15🥀

749 86 127
                                    

"görüşürüz minik Chul um, Jeongin çok dikkat edin"

"sadece oyuncakçıya gidiyoruz Seungmin, hem biz ondan özür dilemek için dışarıda yemek de yiyeceğiz değil mi?"

Chul a zorla veda ettikten sonra gitmişlerdi. Şuan ne yapıyordum bilmiyordum ama telefonuma birkaç dakika sonra gelen Jeongin in mesajı ile kalp atışlarım hızlandı.

"eniştem ile kapıda karşılaştık geliyor"

Elim ayağım birbirine girmişti birden. Kapının çalması ile derin bir nefes alıp kapıya yürüdüm. Yavaşça araladığımda karşımda gördüğüm beden ile kocaman gülümsedim.

"hoş geldin"

"hoş buldum, Chul u neden oyuncakçıya götürüyorlardı o ikisi?"

"bilmem Jeongin ısrar etti"

Nasıl da salağa yatıyorum... Ayakkabılarını çıkarıp içeriye girdi. Bana doğru bir adım attı her günkü gibi. Önceki günlerde reddetmiştim. Umutsuzca sarılmaya yanaştı. Tabi benim ona sıkıca sarılacağımı tahmin etmiyordu. Elindeki çantasını masaya bırakıp aynı benim gibi sarıldı sıkıca belime.

"nasıl özledim seni bilemezsin"

"ben de seni özledim hyung"

-

(birkaç ay önce)

Güçsüzlükle bedenini yana bırakan Chan kısa sürede yanında aynı onun gibi yorgun düşen bedene sarıldı sıkıca. Öpülmekten kıpkırmızı olmuş kiraz dudaklara birkaç minik öpücük kondurdu. Dudaklarını ısırık izleri ile dolmuş boynuna oradan ise kulağına çıkmıştı. Az önceki yaşadığı zevkten dolayı hırıltılı çıkan sesi ile konuştu kulağına doğru.

"ne zaman yapmak istersen bana sadece 'hyung' demen yeterli"

-

Utanarak gözlerimi yummuştum. Gözleri şaşkınlıkla açılmış yüzünü yavaşça benimle buluşturdu. Göz göze gelince kızardığımı hissetmiştim.

"c-ciddi misin sen..?"

"biraz daha utandırırsan vazgeçeceğim"

Dudakları mutluluk ile kıvrıldı. Aniden yaşadığı duygu değişiminden olmalı beni hızlıca mutfak duvarına yapıştırdı. Sırtımın acısını hissetmeme izin vermeden dudaklarıma yapışmıştı. Aniden ağzıma dolan zevk yoğunluğu ile elim ayağım titremişti. Özleminden yanıp tutuştuğum dudakları şimdi de tüm vücudumu yakıyordu. Dilinin ağız içimi turlayışı ayaklarımın bağını çözmüştü sanki.

Dudaklarından ayrılma sebebim nefessizlik ve ellerinin bel altıma, baldırlarıma hücumuydu. Bir eli önce bacaklarımın içini sertçe okşamaya başladı. Ardından ayaklarımı yerden kesmemi sağladı. Bacaklarımı dengemi kurabilmek için beline sardım. Büyük ellerinden birisi kalçamı okşarken diğeri hala baldırlarımı turluyordu. Bu hareketleri yaparken dudaklarımız tekrar birleşmiş ve yoğun bir öpücük daha bırakmıştı dudaklarıma.

Yine aynı sebepten ayrıldık. Bu sefer gözlerimiz birbirine kenetli şekilde sırtım duvardan ayrıldı. Kollarımı sıkıca boynuna sararken hızlı adımlar ile odaya yürüyordu. Sertçe kendisini yatağa bırakması ile kucağında biraz ileriye kasıklarına kaymıştım. Dudakları boynumu bulurken yaptığımdan boğuk sesini boynuma bırakmıştı. Daha fazla istediğimi belli eder gibi üstündeki pantolonun üstünden erkekliğine sürtünmem ile belimi saran ellerinin canımı yakacak şekilde derimi sıkmasıyla ben de ağzımdan ufak bir inleme kaçırdım.

Yüz yüze gelmemizi sağlandığında hızlı bir hareketle üstümdeki tişörtü çıkarmıştım. Kalçalarımı ona daha çok bastırırken arsızca dudağımı ısırdım. O benim bu hareketlerim etkisinden çıkamıyor gibi görünüyordu ki köprücük kemiğime olan hareketi ile şaşırtmıştı beni. Dili ile çukur yeri ıslattı, dişleri arasına alıp hafifçe ısırdı. Dudakları yavaş yavaş aşağı doğru kayınca yapacağı şeyi anlayıp derin bir nefes aldım. Boynumdaki kollarını sıklaştırdım. Bir elim siyah saçlarını bulmuştu.

Connected (2. Sezon) - ChanminWhere stories live. Discover now