Şehir Işıkları ve Gözyaşları

1K 46 46
                                    

Kıraç'ın Gözünden

Bedenlere bırakılan kalıcı izler, aynı zihinlere hapsedilen anılar gibi...Unutmak için acıya sığınmak ve daha da beyaz izlerin yer etmesi... Bedenimiz bir ev misalidir ve biz o evin içinde oluşan hasarları kapatmak isterken daha da derin çatlaklar oluşturuyoruz. Baktıkça hatırlanacak çatlak ve hasarlar...

Gözlerim kuzenimin üzerindeydi. Kapıyı kırıp içeriye girdiğimde dünyam yine başıma yıkılmıştı. Ailemden tek sahip çıktığım kız kardeşim intihar etmeye kalkışmıştı. Oysa o enerji dolu, her zaman gülen ve bizlerin aksine gerçekten düzgün hayatı olan bir kızdı. Tek kötü anısı annesi ve babasını kaybetmesiydi. Şimdiyse o acıyı unutturacak başka bir acıyı şerefsizin teki yaratmıştı.

Bilekleri sarılıydı ve aynı izleri kapalıydı. Huzurlu bir şekilde uyuyordu, zaten insanın en huzurlu olduğu yer uyku değil midir? Bu yüzden sonsuz uykuya dalmaya çalışıyoruz. Ama kız kardeşimin o uykuya dalmasına izin vermezdim. O şerefsiz yoktu işini bitirmiştim. Sadece zihninden silmem kalmıştı.

"Umay?"

İlker'in sesini duyduğumda gözlerimi kardeşimden çekip ona çevirdim.

"Sessiz ol uyuyor." Dediğimde beni karanlık koltuğun olduğu yerde yeni görmüştü. Hızla yanıma geldi ama gözleri kardeşimin üzerindeydi.

"Nasıl oldu bu?" dediğinde gözlerimi Umay'a çevirdim. Ve olanları bir, bir anlatmaya başladım. Yanına gittiğinde ikisini uzaktan izlemeye başladım. İlker güçlü bir karaktere sahipti. Koruyucu ki bunu Alya'ya olan tutumundan biliyordum. Ama aynı şekilde kız kardeşimi de çok seviyor ve koruyucu melek gibi çevresindeydi.

"Asla yanından ayrılmamam lazımdı." Diyerek saçlarını okşarken yerimden kalktım.

"Geçmişi ah vah diyerek kendine işkence etme."

"Söylemesi kolay, sen aynı durumda olsan hastaneyi yıkardın." Dediğinde yüzüm anında değişmişti. Haklıydı Alya böyle bir şey... Yapsa ki yapmaya çalıştığını gözlerimle görmüştüm. O evde, banyoda jileti nasıl alacağımı şaşırmıştım. İlker'in omzuna elimi koyup destek olurken gözlerimi geri Umay'a çevirdim.

"Haklısın, ama şimdi onu kendi eski Umay'a, sevgiline benimde kız kardeşime dönüştürmemiz lazım. Yoksa işler hiç iyi olmaz doktor tekrar yapabilir dedi." Dediğimde İlker ellerini sıkıca tutuyordu.

"Buna izin vermem."

"İşte o yüzden bir şey yapmamız lazım kıt kafalı ben ne anlatıyorum." Dediğimde gözlerini saniyelik üzerime çevirdi.

"Aklında ne var?"

"Bir şeyler çalışıyor. Çarklar dönüyor ama tam planladığımda haber edeceğim." Dediğimde gözlerini geri ona çevirdi. Saçlarını okşarken;

"Seni artık bir dakika olsun gözümün önünden ayırmayacağım." Dediğinde burukça gülümsedim.

"Bunu yapsan iyi edersin yoksa ölümünü ben yazarım." Dediğimde oda gülerek yüzüme bakıyordu. Ama acıdan oluşan bir gülüştü.

"Sana gerek kalmaz peşinden giderim." Dediğinde gözlerim ikisi arasında mekik okuyordu.

"Kuzenimi seviyorsun."

"Böyle bir soru mu olur? Ölüyorum, her günüm onunla geçmesi için Allah'a yalvarıyorum." Dediğinde kalbimde değişik bir his oluşmuştu. Ah hayır! Kız kardeşimi elin kıt kafalısından kıskanamazdım.

"Niye öyle bakıyorsun lan?"

"Sanırım, senin Alya ve benim için hissettiğin o iğrenç duygusu hissettim." Dediğimde İlker daha da gülümseyerek bana baktı.

Siyah Leke (+18)Where stories live. Discover now