16🥀

620 84 23
                                    

"Jeongin biraz daha kalsanız olmaz mı?"

Dudaklarımı büzmüş karşımda valizleri ile dikilen ikiliye bakıyordum.

"bunu konuştuk Seung çocukluk etme"

Kollarımı göğsümde bağladım. Hemen hemen 1 yıl sonra görmüştüm onları ama onlar sadece 1 hafta kalmayı tercih etmişlerdi. Bizi çok rahatsız etmek istemiyorlarmışmış.. Rahatsız olsam eve mi alırdım sizi deliler!

"hadi gel, sarılmayacak mısın biricik arkadaşına"

Gözlerimin dolduğunu hissettiğimde öne adımlayıp benden uzun bedene sarıldım. Birkaç damla yaş akmıştı bile yanaklarıma. Elimin tersi ile silerek ayrıldım ondan. Yanındaki Changbin de kollarını açtığında ona da sarıldım.

"üçünüzün birlikte, çok mutlu olmasını diliyorum, bu Chan bir sorun çıkarırsa hemen arıyorsun beni tamam mı gelip dövüyorum(!)"

Söylediğine gülerken ayrıldım ondan da. Olacaktık... Mutlu olacaktık. Chan da aynı benim gibi önce Changbin e sarıldı. Uzun zamandır arkadaş oldukları için o da üzgündü belli etmiyordu. Sonra da Jeongin e sarıldı.

"yenge bu Changbin eğer sana düzgün bir evlilik teklifi etmezse sen de beni çağır tamam mı, ben dövmekten beter ederim onu(!)"

Jeongin duyduğu 'evlilik' kelimesi ile mutlulukla gözleri dolmuştu. Sıra yanımızda bizim neden ağladığımızı çözmeye çalışan Chul a gelmişti. Jeongin yere çöküp elini ona uzattı. Benim bacağıma sarılmış saklanıyordu birde.

"hadi minik biz gidiyoruz, amcaya öpücük vermeyecek misin?"

Chan gülmeye başlamıştı.

"amca mı? Jeongin o kadar da yaşlandığını düşünmüyorum"

"Seungmin e baba diyecekse ben de amcası oluyorum ve BAŞLAMA YİNE KÜÇÜKSÜN DEMEYE"

Herkes gülmüştü. Chul onlara yaklaşmamakta kararlı gibiydi. Changbin de bir demeye yaptı. Yere çöktü. Chul şaşırtıcı şekilde ayrıldı benden. Elindeki biberonunu yere attı ve adımladı ona doğru. Tam önünde durduğunda Chul öndeki 4 dişini göstererek güldü, aynı anda da küçük elleri ile Changbin in yanaklarını sıkıyordu. Changbin göz devirdi bu haline.

"neyse bari beni seviyor, demi Chul"

Ben alaylı bir şekilde konuşmuştum.

"yani ben onun yaşında olsam ilk Jeongin in gamzelerine parmağımı sokardım, sonra aynı onun yaptığı gibi Changbin in yanaklarını sıkardım"

Chul tekrar yanıma geldiğinde artık veda etme zamanı gelmişti. Chan konuştuğunda ben de ona döndüm.

"Chul hakkında kimseye bir şey söylemeyin lütfen, zamanı gelince koreye gelip biz söyleyeceğiz"

"o iş bende, bağlarım bu Changbin in ağzını"

Tekrar gülüşürken Jeongin saatine bakmıştı. Yüzünde küçük bir telaş oluşmuştu.

"artık gitsek iyi olur, uçağı kaçırmak istemeyiz"

Elini havaya kaldırıp salladığında tekrar doldu gözlerim.

"dikkatli gidin, haber edin varınca"

"tamam yenge korkma artık"

Chan Jeongin e dalgasına yenge derdi ama Changbin bana söylemezdi sevmezdim çünkü. Şuan buna kızamayacağımı biliyordu ki söylemişti. Sadece gülmekle yetindim. Yanındaki Chan kolunu omzuma sardığında güvende hissettim kendimi.

"yine gelin"

Ve gittiler. İstemeyerek kapattım kapıyı arkalarından. Üçümüz kalmıştık. Chul un elini tutup salona yürüttüm. Oyuncakları ile dolu olan oyun alanına geçmek istediğinde bıraktım onu. Koltuğa Chan ın yanına oturdum. Kolunu açıp ona sarılmamı sağlandığında gülümsedim.

"gerçek bir aile gibiyiz değil mi?"

Alnıma bir öpücük bırakmıştı. Sonra söylediğime yanıt verdi.

"benim yanımda sen varken her zaman tamamlanmış hissediyorum. Bir bebek, yani yeni bir üye olsun veya olmasın biz aileyiz zaten"

"Chul da bizim çocuğumuz gibi yaşayacak, iki babası ile..."

"evet hayatım iki babası ile"

°~°

Biraz önemsiz bir bölüm oldu ama idare edelim

Bu arada sonraki bölümde ne yapacağımı hiç bilmiyorum ve daha final için erken diye düşünüyorum çok karışık ortalık

Diğer bölümde görüşelim

💜💜💜

Connected (2. Sezon) - ChanminWhere stories live. Discover now