Klaus Mikaelson

1.3K 53 7
                                    

Elindeki deftere karalama yaparken aralık kapıdan birinin seni izlediğini hissettin, kokusu burnuna doldu, sinirle kapının dışındaki adama bağırdın.

"Git buradan Mikaelson!"

"Y/N-"

"Adımı ağzına alma ve defol odamdan!"

"Konuşmamız lazım ben cidden üzgünüm-"

Elindeki defteri sertçe kapayıp kapının eşiğinde duran Klaus'un yanına gittin kapıyı yüzüne çarpmadan önce içindeki öfkeyi ona tükürdün.

"Ne olduğu umurumda değil, bitti! Beni rahat bırak, senden nefret ediyorum."

Kapıyı sertçe kapatacakken seni durdurdu.

"Bunun doğru olmadığını ikimizde biliyoruz, benden nefret etmiyorsun."

Sinirden ve üzüntüden gözlerinde birikmiş yaşları yerinde tutmaya çalışarak konuştun.

"Lanet olsun ki evet! Senin gibi pislik bir herife aşığım! Beni yıkmana, incitmene rağmen ama bu yorucu be-ben artık-"

"Özür dilerim."

"Neden? Neden Klaus?"

Gözlerine baktın, neden böyle olduğunu sordun. Mavi gözleri hüzünle parlıyordu o ağlıyordu, senin gibi.

"Ben pisliğin tekiyim, seni defalarca üzdüm ve incittim biliyorum ve çok üzgünüm Y/N. Sadece seni kaybetmek istemiyorum, sen beni canavar olarak görmeyen ve gerçekten seven tek kişisin ve bunun gerekliliklerini üstlenemedim. Benim yaptıklarım yüzünden ağlamandan ve üzülmenden nefret ediyorum."

Yanağından süzülen göz yaşlarını sildi, yanağına koyduğu eline yaslandın.

"Lütfen benim yüzünden ağlama, seni seviyorum. Eğer gideceksen seni kalman için zorlayamam ama gitsen de gitmesen de içimde sana karşı büyük bir sevgi olacak ve bunun yardımıyla iyileşeceğim, söz veriyorum-"

Onun yaptığı gibi yanağına elini koydun ve yavaşça onu öptün. Göz yaşlarınız birbirine karıştı nefes almak için ayrıldığınızda küçük bir gülüşle konuştun.

"Seni terk etmeyi falan düşündüğüm yok amma salladın ha, sadece kırıldım. Ama çabalayacaksan bunu düzeltebilirsin."

Ellerinizi birbirine kenetleyip gülümsedi.

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum."

Onunla birlikte odandaki mor kadife koltuğa oturup sarıldınız. Huzur verici sessiz dakikaların arasında yumuşakça yandaki masadan aldığı defteri göstererek sordu.

"Peki ne çiziyordun?"

"Hiç! Hiçbir şey!"

Ani tepkinle tek kaşını kaldırıp defteri açmaya yeltendi. Onun elinden defteri almaya çalıştın ama o çok hızlıydı.

"Oh-"

Ellerinle yüzünü kapattın.

"Burada kafamı bahçe makasıyla kesiyorsun ve şurada da tavşanlara beni yedirtiyorsun. Bu sanatsal olduğu kadar da ürkütücü. Seni kızdırmamaya özen göstereceğim."

"Ama sen de kaşındın yani."

"Peki bu canice planlarını gerçekleştirecek miydin?"

"Tabi ki de hayır!"

Onunla gülerken koltuğun yastığının altındaki bahçe makasını koltuğun altına attın. Belki seni tekrar kızdırırsa deneyebilirdin.


Örnek ilişki işte daha ne olsun? Eh neyse saçma oldu ama olsun sonraki bölüm Pietro ya da İsaac Lahey olacak. Hepinize kucak dolusu sevgiler! Ve şey yani medyadaki klaus_mikaelson1 ile yaptık, kanalımızı ziyaret edebilirsiniz. Ve unutmadan Klaus'un yeni kitabı The Klaus Diares'e de göz atabilirsiniz, komik ve eğlenceli.


(:

Multifandom Hayal EtWhere stories live. Discover now