Kızlarla sinema geceniz için gittiğiniz salonun bunaltıcı havasından biraz da hüsranla kendinizi dışarıya attınız. Film beklediğiniz gibi çıkmadı, açıkçası hem harcadığınız zaman hem de harcadığınız para için pişmandınız.
Şehir merkezine doğru yürürken köşede kurulmuş dondurmacının önündeki sıraya Wanda'nın ısrarlarıyla girmiştiniz ve şu an sahada top peşinde koşturuyor olmanın sebebi de burada başlıyordu.
Bir grup kız size bulaşmış ve siz de kendinizi tutamayıp karşılık vermiştiniz. Başlarda Nat ile onları pataklamaya kararlı olsanız da Shuri sizi engelledi. Bu tartışma garip bir iddiaya dönüştü ve sen şimdi yeşil sahalardasın. O kızlar neye bulaştıklarını bilmiyordu.
Kızların isteğiyle Avengers tribünlerdeydi. Tony de oradaydı ama pek ilgili değildi. Diğerleri gibi spora pek hevesli değildi ve açıkçası sıkılmıştı. Bucky ve Steve'in en sevdikleri spor için tezahürat yapmasını izledi ve gözleri üzerindeki formayla oldukça çekici gözüken sana takıldı, gözleri genişledi ve daha dik oturdu.
Herkes tezahürat yaparken senin bu oyunda iyi olduğunu kabul etmekten zorlanmadı, mükemmeldin.
Takımınız gol atınca Clint daha yüksek sesle bağırdı. Herkes yerinde sevinçle sıçradı, Clint turşusunun dökülecek olmasını bile umursamadı kendini maça kaptırmıştı, Nat ile birlikte bağırdı. "Kraliçe öldür onları!" Kraliçe sizin lakabınızdı.
"Y/N en iyisi sensin! Seni seviyorum!" diye bağırdı Sam, onu duymuş gibi ona doğru göz kırptın ve şimdi neredeyse heyecandan Thor'un kollarına bayılacaktı.
Loki bile size tezahürat amaçlı birkaç defa bağırmıştı, yeteneğinizi takdir etmişti.
"Onunla tanışmak isterdim." dedi Sam ve Bucky ile birçok kişi onu destekledi.
"Bunu sağlayabilirim." dedi Nat onlara ve hepsi heyecanla Nat'ın bunun için istediği şeyi bile kabul ettiler.
Takımın büyük bir farkla kazanmıştı ve sen coşkulu alkışlar eşliğinde soyunma odasına gitmiştiniz. Takımındakilerle sevinç dansı yaparken kapı birkaç defa sabırsızca tıklandı. Kapının ardındakilere gelmeleri için seslendiğinde hepsi heyecanla odaya daldı.
"Harikaydı!" diye bağırdı Clint, hepinizi tebrik ederken.
Bucky ve Steve sizin için oluşturdukları birkaç cümlelik şarkıyı söylerek sizinle birlikte coşkuyla zıpladı. Loki ve Thor seni ve takımını Asgrad usulü garip bir şekilde övdü.
"En büyük sensin kraliçe." dedi Loki kimsenin duyamayacağını umduğu bir sesle. Nat başıyla onu onayladı, sakin olmaya çalışıyordu. Onu böyle görmek eğlenceliydi.
Siz Nat ile konuşurken Sam, Bucky ile sizin için kavga ediyordu. Herkesi oldukça etkilemiştin, yeniden sahalara dönmek tuhaftı ama bir o kadar da güzel hissettirdi. İkili kavga ederken Steve onları ayırmaya çalıştı ama başaramadı.
"Hayır ben!" dedi Bucky Sam ile soyunma odasının kapısında boğuşurken. Steve ikiliye göz devirdi.
"Aslında ben." dedi Tony elinde numaranın yazılı olduğu kağıdı havada sallayarak.
"Ama nasıl?" diye sordu ikisi hüsranla.
Tony sırıttı, "Ben lanet olası Tony Stark'ım."
---
Tony ile birkaç haftadır çıkıyordun. Başlarda ona şüpheyle yaklaşansan da, sonuçta o Tony Stark'tı dahi, milyoner, hayırsever, zampara. Yine de beklediğin gibi olmadı o elinden geldiğince kibardı, eğlenceliydi ve düşünceliydi.
İlk randevunuzda sizi şık bir restorana götürdü ve o oldukça centilmen davrandı. Sizi bu şekilde daha çok etkiledi ve bunun farkındaydı.
Şimdi de boks ringinde antrenman yapıyordunuz, artık çoğunlukla kulede bulunuyordun. Bu konuda o ve diğerleri oldukça ısrarcıydı, ikna etme konusunda da çok başarılılardı. Futbol kariyerine devam etmen için sizi oldukça yüreklendirmişlerdi.
Tony kolayca atlatacağın bir yumruk attı vehemen onu savurup onu bir yumrukla yere serdiniz ve üzerinde gülerek eğildiniz. Size kazanmanıza izin verdiğini söyledi ve ona göz devirdiniz.
"Kazanma izin verdim." dedi tekrar.
"Mızıkçılık yapıyorsun." dedin ve sana somurttu. Ona gülerek yumuşak ve kısa bir öpücük verdiniz. Buna güldü ve kollarını sana sardı.
"Vay!" dedi Nat, diğerleri ile sizi kontrol için gelmişlerdi. Büyüyen seyirci kitlenizi görünce Tony ile ayrıldınız.
"Bize futbol oynamayı öğretir misin?" dedi Bucky size.
"Bunu yapabileceğini düşündüren şey nedir?" dedin tek kaşını havalandırarak. Clint dediklerine güldü.
Yüzündeki gülümseme ile onları Tony'nin senin için yaptırdığı sahaya yönlendirdin.
"Önce ne var görmeliyim." dedin ve hepsi hevesle başlarını salladı. Zorlayıcı olsa da geç saatlere kadar antrenman yapıp koştunuz, kuledekilerle iyice kaynaşmıştın ve Tony bundan oldukça memnun görünüyordu.
Size hayranlardı, yeteneklerinize, duruşunuza... Süper güçlere sahip olmasanız da siz çok güçlüydünüz, her konuda harikaydınız. Sizi seviyorlardı ve sizde onları.
Tony'e bir bölüm daha yazmalıyım sanırım, bu daha çok Avengers bölümü oldu.
Sıradaki bölüm Peter Hale. Gün içinde güncelleme yapacağım.
Mutlu günler!
(:
