Dean Winchester

596 44 51
                                    

"Ve soon. Ben kazandım çocuklar! Ödemeyi alayım."

"Ah, hadi ama! Yine mi?"

Sam umutsuzca sana paraları uzattı. Pişti oynuyordunuz ve sen yine kazanmıştın. Paraları alıp saymaya başladın.

"Paraların tam olduğunu biliyorsun."

"Yerde bulsan sayacaksın Dean-o."

Paraları cebine atıp konuşmaya devam ettin.

"Eee Dean nereye gidiyoruz?"

"Neden bir yere gidiyoruz?"

"Sammy, anlaşmanın 3. maddesinde ne vardı?"

"Dean kaybederse bizi yemeğe götüreceğini söylediği yazıyor."

"Tamam kalkın, yeni açılan çizburgerciye gidelim."

"Hey orası berbat bir yer, Garth ile aldığımız çizburgerde diş macunu vardı."

"Ama ucuz!"

Dean'in yakasına yapışarak konuşmaya başladın.

"Dean, ölmek için çok genç ve harikayım. Beni eğer düzgün bir yere yemeğe götürmezsen ne olacağını tahmin bile edemezsin."

Dean endişleyle yutkundu, Sam ise kıkırdayarak sizi izliyordu.

"Ta-tamam hadi klasik yerimize gidelim."

Dean'i bırakıp Sam ile kol kola sığınaktan çıktınız. Sam ile dedikodu yapıp Dean'i hiç umursmadan impalaya bindiniz. Dean sürücü koltuğuna geçip arabayı çalıştırıp sizin onunla ilgili olan dedikodunuzu dinledi.

"Dean kilo almamış mı Sam? Baksana tombik bir göbeği var."

Sürücü koltuğunun yan taraflarından kollarını uzatıp Dean'in göbeğine vurmaya başladın.

"Ne? Onlar kas, baklavalarıma nasıl böyle davranırsın?"

"Y/N haklı Dean bu aralar formdan düştün."

"Hiçde bile her zaman ki harika görünüyorum."

Dean'in dediklerini umursamadan Cas'in yeni hobisi olan papağanlardan konuşmaya başladınız. Papağanına şarkı söyletmeye çalışıyordu ama o her seferinde Cas'e küfürle karşılık veriyordu ve bu Cas'i çok üzüyordu. Siz konuşmaya devam ederken restorana varmıştınız. Arabadan inip boş masaya koştun ve en güzel yeri kaptın.

"Lanet olsun! Yine Fred'e yakın oturuyorum."

"Dean fazla abartma sadece o sana dokunmayı azıcık seviyor."

"Ne demezsin."

Dean kendi kendine homurdanırken ezbere bildiğin menüyü eline alıp şöyle bir göz gezdirdin.

"Y/N hunharca menüye bakmayı kes, tedirgin oluyorum. Ne alacağına çabuk karar ver."

"Hmm, 2 mega boy çizburger, patates kızartması, çıtır tavuk ve tatlı olarak sufle dur ya da puding her neyse ikisi de."

"Buranın tatlıları güzel bile değil."

"Seçimini sorgulama Dean."

"Ben salata ve sanırım patates alacağım."

"Hey bu ucuz oldu Sam."

Sam menüdeki en pahalı salatayı sana göstererek sırıttı.

"Ama bundan."

Dean donup kalmıştı, uzun uzun boşluğu seyrediyordu. Garson ona sesleniyordu ama o unu duymuyordu sonunda garsonun sabrı taştı ve Dean'e cırladı.

"Çabuk ne alacaksan söyle!"

"Ha ben bir bira alacağım."

Garson sinirle defterini kapatıp yanınızdan uzaklaştı. Hepiniz ondan tırmıştınız.  Yemeklerimiz gelince iştahla yemeğe başladınız Dean ise pişmanlıkla sizi izleyerek birasını içiyordu. Bir süre sonra yüzünde gülümsemesiyle senin yemek yemene daldı.

"Kalbimi de yedin çizburgerimi de."

Ağzına patateslerini tepip Dean'in suratına baktın. Sam de ağzında marulla donup kalmıştı.

"Bir çizburgerin olamadık be."

Dean hiç durmadan hipnoz olmuş gibi devam ediyordu.

"Sen kızartma seven bir güneş, ben yolunda çilekeş."

"Dean?"

"Adımı söyleyince hoplar kalbim, sen hep gülümse yarim."

Dean'in sözleri seni ve Sam'in derinden etkilemişti. Dean'un senden hoşlandığını bilmiyordun. Sam ile birlikte ellerinize başınızı koyup onu izlemekten sıkılıp ona seslenmeye başladınız.

"Dean! Dean! Hey!"

"Ha? Efendim? Bitirdiniz mi?"

"Yok be yiğidin sen bizi bitirdin. Ona sözlerdi kalbimi çaldın."

"Ne?"

Sam gülerek Dean'i taklit etti. Dean ne olduğunu anlayınca elleriyle yüzünü örtüp gülmeye başladı. Sam sana göz kırpıp arabanın yanına gidip sizi yalnız bıraktı. 

"Benden hoşlandığını bilmiyordum Dean."

"Hoşlanmak ne kelime, sevdalandık sana be güzelim."

Sırıtarak Dean'in bir elinle elini tuttun diğer eline böyle zamanlar için yanında taşıdığın ipi çıkardın. 

"Dean benim helalim olur musun?"

"Evet! Evet! Yıllardır bu anı bekliyordum."

Dean sevinç gözyaşlarıyla elini sana uzattı. Onun parmağına ipi bağlayıp birbirinize sarıldınız. Restorandaki herkes sizi alkışlıyor ve ağlıyordu. Sam elinde kamerayla bu anı ölümsüzleştiriyordu. Artık resmi olarak Dean Winchester senin helalindi.

Bonus:

Bir av sırasında Dean onu kesen kadına tiksinti dolu bir bakış atıp parmağını gösterdi.

"Bu mükemmellik kapıldı canım, gözlerini başkalarına odakla yoksa seni helalime şikayet etmekten hiç çekinmem ve helalim o nursuz gözlerini oyar."

Evet Dean ile sevgili olmak tam olarak böyle olurdu, ne eksik ne fazla tek kelimeyle harika. Bu arada bu tavlama sözlerini ben oluşturdum tabi birkaç kamyon arkası sözden ilham almış olabilirim.

Ve iyi bayramlar jelibonlarım. Mutlu, huzurlu, sağlıklı, koronasız nice bayramlara. Sizleri seviyorum jelibonlar.

(:

Multifandom Hayal EtWhere stories live. Discover now