Charlie Bradbury

337 28 14
                                    

"Charlie, sen ne zamandır avcılıkla ilgili şeylerde uzmanlaştın?"

"Aslında rol oyununda karşıma çıkmanızla şey biraz takıntılıyım da."

Dean anlamamasına rağmen anlamış gibi kafasını salladı.

"Peki bizimle ilgili bu kadar şeyi nereden biliyorsun?"

"Ha onu da kitaplardan okudum, Carver Edlund. Bir de Sam kızlar konusunda hep şanssız olmana üzüldüm."

"O kitapları yakmalıyız!"

"İnternetteler, işin zor olacak."

Sam sinirle araştırma yapmaya devam etti. Bu konuda konuşmaktan pek hoşlanmıyordu.

"Uhm peki şu yakın arkadaşınız olan seksi kız Y/N, o da gerçek
değil mi?"

"Onu görmeden bu sonuca nereden ulaştın ve bu seni neden ilgilendirsin?"

Dean eğlenerek konuşuyordu.

"Hiç sadece merak ettim. Kitapta bile okuyanda bir şeyler hissettiriyor."

"Evet, o herkeste bir şeyler hissettirir ve o gerçek."

Dean Charlie'ye göz kırptı. İki yakın arkadaşının birlikte olma fikri güzeldi. Onlar araştırmalarına devam ederken bir elinde jelibonlarınla diğer elinde telefonla ikizine söyleniyordun. Onu ve Garth'ı bir avda yalnız bırakmak pek akıllıca değildi.

"Siz iki salak kendinizi öldürtmemeye çalışın! Çünkü geldiğinizde sizi ben öldüreceğim!"

Telefonunu kapatıp muhteşem jelibonlarını yemeye ve çocukların yanına gitmeye başladın.

"Hey siz iki salaktan ne haber? Bir şeyler bulabildiniz mi?"

"Ah pek sayılmaz."

Sesinden somurttuğu belli olan Sam'in arkasına geçip yanaklarını sıkarak konuşmaya devam ettin. Bunu yaparken tabi ki pakete son kalan jelibonunun güvenliğine dikkat ediyordun.

"Bir şey Sammy'i kızdırmış demek."

Sam mutsuzca kafasını salladı. Dean Sam'in bu hareketine gülmeye başladı. Sam sana her şeyi anlatırdı ve senin ona karşı böyle tuhaf bir etkin vardı, farklı davranırdı. Dean gülerken Charlie dirseğiyle onu dürtüp ona fısıldayarak konuşmaya başladı. Senin Sam ile ilgilenmen bir fırsattı.

"Dean, bu o mu? Lütfen o olduğunu söyle."

Dean gülerek cevap verdi.

"Evet, o."

"İşte bu!"

Charlie biraz fazla bağırmıştı. Hepiniz ona dönmüştünüz.

"Bir sorun mu var? Ve bu arada sen Charlie olmalısın. Çocuklar senden çok bahsetti seninle tanışmak çok istiyordum."

"Ah e-evet. Ben Charlie. S-sen de Y/N olmalısın. Büyük hayranınım! Yani seninle tanışmak çok güzel."

Ona sıcak bir gülümseme verdin. Sana karşılık verirken biraz rahatlamıştı, fazla gergindi. Sam'in yanına oturup dosyaları incelemeye başladın. Fazla tanıdıktı. Hatırlaman için jelibona ihtiyacın vardı. Ceketinden yeni paketi çıkardın.

"Jelibon ister misiniz?"

Dean evet dedi. Onun itiraz etmeyeceğini biliyordun. O yüzden paketi Charlie'ye uzattın.

"Hey bu benim favorim!"

"Benim de!"

"Ama geçen ay çıkan şekerlemesi berbattı."

"Kesinlikle. O şeylerin üretimi hala nasıl devam ediyor anlamıyorum."

Onunla konuşurken Dean'e paketi uzattın ve Sam'in ağzına jelibon tıkmaya başladın.

"Gandalfın sakalı adına o çirkin şeyler kaldırılmalı. Dava açacağım."

"Yüzüklerin efendisi seviyorsun!"

"Çok mükemmel, her bir kitabına ve filmine hayranım!"

"Harry Potter'da en sevdiğin karakter kim peki?"

"Hermonie."

"Tanrım! Benim de! Y/N Y/LN benim ruh eşim!"

"Sen de Charlie Bradbury benim ruh eşimsin! Şu an yapmak istediğim-"

Aynı anda heyecanla konuştunuz;

"Seninle film maratonu yapıp özel tarifli çizburgerimi yemek!"

Dean ve Sam şokla sizi izliyordu. Ama Sam pek bozuntuya vermiyordu çünkü senin tarafından sen farkında olmadan jelibonla besleniyordu.

"Siz nasıl bu kadar hızlısınız?"

Ya olmadı bu bölüm, nasıl başladım nasıl bitti? Aman her neyse nasılsınız bakalım jelibonlarım? 


Multifandom Hayal EtDonde viven las historias. Descúbrelo ahora