Sobe

4K 145 24
                                    

Bilincim kendini gelmeye başladığında gözlerimi zorlayarak aralamaya çalıştım. Gözlerime gelen ışığa ilkte alışamasam da sonrasında gözlerimi açabilmiştim. Nerede olduğuma bakındığımda okulun revirindeydim.

Yerimden doğrulduğum sırada bizlerle ilgilenen hemşire elinde ilaçlarla yanıma gelmişti. "Bunları içmen gerek," dediğinde sesimi çıkartmayarak elinde ki beyaz hapı ve suyu alarak içtim. Boğazımda hapın o tuhaf tadı dolaşsa da umursamayarak bakışlarımı hemşireye yönelttim.

"Bana ne oldu?" dediğimde sıcak bir tebessümle yanımda ki tuzlu krakeri uzattı. "Tansiyonun düşmüş, sabah kahvaltı yapmadın mı?" dediğinde "Yaptım." diyerek başımı iki yana salladım.

"Belki düzenli yapmamışsındır. Neyse kendini iyi hissettiğinde çıkabilirsin." Diyerek yanımdan ayrıldığında sırtımı duvara yaslanarak elime tutuşturulan çubuk krakerleri yemeye başladım.

Gözlerimi kapatarak zihnimi dinlendirmeye çalışırken telefonumun bildirim sesiyle gözlerimi korkarak aralamıştım. Işığına baktığımda lacivert rengi görmemle sertçe yutkunmuştum. Belki Ediz'dir diye içimi rahatlatmaya çalışarak telefona uzandım. Orta tuşuna bastığımda ekran hafifçe aydınlanarak mesajın kimden geldiğini gözlerimin önüne sermişti. Ama bu nasıl olabilirdi. Bu hesabı engellemiştim.

Mesaja girdiğimde yine o Yalniz_kurt069 hesabından bir mesaj gönderilmişti. Korkumun esiri olmamaya çalışarak son kalan cesaretimle mesajı okumaya başladım.

->Ürkek kuşumuz cesur atı oynamaya devam ediyor. Beni o Ediz üçlüsüne söylememen gerekti. Ama söylediğin iyi oldu oyunumuz biraz daha eğlence kattın :)

Mesajı okuduğum an boğazımda çölü andıran bir kuruluk oluşmuştu. Aklıma bayılmadan önce Ediz'in hal hareketleri geldiğinde, sertçe yutkunarak ellerimi harekete geçirdim.

"Ediz ile nasıl bir bağın var?"

Yazıyor...

->Geçmişin siyah lekeleri olabilir ürkek kuş,"

"Şifreli konuşmayı ne zaman keseceksin!"

"Ow ürkek kuşumuz sinirleniyor mu? Şuan sinirli halini görmeyi çok isterdim." dediğinde sinirle gülmeye başlamıştım. Resmen benim öfkem ve sinirimden besleniyordu ve bundan zevk alıyordu.

" Ruh hastası mısın? Bir daha yazma! Ayrıca seni engellemiştim."

Yazıyor...

"Evet, engelledin ama bu benim sana ulaşmamı engelleyemez. Numara mı engelledin ama merak etme yakında yüz yüze görüşeceğimiz için bu küçük cesaret numaralarını ciddiye almıyorum." Dediğinde sinirden gülmeye başlamıştım.

"Ne olur beni ciddiye al. Adını bile bilmediğim ruh hastası." Dediğimde yine o sinsi gülücüğü atmıştı.

":)"

Yazıyor...

"Karşına çıktığımda bu cesaret oyunlarını lütfen devam ettir. Beni eğlendiriyorsun. Ayrıca adımı sevgilin çok iyi biliyor. Neden ona sormuyorsun?" dediğinde ne yazacağımı bilememiştim. Boş gözlerle ekrana bakarken bir mesaj daha attı.

"Unutmadan Ediz'in Ankara'ya neden geldiğini de sor. Eminim basit bir yalanla seni geçiştirecek ama ben gerçeği söyleyeyim. Seni benden korumak için geldi. Her şeye hazır ol ürkek kuş çok yakında görüşeceğiz :)"

"Hayal dünyada yaşamaya devam et ruh hastası." Diyerek mesaj kısmından çıkıp tekrardan bu hesabı engellemiştim. Derin bir nefes alarak yerimden kalktım ve kapıyı açarak revirden çıktım. Kolumda ki saate baktığımda dersin bitmesine son 10 dakika kaldığını görmüştüm.

Siyah Leke (+18)Where stories live. Discover now