Kedi Fare Oyunu

2.2K 83 34
                                    

"Seçim senin ürkek kuş, ya iş birliği yap ve bana çalış yâda yapma bana karşı çık."

Zihnimde Kıraç'ın teklifi gezinirken bakışlarını hala üzerimde hissedebiliyordum. Teklifini kabul edersem bundan sonra Ediz ve diğerleri ne yaparsa ona söyleyecektim bir nevi o yanındaki pislikler gibi olacaktım. Ama kabul etmezsem de sürekli karşıma çıkacaktı ve beni rahatsız edecekti. Resmen ikilemde kalmıştım.

Bunu arkadaşlarıma yapamazdım. Evet, benden sakladıkları bir şeyler var ama bunu arkalarından vurarak, iş çevirerek öğrenmeyecektim. Bedenimi buza çevirecek olan o soğuk gözlere geri döndüğümde bir cevap bekler gibi yüzüme bakıyordu.

"Seçimini yaptın mı? Seni akşama kadar bekleyemem." Diyerek telefonunu çıkartıp bir şeylere bakıyordu. Derin bir nefes alıp sesimi, sessizliğimin içinden çekip çıkarttım.

"Evet, bir seçim yapacağım." Dediğimde başını telefondan kaldırıp yüzüme baktı. Peki, birisi bakışları ile öldürebilseydi bu kişi kesinlikle Kıraç olurdu. Bir insan ruhsuz ve hiçbir duygu yoksunluğu ile bakabilir mi? Ben kendime soğuk bakıyordum diyordum ama yanılmıştım.

"Ee beni incelemek yerine söyleyecek misin?" dediğinde bakışlarımı kaçırmak istemde bunu yapmadım. İnatla bakacaktım!

"Karakterini analiz etmeye çalışıyorum diyelim." Dediğimde soğukça gülümsedi. Ardından eli ile gel işareti yaptığında hafifçe ona doğru eğildim. Kulağımı kapatan saçlarımın bir tutamını arkaya doğru iterek "Beni çözemezsin. Sana kendimi ne kadar göstermek istersem o kadarını bilirsin." Diyerek şuh bir sesle konuştuğunda tenime değen nefesi tüylerimi diken, diken etmişti. Ondan uzaklaştığımda mavi gözlerini gözlerimden ayırmamaya yemin etmiş gibi bakıyordu.

"Evet, şimdi seçimin ne? Benimle misin yoksa-"

"Sana çalışacağıma ölürüm daha iyi Kıraç, arkadaşlarımı asla satmam." Dediğimde yüzü karanlık bir hal alarak sinirle güldü.

"Sandığımdan daha aptalmışsın. Sevgiline güven bakalım seni terk ettiği an zevkle izliyor olacağım." Dediğinde yüzümü buruşturarak ona baktım.

"Sözlerine dikkat et!" dediğimde bileğimden tutarak beni kendine çekmişti. Gözlerini tehditkâr bir şekilde kısarak "Etmezsem ne yaparsın?" Dediğinde sorusuna cevap vermeyerek bileğimi elinden kurtarmaya çalışmıştım. Ama sıkı tutuyordu.

"Soruma cevap ver!" diye daha çok sıkmaya başladığında ağzımdan ufak bir inilti çıkmıştı. Hırçın yapısı beni korkutmaya yetmişti ki bileğimi onun elinden kurtaramadığım da istemeyerek de olsa kolumu serbest bırakmıştım. Gücüm ona karşı bir hiçti. 

"Pisliğin tekisin! Sana vereceğim tek cevap," dediğimde hızla bileğimi savururcasına bırakmıştı. Koluma baktığımda parmak izlerinin çıktığını ve kızardığını görmüştüm. Bana ters bir şekilde baktıktan sonra arabayı çalıştırmıştı.

"Nereye götürüyorsun beni?" dediğimde cevap vermedi. Arabanın hızını daha da arttırmaya başladığında korkum artık atağa geçmişti. Yollara baktığımda Ekinin evine yakın olduğumu görmüştüm. Ama çok sürmeden işlek bir caddeye çıkmıştık.

" Ediz'e çok güveniyorsun değil mi?" diyerek omzumun üzerinden kısa bir süre bakıp önüne dönmüştü. Ama sorusuna cevap vermemiştim. Şahsen az önce ki saldırgan yapısına bakarsak şuan onunla aynı arabada olmam bile çok tehlikeydi!

"Cevap ver." Diyerek sakin ama uyarı dolu bir sesle konuştuğunda sadece başımı salladım. Ardından dudaklarımda soğuk bir gülümseme oluşmuştu.

" Cesur yüreğine ne oldu? Az önce ki gibi bağırsana," dediğinde beni kışkırtmasına izin vermedim. Onun yerine öfkemi yumruklarımı sıkarak yok etmeye çalıştım.

Siyah Leke (+18)Where stories live. Discover now