5🥀

639 96 55
                                    

Gözlerimi telefonumun zırıltısı ile açtım. Zırıltısı diyordum çünkü tüm evi ayağa kaldıran telefonum yanımda değil yatak odamızda kalmıştı. Hava aydınlanmıştı. Chan işe çok erken saatte gitmezdi bazen evden çalışırdı. Odada olup olmadığını bilmiyordum.

Şişmiş gözlerimi ovuşturarak kalktım yataktan. Hem uykumu alamadığım için hem de olanları atlatamadığım için yalpalayarak yürüyordum. Odadan çıktım ve yatak odasına gittim. Kapıyı açtığımda odadaki Chan telefonumu açmıştı.

"ne var Jeongin, sabah sabah Seungmin i mi özledin"

Söylediği ile gülümsemek istedim. Ama izin yoktu işte mutluluk içeren tüm mimiklere. Yatakta oturan Chan ın yanına adımlayıp elimi uzattım. Telefonu elime verdiği gibi kulağıma götürdüm.

"efendim"

"şey saat farkını unuttum özür dilerim... Neyse sana bir sürprizim var"

"ne sürprizi"

"haftaya Avustralya ya geliyoruz birkaç gün Changbin ile sizi ziyaret edeceğiz"

"tam zamanını buldunu- gelin canım gelin bekliyoruz"

"siz uyumanıza devam edin fazla tutmayayım sizi, iyi uykular"

"teşekkürler görüşürüz"

Telefonu bırakıp Chan a döndüm.

"haftaya buraya geliyorlar"

"Changbin le birlikte mi?"

Başımı sallamakla yetindim. Ayağa kalkıp yüz hizama gelince anında döndüm arkamı. Dolaptan havlularımı alıp evdeki tek banyoya gitmek üzere yürüdüm.

"Seungmin..."

Sadece adımlarımı kesmekle yetindim.

"Chul... Ona babalık testi yapacağım"

Başımı yere eğdim.

"senin çocuğun çıkarsa ne yapacaksın"

Ses kesilince arkamı döndüm. Başını yere eğmiş yumruklarını sıkıyordu.

"ben, ben bilmiyorum, gerçekten ne yaparım bilmiyorum"

Kafasını yavaşça kaldırıp bana baktı. Öyle masum duruyordu ki bu adam beni aldatmış olamaz diyordum. Yumuşamamak için arkamı dönüp çıktım odadan.

* * *

"alo Soo Min, neredesiniz"

"hala oteldeyiz, bir karar verdiniz mi?"

"test yaptıracağız"

"siz şaka mısınız?! Ben sana arkadaşım senin çocuğunu doğurmak için öldü diyorum sen hala test diyorsun inanmıyorsun"

"*telefon hoparlörde, seungmin konuşuyor* Soo Min izin ver yapalım şu testi"

"tamam otele gelin"

Telefonu kapattığı gibi ceketlerimizi giymiştik. Chan beni aldatmış olabilirdi ama biz yetişkin insanlardık artık. Odama kapanıp depresyona giremezdim, ya da evi terk edemezdim. Hem yetişkin olduğumuzdan, hem de ortadaki bebek için ciddiyetimizi korumamız lazımdı. İşler düzene girince doğru düzgün düşünüp ne yapacaksam yapacaktım. Zaten bu saatten sonra istesem de eskisi kadar iyi olamazdık.

Asansörde tektik. İkimiz de 8 kişilik asansörde ayrı bir köşedeydik.

"teşekkür ederim"

Connected (2. Sezon) - ChanminWhere stories live. Discover now