😇Castiel😇

439 24 5
                                    

Her sabah olduğu gibi sığınak gürültülü değildi (en azından Dean bağırmıyordu) bu tuhaftı. Umarsamayarak üstündeki yorganı tekmeledin. Gözlerini açıp etrafına bakmanla çığlık attın, burası senin odan değildi. Hiçbir yer tanıdık değildi, sıradan normal bir evdi. Çocukların adlarının seslenerek odaları dolaşmaya başladın. Karşına çıkan Jack ile derin bir nefes verdin.

"Oh, Jack sonunda birini buldum. Biz buraya nasıl geldik ve diğerleri nerede?"

"Biz hep burada yaşıyorduk anne, kabus görmüş olmalısın babam da aynı tepkiyi verdi ve John amca sürükleyerek onu evden çıkardı. Bu arada ben okula geç kaldım, çıkmalıyım görüşürüz."

"Hey ama-"

Jack hızlıca yanağını öpüp evden çıktı. Burada neler oluyordu ve burası neresiydi? Duvarlardaki çerçevelerden birini alıp incelemeye başladın. Jack, Castiel ve sen sıkıca birbirinize sarıldığınız bir aile fotoğrafıydı. Çerçeveyi yerine koyup dışarı çıkmaya karar verdin. En azından burada tuhaflık olduğunun farkında olan tek kişi değildin. Ne yapacağını bilmeyerek hazırlanıp evden çıktın. Bulduğun ilk yere girdin, küçük pastanenin sahibi içeriye senin girmenle gülümseyerek sana sarıldı.

"İki gündür görüşemiyoruz iyisindir umarım Y/N."

"İyiyim- Jane."
Tanrıya şükür yaka kartı takıyordu ve tanıdığın -her ne kadar tanımasan da- biri olması güzeldi.

"Jane, Castiel'in çalıştığı yere gidip ona sürpriz yapmak istiyorum bana bir pasta hazırlayıp benimle gelir misin?"

Gerçekten çok mantıklı bir hareketti, kendine içinden saydırırken Jane gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Çok düşüncelisin, buna çocuklar da çok sevinecek."

"Çocuklar derken?"

"Cas anaokulu öğretmeni değil miydi? Meslek mi değiştirdi?"

"Yok, hayır ben uykumu iyi alamadım sanırım"
Gergince gülmeye başladın rol yapmayı hiç beceremiyordun. Kederli kederli buradan nasıl kurtulacağını düşünürken Jane'in önüne geçip ellerini sallamasıyla kendine geldin.

"Sen iyi değilsin Y/N. Bir sorun mu var?"

"Yok, sadece dalmışım."

"Yemedim ama her türlü öğrenirim biliyorsun."

Ona kafa sallayıp yola çıktınız. Jane arabayı sürerken sana bir şeyler anlatıyordu. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladın, bir şekilde çözüm bulmalıydın.
"Jane, ben aslınd-"

"Bir şey olduğunu anladım Y/N ama şu an anlatmama gerek yok, kendine geldiğin bir zaman konuşalım. Şimdi yapacağımız sürprize odaklanalım."

İçinden başarısız girişimine kızarken, Jane'e gülümsedin. Gideceğiniz yere vardığınızda arabadan indiniz. Jane senin eline pasta kutusunu tutuşturup seni peşinden sürüklemeye başladı.

"Tamam, hala hepsi içerde kimseye görünmemeye çalışarak Jefferson'ın odasına gideceğiz."

"Ama onun haberi bile-"

"Hayır var, yoldayken sen fark etmeden ona mesaj attım."

"Araba kullanırken telefonla oynamamalısın Jane!"

"Tamam anne, şimdi gidelim."

Jane seni pek umursamadan okulun kapısından içeriye girdi, çaresiz onu takip etmeye başladın ve üniversiteden dostunuz Jefferson'ın odasına girdiniz, o da sizi bekliyordu.

"Bu ani sürpriziniz çok hoş, çocuklar çok sevinecek."

Olaylar hiç planladığın gibi gitmiyordu, işler iyice çığrından çıkıyordu.

Multifandom Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin