Siyah Leke (+18)

CESARET OYUNU

"Ve en sonunda kardeşim bu notları Alya buldu." Diyerek masanın üzerinde resimlerimin arkasında ki yazıları gösterdi.

Kıraç "Bu orospu çocuğu kim!" diye öfkesine kontrol etmeye çalışarak sert bir ses tonuyla konuştuğunda omuzlarımı düşürdüm.

İlker "Belasını seveceğim, kanı bozuk kim bilmiyoruz. Ama o biz üçümüzü çok iyi biliyor. Hatta dördümüzü çok iyi biliyor." Dediğinde Kıraç bana daha sıkı sarılarak destek olurken bakışları İlker ve Onur'a kaymıştı. Ardından masa da duran bir tane kağıdı alıp sesli okumaya başladı.

"Geçmişin kanlı ve gözlerin de yangını olan savaşçı..." diyerek ilk satırı okudu ve bakışları yüzüme kaydı.

"Savaşçı sensin. Sinema salonunda da söylediğine göre bu kişi yangınla bağlantısı var."

İlker "İmkânsız oradan hiç kimse sağ çıkmadı." Dediğinde serçe soludu.

Ekin "Emin misiniz? Belki birisi kaçabildi." Dediğinde Onur konuştu.

"Eminiz best. Elimizde hepsinin otopsi raporları var." Dediğinde Ekin'in gözleri iri, iri açılırken;

Nira "Ayıptır sorması onları nasıl alabildiniz?" dediğinde İlker yarım ağız güldü.

"Ediz'in otopside tanıdığı birisi vardı. Kopyasını bizlere ulaştırmıştı." Dediğinde kızların hepsi şaşırırken erkekler ruhsuz bakıyordu. Gerçi bu onlara normal geliyordu.

Umay "Beni daha ne kadar şaşırtabilirsin diye kendime soruyorum ama sen beni bir şekilde sürekli şaşırtıyorsun sevgilim." Dediğinde İlker gülerek saçlarını öptü.

"Daha çok şaşırtacağın şeyler var okyanus gözlüm." Diyerek ona yürürken Kıraç öksürerek ayağıyla ona vurdu.

"Seni dövmemek için kendimi zor tutuyorum konuya odaklan, kuzenime yılışma." Dediğinde İlker kaşlarını sertçe çatmıştı. Ağzını açacağı sırada Umay onu susturmuştu.

Kıraç "Kader çarklarını yine çevirmeye başladı,

Geçmişin kaseti yine oynuyor." Dediğinde ilk satırı anlasam da ikinci satırı anlamamıştım.

Ekin "Kader çarklarını yine çevirmeye başladı. Derken neyden bahsediyor olabilir?" dediğinde hepimiz düşünmeye başlamıştık.

Barış "Alya'nın kaderinden bahsediyor olmalı sanki duran bir şey yeniden başlamış gibisinden yazılmış." Dediğinde Kıraç'ın bakışları yüzüme kaydı.

"Dora..." dediğinde ikinci adımı onun dudaklarından duymak beni rahatsız etmişti. Ediz'in söylemesine alışıktım ama onun dışında bir başka erkeğin söylemesi...

Nira "Geçmişin kaseti yine oynuyor ne anlama geliyor?" dediğinde dudaklarımdan o kelimeler döküldü.

"Ediz, İlker ve Onur'un yanıma gelmesi, geçmişin takılı kalan kasetini yeniden başlatması demek oluyor." Dediğimde Nira anladığına dair başını sallarken Kıraç yine o kâğıdı okudu.

"Peki bu sefer o yangından kurtulabilecek misin?

Yoksa yangının içinde ki denizde boğulacak mısın?" Dediğinde yine salon kasvetli bir sessizlikle sınanıyordu.

Onur "Yangından daha doğrusu hastaneden Alya kurtuldu. Ama son satırı anlamadım. Yangının içinde ki denizden bahsettiği şey ne olabilir?" dediğinde ellerimi saçlarıma götürüp geriye doğru itmiştim. Ama kısa saçlarım yine önüme gelirken gözlerim ilk üçünde gezindi. Kıraç...Barış...Mirza... Üçünün de gözleri mavinin tonlarıydı.