olgunlaşmalıydı. Neden mi? Çünkü Kadem, Duha'yı sevmişti. Oysa ki daha önce kimseler Duha'yı hiç sevmemişti.

Kadem ona sevilmeyi öğretmişti ve o sevginin gücü Duha'yı en tepelere kadar taşımıştı. Artık hayatında onu seven, ona güvenen ve ona değer veren biri vardı. Sırf onu hayal kırıklığına uğratmamak için aylaklığı bırakıp envai çeşit işte çalışmıştı. Çocuk yaşlarda atılmışlardı kurtlar sofrasına ve Duha'nın zekâsı onları hayatta tutmuştu. Bir ayakkabı dükkânında kazandıkları bir yıllık birikimlerini tek bir gecede kumar masasında beşe katlamışlardı. Daha sonra o parayı değerlendirerek küçük işlere atılmışlardı. Her defasında daha fazla kâr elde ederek işleri büyütüp karanlık adamların dünyasına sızmışlardı. Kendi imparatorluklarını kurana kadar ikisi de hiç durmamıştı. Yıllarca döktükleri kan ve ter onları şuan ki konuma getirmişti.

SAKA VE SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin