21. Teselli

16.1K 765 112
                                    

"Benim için patronunu öldürebilir misin?"

"Ne?!"

Duyduğu şeyle şaşkınlığını gizleyemeyen Kemal, Aden'in böyle bir istekte bulunacağını hiç beklemiyordu. Ne söyleyeceğini bilemeden ağzını bir kaç kez açıp kapadı ama bir türlü uygun kelimeleri bulamıyordu.

"Bücür sen ne istediğinin farkında mısın?"

"Evet "

Oğlanın öfkesi bu kısacık dört harflik kelimeden bile yeterince belli oluyordu. Aden, Aslan'ın ona ettiği sözleri sindiremiyordu. Yeterince emin olmadığı duygularının üzerine adamın her fırsatta onu yaralayacak şeyler söylemesi ne düşüneceğini şaşırtıyor zaten kötü giden hayatında istemese de uğraşacağı yeni bir dert haline geliyordu.

Kemal, Aden'in kısa cevabının şiddetinden ciddi olduğunu anlamıştı. Ama niye? Neden abisini öldürmesini istiyordu? Abisi daha az önce bir adamı Aden'e dokunduğu için öldürmekten beter etmedi mi? Şimdi neden böyle düşünüyordu bu çocuk. İkisinin arasında bilmediği bir şeylerin olduğunu düşünmeye başladı Kemal.

"Bücür... Abi sana bir şey mi yaptı?"

Aden, denize doğru olan bakışlarını birden Kemal'e çevirip kızarmış gözleriyle onun gözlerinin içine baktı. Halini anlatmadan anlaşılmak istedi o an üzgün ve öfkeli oğlan... Çünkü kendisi neyi nasıl anlatacağını bilmiyordu. Kalbinin isyanına uygun kelimeleri beyni başka kelimelerle çoktan ezip geçiyordu. Diyemiyordu ki abin bana çok kötü şeyler yaptı...

Diyemiyordu ki abin zorla kalbime, aklıma, ruhuma girdi...

Diyemiyordu ki abin beni kelimeleriyle defalarca yaraladı...

Sadece dolmuş gözleriyle Kemal'e baktı ondan da çare bulamayacağını anlayınca sessizce kafasını öne eğip akan gözyaşlarının kucağında duran ellerinin üzerine düşmesine izin verdi.

Kemal, kolunu Aden'in omzuna atıp kendine doğru çekti.

"Ağla bücür... İyice dök içini de rahatla çocuk. "

Aden başını Kemal'in göğsüne yaslayıp daha da şiddetli ağlamaya başlamıştı. Bu sırada Kemal'in aklından bir sürü şey geçiyor ama ne düşüneceğinden tam emin olamıyordu.

Uzun bir süre ağlayan oğlanı teselli eden Kemal, kolunun altında titreyen oğlanın daha fazla üşümesini istemediği için geri çekilip ağlamaktan kızarmış gözlerine baktı.

"Boynun çok kötü olmuş Bücür hadi bi hastaneye gidip merhem filan sürdürelim" dediğinde boynunu unutan çocuğun bakışları birden değişmiş yüzünde tiksinmiş bir ifade yer almıştı.

"İstemiyorum!"

"Yok öyle istemiyorum filan!" 

Kemal bir an boş bulunup "Abi illa hastaneye götür boynuna baktır dedi" der demez kırdığı potun farkına varmıştı.  Aden bir an da Aslan'ın böyle bir şey demesine şaşırmış ardından kaşlarını çatarak ayağa kalkmıştı.

"O şerefsiz abinin söylediği hiçbir şeyi yapmam!" deyip, arkasını döndüğü gibi yürümeye başladı.

"Lan oğlum noluyor bi dursana!"

Kemal, Aden'in peşinden giderken oğlanın inadını bildiğinden ne dese de ikna edip hastaneye götüremeyeceğini biliyordu. Kolundan tuttuğu Aden'i kendisine çevirdi.

"Lan sizin aranızda ne oluyor bilmiyorum ama yemin olsun çözeceğim.  Hadi yürü seni eve bırakayım."

"İstemez ben kendim giderim!"

TENİ TENİME [BxB]Where stories live. Discover now