Pietro Maximoff

1K 49 13
                                    

Yüzünde büyük bir gülümsemeyle gözlerini açtın ve derin, mutlu bir nefes alarak yataktan kalktın. Yıl başı şarkılarından oluşmuş muhteşem şarkı listenin tüm kulede çalmasını sağlayıp merdivenlerden aşağıya şarkıya eşlik edip komik hareketlerle dans ederek indin.

I'm dreaming of a white Christmas
Just like the ones I used to know
Where the treetops glisten and children listen
To hear sleigh bells in the snow
Ring-a-ding-a-dong, ding-dong-dong

Seni lk bu halde gören baban Tony'di. Ona kocaman bir sarılma verip kahvaltı masasını hazırlayan Wanda ve Vision'ın yanına gittin.

"Daha Noel'e bir hafta var Y/N."

"Prova yapıyoruz Vis, hem şarkıları sevdiğini inkar edemezsin. Bunlar birer klasik."

Wanda'nın hazırladığı çöreklerden ağzına bir parça attığında Wanda sana kötü bir bakış atıp çörekleri masaya taşıdı. 

"Oh çörekler! Şükürler olsun! Keşke başka bir şey dileseydim. Oh, ya da bu benim şansllı günüm yeni bir dilek dilemeliyim."

Masadaki çöreklere mutlu bir bakış atıp gözlerini kapatıp tekrar dilek dileyen Pietro'ya tuhafça baktın.

"Pietro iyi misin?"

"Eh evet ama benimle bugün kahvaltıdan sonra dışarı çıkarsan daha iyi olacağım."

Yüzünde ufak bir sırıtışla  tek kaşını kaldırdın.

"Neden?"

"Yakınlarda bir festival var ve güzel sosislileri olduğunu duydum ve oraya yalnız gidip o sosislileri tek başıma gömmek istemiyorum. Yanımda güzel ve çekici bir Stark olsa fena olmaz yani."

"Peki ama sonunda benimle Avm'ye geleceksin."

"Harbi mi?"

"Harbi."

Ona gülerek kahvaltı için diğerlerini çağırmaya gittin. Sen gittiğinde ikinci dileğinin kabul olduğu için şükrediyordu.

...

"Bu sosisliler berbat Piet!"

Yediğin kötü sosisliye tiksintiyle baktın tadı berbattı. 

"Ama Steve tadını beğendiğini söylemişti."

"O yaşlı adam daha dün ne yediğini hatırlayamıyor ki!"

Üzüntüyle banklardan birine oturdun kendini aç, mutsuz ve açlığın uyandırdığı savunmasızlıkla çaresiz hissediyordun.

"Bak bunu kimseye söyleme ama-"

Duraksamıştı bu hareketiyle daha çok meraklandın ve gözlerindeki merakla ona baktın.

"Ah bunu yaptığıma inanamıyorum. Gizli bir zulam var ve bu ikimizin arasında olmalı tamam mı?"

"Nasıl bir zu-"

Cümleni tamamlamadan seni kucağına alıp zulasına koştu. Bir depo gibiydi karanlık ve yiyecek dolu. Seni yere bırakıp ışıkları açtı, her türden abur cubur olduğuna emindin.

"Ne istersin? Çikolata, cips, şekerleme? Pff boşversene bence hepsinden."

Hızlı hareketlerle bir çantanın içine bir sürü atıştırmalık doldurdu, sen daha ayakta durmaya alışamadan seni başka bir yere götürdü, bir çatına. Hızlı ve pek duraksamadan oradan buraya koşuşturmanızdan dolayı nefes nefese kalmıştın.

"Hey burada karşıdakini nefes nefese bırakması gereken benim!"

"Sen nefessiz bırakansın, seninleyken nefes almayı unutuyorum. Tanrım! Sen büyüleyicisin! Woah! Bunu şimdi dememem gerekiyordu sanırım."

"Bence zamanla güzeldi devam et."

"Bu hızlı çocuk size hasta, sayıklar uykusunda."

"Tamam devam etme artık."

"Eeee, bir şey demeyecek misin?"

"Ne gibi?"

"Sana seni sevdiğimi söyledim."

"Ama yani bunu biliyordum ki. Beni herkes sever."

"Y/N cidden odunsun ya!"

"Ah peki, ben de beni seviyorum."

"Y/N!"

"Tamam ben de seni seviyorum hızlı çocuk, hadi şimdi bana yiyecek bir şeyler ver midem beyaz bayrak çekti."


Yayınlamayı unuttuğum yıl başımsı bölüm. Ah sınavlar ah.

(:

Multifandom Hayal EtWhere stories live. Discover now