Kai Parker

466 21 17
                                    

Kai'ye göre ona oldukça tuhaf şeyler oluyordu. Seni ne zaman görse karnında kelebekler uçuşuyor ve içinde tsunami dalgalarını onun gücünü kesiyordu.

Kalbi çok hızlı atıyordu hatta birkaç defa uzun süre kalbinin durduğuna yemin edebilirdi.

Bunun aşk olduğunu düşünmedi, bunu anlayamadı. Basit, çocukça ya da unutup gidilecek türde bir sevgi değildi. Uğruna ölebileceği türden bir aşktı bu.

Sana delice, sırılsıklam aşıktı ve bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktu. Belki bu en iyi fikir değildi ama Salvatorelar'a gitti. Onlarla dostun sonuçta.

"Buraya neden geldin?" dedi Damon rahatsızca.

Kai kibirli duruşunu bozmadan dramatik bir şekilde inledi. "Ne yapacağımı bilmiyorum. Bana ne oluyor anlayamıyorum."

"Neyi anlayamıyorsun?" diye sordu Damon bu sefer sinirle, ona katlanamıyordu.

"O ne zaman yakınımda olsa onun yakınında olmak ve onunla konuşmak istiyorum hatta bu da değil sanki göğüs kafesin sallanıyor, nefesim kesiliyor ve sanki organlarım iflas ediyor."

Damon kendini zorlayarak sırıttı, "Oh, kötü yakalanmışsın." dedi Damon, kötü kalpli sosyopatın umursamadığı duygularına.

"Öleceğim değil mi?"

"Muhtemelen Y/N seni öldürür." dedi Damon büyük ve memnun bir gülümsemeyle. "Eğer o seni öldürmezse arkadaşımı korumak için ben seni öldürürüm, zaten uzun süredir böyle bir planım var ertelemem gerekmez artık."

"Bu insani şeyler zor." dedi Kai mırıldanarak.

"Ama bence itiraf et, ne olursa olsun. Belki seni takdir edip öldürür. Huzurlu bir ölüm." dedi Damon eğlenerek.

"Parker'ı kim öldürecek? Hani onu bana bırakmıştın Damon?" dedin, Damon'ın yanına gidip omzuna kolunu yasladın.

"Zaten sana bıraktım, Kai seninle konuşmak istiyormuş." Damon sizi Salvatore malikanesinde yalnız bıraktı.

"Evet?" Ne demek istediğini merak ediyordun. Eh, Kai Parker ilk gördüğünden beri dikkatini çekmişti.

"He evet," dedi Kai ve suratı kıpkırmızı oldu, konuşamadı.

"Sen iyi misin?"

"Evet, şey demek istediğim," diye kekeledi, gülümseyerek ayaklarına baktı. "Bunu alayamıyorum," derin bir nefes alıp anlık bir cesaretle sana baktı. "Ama senin yanında mutlu hissediyorum." dedi bir çırpıda.

Yüzün ısınırken yüzündeki küçük gülümsemeyi ondan saklamaya çalıştın. Aşık bir çift genç gibiydiniz.

"Damon benim senden hoşlandığımı söyledi, bu uzun süre hapis dünyasında kalmış birine zor geliyor." dedi Kai gülerek.

Onunla birlikte güldün.

"Tanrım! Liseli kız öğrenciler gibi davrandım! Çok tuhaf hissediyorum." dedi Kai iç çekerek.

"Bu hoşuma gitti." dedin ve onun bu hallerine güldün.

"Bana büyü mü yaptın?" dedi Kai şakayla.

"Görünüşe göre öyle yapmışım."

Kai derin bir nefes daha aldı. "Artık burası sana çıkma teklifi edeceğim yer. Benimle çıkar mısın?"

"Evet." dedin onu kocaman bir kucaklaşmaya çekerken.

"Beni öldürmeyecek misin?"

"O şimdi değil, bazı şartlarım var." dedin şakayla karışık.

"Onları yerine getirebileceğime eminim." dedi Kai rahatlamış bir sesle.

-----------------------------------------------------------

Merhabalar!! Nasılsınız? Nasıl gidiyor?

Umarım bölümü sevmişsinizdir ehehe, sıradaki bölüm söz verdiğim gibi Bucky Barnes olacak.

Ehehehe yks sınavından sonra bir yaz klasiğini yapacağım, multifandom katılımlı yayımlayacağım, 1 ya da 2 tane. Katılan olur mu?? Eğlenceli oluyor bence bu sefer elimden geldiğince devam eder çünkü yayımdan kaldırmayacağım hatıra kalsın diye.

Herkese mutlu günler!

(:

Multifandom Hayal EtOnde as histórias ganham vida. Descobre agora