19🥀

465 75 43
                                    

"onu ben bile affetmişken, aramızı bozmamaya uğraşırken, evliliğimizin zedelenmemesi için çabalarken, sen nasıl söylersin bunları bana baba!"

Şok içerisindeydim. Gelmemiz üzerinden sadece 2 saat olmuştu ve babam ile Bayan Jessica nın yaptığı baskının haddi hesabı yoktu. Anlatmıştık olanları. Bizim için artık, eskiden çok zor olsa da, şuan anlatılacak şeylerdi. Ağlamadan yapılabiliyordu. Başka çaremiz de yoktu. Chul a iyi bir yaşam ortamı sağlamak için aramızdaki buzların erimesi lazımdı.

Chul kucağımızda eve ilk girdiğimizde ikisi de sanki bilmiyormuş gibi şok olmuştu. Evlatlık bir bebek sahiplendiğimizi bile düşünmeden Chan a sinirli şekilde bakmışlardı. Konuşmak için evdeki hizmetliye Chul u yukarıya çıkartıp oynamasını istemiştik. Biricik bebeğim benim neler yaşıyor bu yaşında.

Durumu onlara anlatmıştık. Chan o geceden hiçbir şey hatırlamamasına rağmen çocuğun ondan olduğunu üstüne basa basa söylemişti. Ben de sürekli onu, o yavrucağızı birlikte büyüteceğimize söz verdiğimi söyleyip durdum.

Ama boştu sanki tüm sözler. İkisinin de bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu.

Bayan Jessica kendi oğluna acır gözlerle bakıyordu resmen. Çok değişmişlerdi. Gitmemiz üzerinden toplasan sadece 1 yıl geçmişti. Ama ikisi de saatli bomba gibiydi. Babam bana 'seni aldatan biriyle neden hala evlisin' imaları yapmaya başlamıştı.

Ben de üzgündüm tüm bu olanlar için ama bizi ayırmak... Asla biz ayrılmayacağız. Bir tek ölüm ayırabilir bizi. Onları asla dinlemeyeceğim asla.

Hala başımızda konuşurlarken gelen yüksek ağlama sesi ile Chan ile ikimiz de ayağa fırlamıştık. Acaba bir yerine bir şey mi olmuştu diye korkarak hızlı adımlarla yukarı çıktık. Odaya girdiğimizde sadece duvardaki karmaşık duran tabloya bakarak ağlıyordu. Hizmetli onu sakinleştirmeye çalışsa da imkansızdı. Chan hemen yere çöküp onu kucağına aldı. Babasının boynuna sarılmıştı sıkıca. Chan tatlı bir ses tonu ile onunla konuştu.

"ne oldu bebeğim? Korktun mu bundan, tamam tamam ağlama ben buradayım, korkma baba yanında"

Odadan çıktığında merdivenlerin başında onu sakinleştirmeye çalışıyorduk. Aynı tatlı ses tonunu ben de kullanmıştım. Bunu yaparken bir yandan da küçük kafasındaki siyah saçları okşuyordum.

"babasının birtanesi korkma yanındayız, ağlama hadi gel mutfaktan sana atıştırmalık bir şeyler bulalım"

Birlikte aşağı adımladığımızda açık salon kapısından mutfağa adımladığımızı görmüştü ikili. Onlara aldırmadan mutfağa girdik. Chul u benim kucağıma verdikten sonra Chan buz dolabından Chul un seveceği atıştırmalıklar aramaya başladı.

Ben ise kucağımdaki bebeğin göz yaşlarını siliyor sakinleşmesi için sarılıp öpüyordum.

İçeriye girenler ile ikimizin de kafası onlara döndü. İçlerinden sabır diler gibi bakıyorlardı. Chan sinirli bir ses tonuyla konuştu.

"yiyebileceği bir yemek yok mu evde?"

Bayan Jessica alaylı şekilde gülerek cevap verdi.

"ah pardon, biz eve bir çocukla geleceğinizi bilmiyorduk(!)"

Chan aynı şekilde annesine gülmüştü. Gerçekten huyları aynıydı. İkisi de gıcık...

"anne sen farkındasın değil mi o senin torunun oluyor, yani benim oğlum, bunları biliyorsun umarım, çünkü az önce anlatmaktan dilimizde tüy bitti hala aynısınız?"

Bu sefer babam konuşmuştu yüksek bir ses tonuyla.

"Chan eğer sen farkındasın değil mi, benim oğlumu aldatmışsın, şimdi de oğluma başkasından yaptığın, hatta bir kadını öldürerek yaptığın çocuğa baktırıyorsun, bunlar normal şeyler değil çocuklar ne konuşuyorsunuz siz"

Bakıcı..? Ben bir bakıcı mıydım?

...

^~^

Baya beklettim üzgünüm

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Baya beklettim üzgünüm

Bu yüzden 2 bölüm atacağım diğer bölümü de okuyun hemenn

Diğer bölümde görüşelim

💜💜💜

Connected (2. Sezon) - ChanminTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang