Connected (2. Sezon) - Chanmin

25🥀

...

"Seung çabuk sana attığım habere bak çabuk!"

Sesi çok endişeli geliyordu. Telefon anında yüzüme kapanmıştı. Attığı haberin başında babamın ve Bayan Jessica nın ismini görünce yutkunamadım.

Habere tıkladım ve Chan ve benim de adım geçtiği haberi okumaya başladım.

"ünlü iş adamı ve bu dönemlerde evlendiği yeni karısı kameraya yakalandı. Ünlü çift in iki oğlunun evlenip yurt dışına çıktığını biliyorduk. Bu konu hakkında hiçbir açıklama yapmayan çiftin bu konuşmaları açığa çıktı: 'çocukların boşanması lazım, onlar yüzünden iş yapamıyoruz, iki erkek olarak evlendiler ve şimdi de soy adımızı eşcinsellik ile karalıyorlar, iki erkek birbirlerini sevemezsem şimdi de Seungmin onun çocuğuna bakacağını söylüyor! Ben oğlumu bakıcı olsun diye yetiştirmedim' dedi bay kim. Çocuklarının aralarına mı giriyorlar yoksa gerçekten de iki erkek aşk yaşayamaz mı?"

Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Ne yapacağımı bilememiştim. Telefonu masaya tekrar bırakıp gözlerimden akan yaşlara izin vermiştim.

Gerçekten öyle mi düşünüyorlardı... Biz onların işine engel mi oluyorduk. Kafam çok doluydu. Zaten yeterince yorgun hissediyorken bu öğrendiklerim yüzüme tokat gibi vurmuştu. Masadaki diğer telefona gelen bildirim ile göz yaşlarımı silmiştim. Chan ın telefonuna aynı haberin bildirimi gelmişti. Bu haberi görürse çok üzülür diye düşünerek silmiştim.

Birkaç dakika öylece durdum. Ne yapacağımı, Chan a nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Bedenime çöken uyku yüzünden kafam düzgün çalışmıyordu. Odama adımladım. Yatağa girip yüz üstü, gözlerim tavanda bir şekilde düşündüm. Daha sonra gözlerim kendi kendine kapanmıştı.

Uykuya dalmadan hemen önce dudaklarımdaki yumuşak baskı içimi ferahlatmıştı.

* * *

"hayatım hadi uyan artık, bak bebeğimiz acıktı, ben de acıktım, kahvaltı yapalım"

Saçlarımda hissettiğim el, ara sıra dudaklarıma kapanan etli ve sıcak dudaklar, söylediği sevgi sözcükleri, yeni uyandığı için buram buram aldığım mis kokusu... Bunlar benim resmen ölüm sebebimdi.

Gözlerimi açmadan bilincim açık şekildeyken tekrar dudaklarımı öptü. Ama bu sefer dudaklarımı aralayıp ayrılmasına izin vermeyen ben oldum.

Kavradığım üst dudağını hızlı hareketlerle emmemi beklemiyor olacaktı ki bir mırıltı çıktı ağzından. Kollarımı boynuna sardım. Bacağının birini öbür tarafıma atarak beni bacakları arasına aldı. Dirseklerinden destek alırken elleri de saçlarımı çekiştiriyordu.

Dün gece okuduklarımı unutmak istedim bir zamanlık. Onu sinir etmek için kollarımı boynundan benim kadar ince olmasada ince olan beline sardım. Kendime doğru çekince bedenlerimiz birleşmişti. Tabi bunları yaparken birkaç kere nefeslenmek için ayrıldı dudaklarımız.

Belini sıkıca sarınca dudaklarımızı yine ayırdı. Cidden sinirlenmiş gibi duruyordu. Ama çok tatlıydı. O yüzden konuşmakta çekinmedim.

"rolleri mi değiştik sanki?"

Pis pis gülerken bir elimi yuvarlak çizerek aşağı sürükledim. Benimkilerden daha dolgun olan kalçalarına gelince sıktım orayı. Canı yandığı için bir inilti çıktı ağzından. Üstümden kalkıp gideceğini düşünmüştüm ama küçük oyunuma o da eşlik etti.

" demek ki rolleri değiştiriyoruz..."

Yataktaki elini boynuma götürdü. Yavaş yavaş göğsümden, karnımdan, kasıklarıma kadar geldi. Gece yatarken sadece pijama giydiğimi biliyordu. İpleri açıp elini içeriye geçirdi. Erkekliğimi kavraması ile yutkundum. Kalçasına diğer elimi de götürdüm ve iki elimle sıktım etleri.

Küçük erkekliğimi kavrayan eli yukarı aşağı hareket ediyor, kalçalarını her sıkışımda dudakları büzülüp inleme çıkarıyorken tahrik olmamak elde değildi.

Altına giydiği sadece baksırından rahat şekilde ona ellerimi hissettirebiliyordum. Sırıtarak bir elimi kalça çizgisinden aşağı sürüklemeye başladım. O da benim gibi sırıtıyordu. Eli hızlanmaya başladığında elim ayağım titredi. Kalça çizgisinden tam deliği üzerine gelecekken kendimi tutamayıp elimi baksırı içine sokarak hızlıca inmiştim deliğine. Etrafını okşadım.

Onun yaptıklarımdan etkilendiği filan yoktu. Chan deliğinden hiç zevk almamıştı nasıl olsun? Ama benim durumum farklıydı. Hızla çektiği erkekliğim fena zevk veriyordu bana. Hızlandıkça inlemelerim odaya doluyor, deliğinin etrafındaki parmaklarım içeri girmeye zorluyordu.

Sanırım beni rahatlatmadan bırakmayacağını anladığımda sadece ona odaklandım. Derimi birkaç defa daha çekişiyle gelecektim.

"C-Chan ahh~"

Olmazdı benden seme filan. Bunu söyledikten sonra eline ve pijamama gelmiştim. Rahatlayan vücudum ve bozulmuş nefeslerimi düzenlemek için ellerimi olduğu yerden çekip onu izledim. Hala bana sırıtıyordu. Biraz utanıp kızarmış olabilirdim. Ama utanmazca gözlerine bakmaya devam ettim.

"rollerin değişmesi biraz imkansız sanki?"

"baba! Şüt!!"

^~^

Size şarkı önereyim mi "ilkbaharım kışa döndü" shskshslshosj ciddiyim çok güzel şarkı sbskshskshks

Uke Chan bana komik geliyor ya

Kıyamadım yine yazdım küçük smut hehe

Diğer bölümde görüşelim

💜💜💜