Hawkeye hayran kurgusunu okurken muzipçe gülümsedin, herkes hakkında hayranlarınızın hikayeler yazdığını Parker sayesinde öğrenmiştin. Ve bunun bu kadar eğlenceli olabileceğini tahmin edemezdin. Tabi, sizler hakkında rahatsız edici şeyler de vardı, ama bir şekilde görmezden gelebiliyordunuz.
Hawkeye müthiş bir hızla düşmanına oku saplayacakken birden elinizden telefon alındı.
"Hikâyemi bitiremedim! Peter eğer o sensen bu sefer seni elimden Tony bile kurtaramaz." dedin sinirle ve anında koşmaya başlayan kapşonlu telefon hırsızının peşinden gittin.
Süper güce sahip olduğundan hemen onun üzerine atlayıp yere serdin.
"Hawkeye ha?" dedi üzerinde durduğun kişi kıkırdayarak.
"Ne olmuş yani?" dedin Clint'in üzerinden kalkarken. Kızarmış yanaklarının gizlemek için başını aşağıya eğdin.
"Bence bu çok sevimli." dedi Clint iki parmağını çenene koyup başını kaldırırken.
Ona gülümsedin ve sana muzip bir gülümsemeyle karşılık verip yanından uzaklaşmaya başladı.
"Hey, telefonunu ver!" diye seslendim arkasından.
"Evet, bu gün seninle yemeğe çıkarım. Beni yedide al." dedi Clint koşmaya başlamadan. Gülerek onun arkasından koştun.
O günden sonra, ilişkiniz boyunca sana hep bu anı hatırlattı. O sinsi ve eğlenceli adam kalbinin tam ortasına nişan almıştı ve her atışı gibi bunu da kaçırmamıştı.
Mutlu son! Clint'e hiç bölüm yazmamışım ya, daha da yazacağım bu çok kısa oldu.
Nasılsınız? Neler yapıyorsunuz?
Sıradaki bölüme ne yazsam acaba? Umarım karar verebilirim. Sizce Tvd mi yoksa Marvel mı? Ya da başka bir evren?
(:
