83.

6K 344 232
                                    

Aynada kendine bakan mavi gözlü oğlanın yüzünden düşen bin parçaydı. Arkadaşının yolladığı smokin üzerine tam oturmuş her zaman dağınık olan saçlarını özenle şekillendirmişti ama bir şeyler eksikti. Aden ile arabada konuşmalarından sonra keyfi yerlerdeydi yoksa şu an ki aynadaki yansımasına bakarken "ulan ne giysem yakışıyor anasını satayım!" diye kendini beğenir türlü türlü övgüler yağdırırdı tipine. Gel gör ki kendine kör olmuştu Ekin güzel olsa kaç yazardı.

Oflayarak etrafına bakınmış cüzdanıyla telefonunu alarak evden çıkmıştı. Ekin'in tüm keyifsizliğine inat yan evdeki Şehrazat kendine aşık olmuş halde aynayla sevişiyordu. Geceleri sahneye çıkarken yaptığı simli makyajlar ve payetli ucuz elbiselerle yıllarca süslenirken şimdi işini bilen bir makyöz ve kuaförün elinden apayrı bir Şehrazat olarak ortaya çıkmıştı. Ne hanım hanımcıktı ne de yollu gibiydi. Sadece seksi ve havalıydı.

Bedenini saran siyah ipek elbiseden övündüğü göğüsleri tam anlamıyla ortaya çıkmıştı. Tam yaşının kadını gibiydi bu gece. Bahtı kötüydü ama geri kalan her şeyiyle güzel kadındı Şizo. Kapının çalmasıyla son bir ayna karşısında memelerini dikleştirmiş kırıta kırıta en işveli haliyle açmıştı kapıyı.

"Ananııı sikiiiiiiimmmmm!"

Bir elini kapıya bir elini de beline dayamış poz veren kadına Ekin'in ilk tepkisi şaşkınlıkla ettiği bu küfür olmuştu.

"Nasıl olmuşum kız?"

"Ateş ediyorsun Şizo. Bu neee?!!! "

Şehrazat, Ekin'i abartılı tepkisinden sonra iyice havaya girerek saçlarını geriye savurdu.

"Zengin işi yavrum kaportayı iyi topladılar. Sen de fenasın heee taşağına kurban! Kaşı kız götünü nazar değecek!"

İkisi de birbirini övmelere doyamasalar da nihayet evden çıkmışlardı. Kapılarının önünde onları bekleyen lüks aracın kapısı Şehrazat için açılırken kadın heyecandan neredeyse ölecekti.

"Ablam kendimi külkedisi gibi hissediyorum akşama bizim araba bal kabağına dönmezse iyidir."

"Dönsün be Şizo! "

"Senin niye keyfin yok kız az gül eglenmeye gidiyorsun ne bu surat?"

"İyi böyle "

"Ne oldu ablam? Sarışın mı?"

Ekin cevap vermedi ama sessizce kafasını salladı.

"Ekin."

Çocuğun adını söylemesinden belliydi Şehrazat'ın ciddi şeyler söyleyeceği.

"Sen bana kızacaksın ama kardeşim yanarken susmak bana yakışmaz. Ablam yapma! Bu adam seni seviyorsa sen de onu seviyorsan gerisi boş. "

"Nesi boş Şizo? Neredeyiz, ne haldeyiz bir bak! Biz bunları yaşayacak halde miyiz? Üstümüz başımız bile emanet. Gittiğimiz yer desen normalde önünden geçmeye bile götümüz yemez. Ben, ben nasıl bu hayata gireyim? Dünyaları olan adama ben ne vereceğim Şizo? Ben karnımı doyuracak parayı zor buluyorum. Motora yakıt atamıyorum diye okula yürüyerek gidiyorum. Nasıl hikaye? Külkedisinden hallice di mi? Ama sonu güzel değil be Şizo!"

"Lan... Siktin attın moralimi hee! Eyvallah ablam."

"Abla ya... Kusura bakma sen bana takılma hiç. "

"DENYO! Bak beni hanım çizgimden çıkartıyorsun oğlum! Takılmayacağım da ne yapacağım? Sen de kendi hikayeni yaz gundi. Pişman olma sonra benim gibi. Ne olmuş yani adamın parası varsa... oğlum eminim ki adamın bu durum umurunda bile değildir. Zaten öyle şeylere baksa niye sana köpek olsun! Oğlum o adam senin ciğerini biliyordur, ciğerini! Senin kimsenin üstünden geçinmeyeceğini anlamaz mı sanıyorsun? Aptal olma aklını başına al. Lan elinde altın bileziğin hazır bir iki yıla doktor olacan bundan daha güzel bir şey mi var? Zamanı gelince sen de onun için bir şeyler yaparsın. Oldu bitti."

TENİ TENİME [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin