(28) Soğuk Savaş.

317K 18.2K 38.1K
                                    

"Gidişine kızgınım ama öfkemin asıl sebebi döndüğünde bile seni affedecek olmam."

Karun.

Rol yapmak belki de sahip olduğum en iyi meziyetlerin içindeydi. Canımı yakan, aklımı kurcalayan ve içimi bir kurt gibi kemiren derin bir yaraya sahip değilmiş gibi yaşamaya devam et. Bunu yapmak zorundaydım diğer türlü içinde bulunduğum boktan hayat daha da çekilmez oluyordu. Sert kabuğumun içine çekilip her zamankinden daha soğuk ve daha mesafeli biri olmak benliğimin bir parçası olmaya başlamıştı. Büyük bir parçam benden alınmış gibi hissederken, onun bıraktığı boşluğu bir şeylerle doldurmalıydım. Başka kadınlarla mı? Hayır, bu kadarını içim almıyordu ama daha fazla işe gömülmek aklımı az da olsun dağıtıyordu.

Giden birini düşünüp kendime işkence çektirmek istemediğim için beni meşgul edecek işlerin içine gömülmüştüm. Onu ne fazladan bir saniye düşünmek istiyorum ne de bıraktığı anıların içine gömülmeyi. Şimdilerde tek bekleyişim iki ay sonraki duruşmaydı. Bir çırpıda boşanıp eski sıkıcı hayatıma geri dönmek istiyorum. Evet, gidişinin üzerinden bir ay geçti. Otuz gün, dokuz saat ve bilmem kaç dakika, kaç salise. Hayatımda açtığı derin boşluğun sikik sayılarından başka bir şey kalmamıştı elimde.

Gitti, bu kadar kısa ve netti. Gitti.

Onu yanımda tutmak için her şeyi yapmama rağmen yine de gitti. Canım öylesine yanıyor ki bu acının tek sebebi geceleri yumrukladığım kum torbasının açtığı izler olamazdı. Ellerimdeki yara içimdeki yaradan daha büyük değildi. Biliyorum ona karşı birçok hatam oldu ama gidişi bana vereceği en büyük ceza gibiydi. Aslında anlamalıydım gitmeye hazırlandığını. Köşe bucak kaçmasından, kaçırdığı gözlerinden ve silinen gamzelerinden anlamalıydım. En önemlisi de on üçü takıntı haline getiren bir kadının on iki günlük suskunluğundan anlamalıydım.

Beni terk etmeye hazırlandığını dargın geçirdiğimiz o on iki günde anlamalıydım. Anlamadım ve o, çekip giderek anlattı bana terk edildiğimi. Belki de on iki gün boyunca onu anlamamı bekledi, son seçeneğiydi gitmek. Her şeyi bırakıp gidecek kadar ona çok şey yaşattım, değil mi?

Haklıydı Saka benden gelen acıya doymuştu.

Her yönden berbat bir adamdım. Gidişiyle artık bunu daha iyi anlıyordum. Belki de gitmekte en doğrusunu yaptı. Bir kadını mutlu edecek hiçbir vasfım yoktu. Onları anlamıyor, fazla karışık ve duygusal buluyordum. Bir kadına vereceğim tek şey daha fazla acı ve daha fazla ölüm olurdu. Şu zamana kadar hayatıma giren tüm kadınların başına gelen buydu. Daha önce Duha'ya da dediğim gibi bizim gibi adamların hayatına giren kadınları sadece üç son beklerdi. Acı, ölüm ve kaçıp gitmek. Hiçbiri uzun süre dayanmazdı. Saka'nın gidişiyle bu gerçeği bir kez daha anlamıştım. Kendimi kandırmanın lüzumu yoktu, bu evlilik zaten yürümezdi.

Onu zorla yanımda tutarak hak etmediği şeyleri daha fazla yaşamasına izin vermeyeceğim. Benden uzakta daha mutlu olurdu, zaten şu anda öyleydi de. Fransa'da iyi bir otelde kalıyordu. Gidişinin ilk haftasında burun estetiği olmuştu. Bunun için hiç vakit kaybetmemişti. Beni her yönden parçalarıma ayırmışken kendini yenilemek için fazla beklememişti. Şimdilerde ameliyattan kalan izler çoktan kapanmaya başlamıştır.

Haftanın iki günü iyi bir psikologtan terapi görüyor, geri kalan günlerini Fransa'daki turistik yerleri gezerek geçiriyordu. Müzeler, sanat galerileri ve resim atölyeleri en sevdiği yerlerdi. Elimde boynuna astığı fotoğraf makinesiyle birçok fotoğrafı vardı. O gülümseyerek bir şeylerin fotoğrafını çekerken adamlarım gizlice onu çekiyor, fotoğraflarını bana atıyor ve tüm gün ne yaptığıyla ilgili rapor veriyorlardı. Ondan vazgeçmiş olabilirim ama yokluğuna tamamen alışana kadar fotoğrafları beni avutuyordu. İki ay daha böyle süreceğini, onu uzaktan takip ettireceğimi biliyorum. Bu iki ayda kendimi iyice onun yokluğuna alıştırmalıydım. Böylelikle tek bir duruşmayla aramızdaki evlilik bağını da koparabilirim. Deli gibi istememe rağmen eğer ona gitmiyorsam, bunun tek sebebi kendimi ondan vazgeçmeye hazırlıyor olmamdı.

SAKA VE SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin