17🥀

577 85 48
                                    

~yazar~

Evde bir sessizlik hakimdi. Chan bugün izinliydi. Salonda oturmuş telefonundan haberlere, şirketin adına yapılan duyuruları kontrol ediyordu. Saat öğlen saatleriydi, Chul da öğlen uykusunu alıyordu bu sırada. Seungmin ise iş görüşmesindeydi. Bu sefer hemşehri olan, yani koreli bir iş adamıyla görüşme için hazırlanıyordu. Chul ile aynı odadalardı. Bu onu strese sokmuştu çünkü uyanırsa ve Chan bunu duymazsa görüşmeyi bölmek zorunda kalacaktı. Seungmin evde olduğunu görüştüğü kişiler biliyordu ve biraz anlayışlı olmalılardı. Bir çocukları vardı sonuçta.

"iyi günler efendim"

"vaov korelisin! Bunu sevdim, beni tanıyorsun zaten adını öğrenebilir miyim?"

"ben K- Bang Seungmin, memnun oldum efendim"

"Bang... Hey Bang Jessica nın neyi oluyorsunuz?"

Seungmin in yüzünde bir sırıtış olmuştu. Görüntülü bir konuşmaydı bu ve görüştüğü adam düşündüğünden daha genç ve enerjik görünüyordu. Gülüşünü saklayamadan mırıldandı.

"kendisinin damadıyım"

"hadi canım! Bunu bilmem iyi oldu, ama... Bayan Jessica ile eskiden iyi dosttuk ve bir kızı olduğunu hatırlamıyorum?"

Seungmin in başından kaynar sular döküşmüştü resmen. Ne diyeceğini bilemedi aniden. Bir yarım dakika kadar şokta şekilde durmuş sonra dikkatini arkada uyanan, ve acıktığı için ağlayan Chul un sesi gelmişti. Korkuyla gözleri kocaman olurken kapıya baktı. Chan ın duyup gelmesini bekleyemezdi. Dayanamazdı o bebeğinin ağlamasına.

"pardon efendim böleceğim ama"

Oturduğu sandalyeden kalkıp kamera kadrajının dışındaki beşikten Chul u aldı kucağına. Ağlaması durulmuştu. Gözünün önüne gelen saçlarını çekip yanağına öpücük kondurdu kendine gelebilmesi için. Bunu yaparken kameranın önünde geçti yavaş adımlarla. Kapıyı araladı. İçeriye doğru konuştu.

"Chan! Chul un yemeği!"

"uyandı mı? Hemen getiriyorum"

Seungmin ne yapacağını bilmeyerek sandalyesine adımladı kucağında bedenle birlikte. Chul bu günlerde Seungmin e daha da bağlamıştı. Resmen öz babasını değil de Seungmin i istiyordu sürekli. Sandalyeye Chul ile oturdu ve bir kere öksürerek ekranda onları izleyerek gülümseyen adama baktı.

"kusura bakmayın"

"hayır sorun değil, görüşme süresi uzayabilir başka bir toplantımız yok"

"teşekkürler"

Kapı açılıp Chan elinde süt biberonu ile geldi. Normalde Chul katı gıdayı rahatlıkla tüketebiliyor çünkü 8 tane keskin dişi var. Hatta bunu Chan ın karnına bakınca da anlıyorduk. Üstü çıplak gördüğü an karın kaslarını ısırmaya gidiyordu. Yani şahsen ben olsam ben de öyle yapardım -yaptım-. Uyanır uyanmaz süt içmeyi sevdiği için genelde biraz bal konularak ısıttıkları ballı sütü veriyorlardı. Chan ekrana bakmadan yanına gelmiş ve sütü uzamıştı. Gelince eşinin yanağına bir öpücük bırakmıştı. Seungmin sütün sıcaklığını kontrol etmiş ve Chul un elleri arasına vermişti biberonu.

"görüşmen ne zaman başlayacak ve bitecek, izin günüm ailecek dışarıya çıkalım"

Seungmin gözüyle ekranı gösterdiğinde Chan adamı görmüştü. Ağzından bir küfür kaçarak kamera kenarına kaçmıştı. Seungmin, adamın bu kadar anlayışlı oluşunu takdir edesi gelmişti.

"hadi al Chul u kucağımdan"

Chan yanına tekrar gelip Chul u almaya çalıştı ama Chul istemedi.

Connected (2. Sezon) - ChanminWhere stories live. Discover now