Matt Murdock

697 50 16
                                    

Peter'ın ısrarlarıyla ofis açıp eskisi gibi avukatlığa başlağında hiçbir şeyin tamamen eskisi gibi olmayacağının farkındaydın, geçmişin peşini hiç bırakmayacaktı.

Tony ve Nat öldükten sonra kendini toparlayamadın, birlikte çok şey yaşadınız ve bu seni yıktı. Ama her şeye rağmen küçük örümceğin desteklemesiyle bunu gerçekleştirdin, onun senden senin ondan başka kimsesi yoktu. Birbirinize sahip çıkıyordunuz ve bunu gayet iyi idare ediyordunuz.

Bir süreliğine bu tekdüze hayatınız normaldi ama bu pek uzun sürmedi, sorunlu bir kahramanlık serüveni ve çetelere karşı olan tavrınız dünyayı kurtarmanın karşılığında bile affedilmedi.

Karşındaki adama ustaca bir yumruk attın, elin adamın karın boşluğuna çarptı. Homurdanarak tökezliyor, bu da onun ayaklarına bir tekme geçirmeni sağlıyor. Adam tekmenle yere seriliyor.

Arkandan gelen bir diğerine dönüp ağır hasarlı bir yumruk atıyorsun. Adam hafifçe sarsıldı, kendini çabucak toparlayıp sana sağlam bir yumruk attı ve onun ardından gelen adam senin boşluğundan yararlanıp seni başından tutup duvara yapıştırdı.

Çarpmanın etkisiyle afalladın, geriye doğru bir tekme atmaya çalıştın ama başarısız oldun. Adamlardan biri dizlerinin arkasına tekme attı, acıyla tısladın. Geriye dönüp ondan kurtulmak için çırpındın. Sağ kolunun dirseğini onun yüzüne doğru vurdu.

O adamın afallamasından sonra derin bir nefes almana bile fırsat vermeden bir diğeri kafanın arkasına sert bir şey vurdu ve dirseğinle vurduğun sana bir tokat atıp seni duvara yasladılar.

"Aç gözlerini!" dedi kalın bir ses, İspanyol aksanıyla.

Kafana vurulan şeyin acısıyla inledin.

"Uyanık olduğunu biliyoruz."

Gözlerini aralayarak onlara bakıyorsun. "Siz hiç vazgeçmiyeceksiniz değil mi?"

Adam sana bir yumruk atıyor. "Uzun zamandır peşindeyiz."

Sola dönüp kan tükürüyorsun, "Beni bulmuş gibisiniz."

----

"Hydra mı yoksa-"

"Guane," diye alaylı cümleni böldü düzgün giyinimli bir adam, "Ele başını öldürdüğün."

"Yenisini bulmuş gibisiniz ama, ha?" dedin ona işaret ederek, öldürdüğün kişinin babası olduğunu biliyordun.

"O benim babamdı!" diye gürledi adamve öfkeyle sana yumruk attı.

Başın aşağıya doğru düştü, acıyla inlerken kısık bir şekilde güldün.

Adam üzerini düzeltti, seninle daha çok işi vardı. "Maskeli adam kim?"

Başını yavaşca kaldırdın ve gevşek bir şekilde gülümsedin. "Hangisi?"

Adam size kahkaha atıyor ve etrafında dönüyor. Aniden önünüzde durup size ağır hasarlı bir yumruk atıyor, lanet serumlar! Vuruşuyla sandalyeniz yere devriliyor ve başınız sert bir şekilde yere çarpıyor.

Maskeli bir adamın yere eğilip ellleriniz ve ayaklarınızdaki ipleri çözmesiyle uyanıyorsunuz. Ne olduğunu anlamaya çalışırken adam konuşuyor.

"Seni buradan çıkaracağım, sakin ol."

Ona hafifçe başını saklıyorsun, ellerin ve ayaklarındaki iplerin çözüldüğünü hissettiğin an seni kucağına alıyor.

"Yürüyebilirim." diye homurdandın ve karşı bir hareket yapacakken bayıldın.

----

Soluduğun tanıdık kokuyla gözlerini araladın, bu kokuyu sevdiğini inkar edemezsin. Onun kokusu büyüleyiciydi, Foggy'e bunu ne kadar inkar etsende maskeli avukatı seviyordun. Etrafına kısık gözlerle bakındın, çarpmanın etkisiyle hâlâ kendini tam olarak toplayamamıştın.

"Uyanmışsın." dedi tanıdık ses, başını sesin geldiği yöne çevirdin. Yattığın yerden doğrulmaya çalıştın ama acıyla inledin. Matt doğrulman için sana destek verdi ve yanına oturdu.

"O adamlar hakkında bir şey biliyor musun?"

"Tanımıyorum, önümü kestiler ve sonrasında işte buradayım ve neden burada olduğumu bile bilmiyorum." dedin basitçe, bunu yapmaya alışkındın.

"Kim ya da ne olduğunu biliyorum." dedi Matt, hakkında araştırma yapmıştı ve o kadar da iyi gizlendiğin söylenemezdi. Reflekslerin normal bir insana göre kat kat fazlaydı ve birçok yönden farklı olduğunu belki ediyordun. Seninle ilk tanıştığından beri farklı olduğunun farkındaydı.

Derin bir nefes verdin. "Peki maskeli adam, eğer sırrımı saklarsan sırrın güvende olur. Başından beri senin kim olduğunu biliyordum ve bu yüzden peşime düştüler, maskeliyken etrafımda fazla dolanıyorsun."

"Daha fazla sır yok." dedi Matt ve seni yumuşakca öptü.

"Bunu kabul edebilirim." dedin yamuk bir sırıtışla.

"Ve bir de sana hayrandım." dedi Matt gülerek.

"İmza istiyorsan çok beklersin." dedin onun gülmesine katılarak.


Falan filan sonunu bir türlü bağlayamadım ve biraz tuhaf oldu sanki.

radaki bölüm Sirius Black olacak.

Sonraki bölümde görüşmek üzere, mutlu günler!

(:

Multifandom Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin