Dean Winchester

232 19 18
                                    

Dean sahnede dans eşliğinde dans edip şarkı söyleyen kadını izliyordu. Dans eden kadının sana ne kadar benzediğini anlamayarak uyuyan Dean'in yanında durursun.

"Benim hakkımda rüya mı görüyorsun?"

Merakla ona doğru eğilerek sorarsın, sen Castiel'in küçük kız kardeşiydin, bir melektin.

Dean uykusundan sıçrayıp nefes nefese ayağa fırlar. "Ne? Ne oluyor? Burada ne yapıyorsun Y/N?"

"Sadece seninle konuşmam gerekiyordu, kötü bir zaman mı bu?" Başını yana doğru eğiyorsun ve şaşkın bir bakışla soruyorsun. Bu Dean'in sizi sevimli bulduğu şeylerden biriydi.

"Aslında, evet, biraz."

Kaşlarını çatıyorsun, bu zamanlama olayı çok karmaşıktı. "Özür dilerim hâlâ insani şeylere alışmaya çalışıyorum. Uygun bir zamanda konuşuruz o zaman."

Dean seni durdurmak için elini uzatır. "Ne hakkında konuşmak istiyordun?"

"Melekler hâlâ peşinizde ve sizi arıyor, yakın bir zamanda yine yer değiştirmelisiniz. Size daha yakınlar artık."

Dean başını salladı ve teşekkür etti, onun rüyasından ayrılmadan önce beyaz bir elbiseyle gülümseyerek impalaya binen kendini görüyorsun.

İnsanlarla ilgili hâlen anlayamadığın çok şey olduğunu fark ettin, Dean'in neden rüyasında sana benzeyen birini gördüğünü anlayamıyordun.

Birkaç gün sonra melek krizini bir şekilde azalttığınızda çocuklar sığınağa geri dönmüşlerdi ve kendilerine bir dava arıyorlardı.

Hiçbir şey bulamadıklarını fark ettiğinde onlardan insani ilişkiler konusunda yardım istemeye karar verdin. Bu konuda Castiel kadar iyi değildin sonuçta o bir süre insandı, insanlık ile ilgili daha tecrübeliydi.

Dean'in önünde birden belirdiğinizde Dean içtiği birayı püskürttü ve yerinde sıçradı.

"Bunu yapman konusunda ne konuşmuştuk?"

Bir anlığına durup düşündün. "Bu sinir bozucu muydu?"

"Yani bu demek oluyor ki?"

"Bir anda belirmek yok." dedin kaşlarını çatarak, cevabından pek emin değildin.

"Evet, işte bu." dedi Dean ve gülümseyerek birasından bir yudum aldı. "Sana nasıl yardımcı olabilirim?"

"Ben senden daha insani olmak konusunda yardım istiyorum."

Dean garip bir ifadeyle sorunu tekrarlıyor, "Daha insani?"

Başını sallayarak onu onaylıyorsun, "Evet."

"Sanırım deneyebilirim."

"Teşekkürler Dean, sana minnettarım."

"Sorun değil." dedi Dean gülerek. Sonrasında hâlâ ayakta dikilen sana baktı, "Şimdi mi?"

Başını olumlu anlamda salladın ve Dean yanındaki sandalyeyi oturabilmen için çekti. "İlk dersimiz, rahatlamak. Otur, arkana yaslan ve hayatın tadını çıkar."

Onun dediği gibi oturdun ve abartılı bir şekilde arkana yaslandın. "Doğru oldu mu?"

Dean hareketlerine kıkırdadı, "Her şeyi tam anlamıyla yapmana gerek yok ama evet doğru."

Rahat bir şekilde oturdun ve ona döndün. Dean onaylayan bir mırıldanma ile sana bir şişe bira uzattı. "Al."

"Teşekkürler." birayı alıp Dean'den insan davranışları hakkında bilgi ediniyorsun.

Birkaç hafta içinde iyi denilebilecek bir ilerleme kaydetmiştin, tadı molekül gibi gelse de yine de bir parça turta bile yemiştin. Ve şimdi başka bir tavsiye almak için Sam'in yanına gittin.

Odasına ulaştığında kapısını çaldın, bu 4. derstti. Sam kapıyı açınca onun sen olduğunu görünce şaşırdı. "Hey, bir sorun mu var?"

"Sadece bir soru soracaktım."

Sam başını sallayarak odaya girmen için işaret ediyor, dediğini yaptın ve yatağa oturmak için sessizce izin istedin.

"Ah, evet, otur." diyor Sam karşınıza geçerken. "Sor bakalım."

"Castiel'a bunu sordum ama o sana sormam gerektiğini söyledi, daha bilgiliymişsin. Umarım bir sakıncası yoktur?"

"Tabi, sorun değil."

"Sanırım bir şeyler ters gidiyor, Castiel hastalanmış olabileceğimi bile söyledi ama endişelenmek için erken."

Sam endişeyle kaşlarını çattı. "Ne?"

"Ne zaman Dean'in yanında olsam taşıyıcımın midesinde tuhaf bir his oluyor sanki dönüyormuş gibi. Ama o gittiğinde her şey normale dönüyor. Ona alerjim mi var?"

Biraz endişe ve merakla Sam'in cevabını beklersin ama onun ciddi ifadesi bir gülüşle bozulur.

"Hiçbir sorun yok, bu tamamen normal."

"O zaman bana ne oluyor?"

"Ah, aslında bu çok açık."

"Ne demek istiyorsun?" Ne olduğunu anlamayarak başını yana eğdin.

Sam tekrar gülüyor. "Dean'i seviyorsun?"

"Elbette Dean'i seviyorum, Cas'i, seni ve hayvanları seviyorum. Siz benim dostlarımsınız." dedin tam anlamayarak.

"O şekilde değil, bir düşünsene o duygular sadece Dean'in yanında oluyor."

Başını olumlu anlamda salladın.

"Demek ki onu hepimizden farklı seviyorsun."

"Aşk gibi mi? Ama ben asla-"

"Ne asla?"

"Hiçbir şey." diyor Sam birdenbire odaya giren Dean'e.

"Emin misin?" dedi Dean gözlerini şüpheyle kısarak.

Sam başını sallıyor ama sen öylece duruyorsun.

"Y/N sorun ne?" Dean bu sefer endişeli bir sesle sana soruyor.

"Sam'e hiç aşık olmadığımı söylüyordum. Çünkü ona göre senin yanında midemin çalkalanmasının nedeni sana aşık olmammış. Dean benimle evlenir misin?"

Dean kızarak olduğu yerde donuyor ve Sam dramatik bir şekilde elini alnına koyuyor. "Tanrım!"

Neyi yanlış yaptığını anlamayarak ikisine de baktın. "Neyi yanlış söyledim ama izlediğim bir filmde-"

Sam seni durdurmak için konuşmanı kesti. Dean hâlâ kaskatı bir şekilde odanın ortasında duruyordu.

"Pizza yiyelim mi?"

***

Merhabalar efenim nasılsınız, umarım keyifler yerindedir.

Sormak istediğiniz bir şey olursa sormaktan çekinmeyin, bu aralar sık bölüm atamıyorum çünkü yazmaya üşeniyorum genel olarak.

Herkese mutlu günler dilerim!

(:

Multifandom Hayal EtWhere stories live. Discover now